Türk Eğitim-Sen Niğde Şube Başkanı İhsan Uğraş, yaptığı basın açıklamasında; Mart-2014 tarih ve 2678 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nde “Milli Eğitim Bakanlığınca Ödüllendirilen Personel Listesi” yayınlanmıştır.
İşini özveriyle yapan, çalıştığı kuruma artı değerler kazandıran, kurumunun başarı çıtasını yükselten kamu çalışanlarının ödüllendirilmelerini elbette ki bizlerde ister ve destekleriz. Çünkü, bu tip ödüllendirmeler moral ve motivasyonu artırdığı gibi, başarıyı da beraberinde getirir. Hak edene, hakkı olana, hakkı mutlaka verilmelidir.
Ancak, bu tip ödüllendirmeler yapılırken bazı kriterlere göre yapılması, gerçekten çalışan, üreten, başarılı olan insanların, adeta kılı kırk yararak seçilmesi son derece önemlidir. Aksi takdirde işini hakkıyla yapan, bin bir zorluklara rağmen fedakarca çalışan insanların hakları yenebileceği gibi, çalışanların şevkleri de kırılmış olur.
Niğde, Orta Anadolu’da küçük kalmış bir şehirdir. Özellikle ilçelerde, köy ve kasabalarda, zor şartlarda görev yapmaya çalışan öğretmenlerimiz vardır. Bu arkadaşlarımız her türlü zorluğa ve olumsuzluğa rağmen işlerini en iyi şekilde yapmanın gayretiyle geleceğimiz olan öğrencilerimizi yetiştirmeye çalışmaktadırlar. 4+4+4 sisteminin tüm olumsuzluklarına rağmen, kamu çalışanları içerisinde en düşük ücrete mahkum edilmelerine rağmen, “yata yata para alıyorsunuz, on beş saat çalışma karşılığı bir çuval para alıyorsunuz, Milli Eğitim Bakanı öğretmenlere şahsiyet kazandırmaya çalışıyor” gibisinden, hiçde hak etmedikleri hakaretlere maruz kalmalarına rağmen öz veriyle işlerini en iyi şekilde yapmanın gayretindedirler.
Görüştüğümüz, konuştuğumuz, sohbet ettiğimiz insanlara; özellikle de siyasilerle görüşmelerimizde eğitimin sorunlarını anlatırken sürekli vurguladığımız bir konu vardır. Onlara Türk Eğitim-Sen olarak hep şunu söyleriz: “Okulları ziyaret edin, öğretmen odalarına girin. Orada oturan pırıl pırıl insanlar göreceksiniz. O insanları sadece öğretmen olarak görmeyin. Onları sadece öğretmen olarak görmek, öğretmenleri ve öğretmenlik mesleğini basite indirgemektir. O insanlara, yani öğretmenlere, bu ülkenin geleceğini inşa eden insanlar gözüyle bakın. Öğretmenlerimizi bu ülkenin yarınlarını inşa eden mimarlar olarak görün ve değerlendirin.”
Öğretmenlerimizin huzuru ne kadar yerinde olursa, orada o kadar çok başarı olur. Eğitimde başarının artması da, bu ülkenin gelecekte o kadar ilerlemesi, yükselmesi demektir.
EĞİTİM ÇALIŞANLARI BU SORUNUN CEVABINI MERAK EDİYOR?
Ama maalesef Mart-2014 tarih ve 2678 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi’nde “Milli Eğitim Bakanlığınca Ödüllendirilen Personel Listesi”ne baktığımız zaman Niğde’de ödüle layık görülenlerin hangi kriterlere göre seçildiklerini anlayamadık. Niğde’nin beş ilçesi, onlarca kasabası, yüzlerce köyü varken; oralarda zor şartlar altında fedakarca görev yapan eğitim çalışanları varken, sadece bir ilçede, o da İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şube Müdürü olmak üzere yine aynı ilçeden bir okul müdürü ve eşi olan aynı okulun müdür yardımcısının seçilmesi; üstelik o ilçemizde çok uzak köylerde öz veriyle görev yapan, birleştirilmiş sınıflarda çalışan; sendikası ne olursa olsun, samimiyetle ve özveriyle çalışanların hiçe sayılması eğitim çalışanları arasında huzursuzluğa neden olmuştur.
Çamardı İlçemizde eğitim öğretim kalitesi çok mu yükselmiştir?
Çamardı İlçemiz Orta Öğretim sınavlarında merkez ve diğer ilçelere göre çok daha başarılı mı olmuştur?
Eğitim alanında diğer ilçelerde yapılmayanlar, bu ilçemizde mi yapılmıştır da beş kişiye verilen ödülün dört tanesi bu ilçemize verilmiştir?
Bu isimler tespit edilirken kriter ne olmuştur?
Niğde’de ki eğitim çalışanları bu soruların cevabını merak etmektedirler.”dedi.
