Eğitim-İş Niğde Şube Başkanı Timur Özkan ; Kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi toplumu kamplaştırmaya yönelik bir adımdır.


 



Eğitim-İş Sendikası Niğde İl Başkanı Timur Özkan, Kılık Kıyafet Yönetmeliğinde yapılan değişiklikle ilgili bir basın açıklaması yaptı.

 



Özkan açıklamasında şu görüşlere yer verdi;

 

Milli Eğitim Bakanlığı “ben yaptım oldu” tarzı uygulamalarına devam ediyor. Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik aniden değiştirildi. Yeni yönetmeliğin amaçlar maddesinde, yürürlükten kaldırılan eski yönetmeliğin amaçlar maddesinde yer alan “Atatürk İnkılap ve ilkelerine uygun, uygar, aşırılıklara kaçmayan ve sade bir kılık kıyafet” hedefi çıkarılmıştır. Yönetmelik bu haliyle AKP’nin okullardan  Atatürk’ü silme operasyonunun devamı niteliğindedir.

 
Hak,hukuk,adalet,etik,ahlak,özgürlük,demokrasi gibi kavramların içinin boşaltıldığı bir süreçte AKP iktidarı ve atadığı bürokratlar, simgeler ve semboller üzerinden toplumu kamplaştırmaya devam ediyor.  Dini simgeler üzerinde yoğunlaşıp bu konuda tepki çekerek tepki gösterenlere bel altı vuruşlarla  bunu oy ve ranta dönüştürmeye çalışıyor.Milli Eğitim Müdürleri bazı uygulamaları ile adeta müftülüklerle yarışıyor,zaman zaman onları geride bırakıyor.

 

Yıllarca üniversiteye giden başörtülü kızlarımızın din duygularının istismar edilmesi yetmemiş olacak ki iktidar kendine yeni istismar alanları yaratmaya çalışıyor.Özellikle Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer göreve başladığı günden beri Milli Eğitim içinde öne çıkan  konular yalnızca, dini eğitim,İmam hatipler ve başörtüsü olmuştur.Öğretmenlerin sürekli aşağılandığı,4+4+4 eğitim sistemi ile her şeyin allak bullak edildiği bu dönemde,öğretmenlerin, öğrencilerin, velilerin kısaca eğitimin hiçbir sorununa çözüm getirilmemiş sorunlar katlanılamaz boyutlara ulaşmıştır.

 


     Yeni  yönetmelikte belirlenen sınırlamalar dışında okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık ve kıyafet serbest olacak. Kız öğrenciler, ortaokul ve liselerde, seçmeli derslerde başlarını örtebilecek.

 


4+4+4 düzenlemesiyle eğitimi dinselleştiren siyasal iktidar, bu yönetmelikle gerçek niyetini bir kez daha ortaya koymuştur. Buradaki asıl amaç, başörtüsünü anaokulu dahil tüm okullara sokmaktır. Türbanın okullara girmesi, başını örten ve örtmeyen öğrenciler arasında kamplaşmalara da yol açacak, sınıflar ikiye bölünecektir. Siyasi iktidarın, türbanın okullara sokulmasından sonraki adımı ise karma eğitime son vermek olacaktır.

 



Okul forması öğrenciler arasındaki sosyo-ekonomik farkları kapattığı gibi öğrenciler için aidiyet duygusu yaratır ve geliştirir. Bu durum öğrenci olmayanlarda ve çeşitli nedenlerle örgün eğitim dışında kalanlarda öğrenciliğe ve eğitime karşı özendirici bir etki yaratır. Serbest kıyafet uygulaması ise ülkemizde yaşanan sosyo-ekonomik farklılıkları, gelir dağılımındaki adaletsizliği okullarımıza yansıtır. Bu uygulamayı ancak toplumun gelir düzeyini eşitlemiş bir devlet yapabilir. Gelir dağılımındaki uçurumu kapatmadan bu uygulamanın hayata geçirilmesi okullarımızda korkunç yoksulluk manzaraları ortaya çıkaracaktır.özenti ve imrenme nedeniyle öğrenciler arasında suç işleme eğilimi artacağı gibi özellikle kalabalık okullarda disiplin olayları artacak,okullarda ve okul çevrelerinde öğrenci sivil ayrımı yapmak zorlaşacaktır.

 



Özellikle ilköğretim çağındaki çocukların gelişim dönemi göz önüne alındığında ekonomik durumu güçsüz olan ailelerin çocukları ciddi travmalar yaşayacaktır. Çocuklar arasında marka rekabeti başlayacak, “bugün ne giyeceğim” kaygısı taşıyan öğrenci derslerine dikkatini veremeyecek ve okuldan soğuyacaktır. Ayrıca bu durum, okullardaki eşitlik kavramını da zedeleyecektir.

 



Yönetmelikte bir başka dikkat çekici ifade ise “kolsuz tişört ve kolsuz gömlek giyilmeyecek” ifadesidir. Ülkemizin güney bölgelerinde sıcaklıklar mayıs ayından itibaren artmaktadır. Bu bölgelerdeki öğrencilerin 30 derecenin üzerindeki sıcaklıkta uzun kollu gömlek giymelerini istemek mantıksızlıktır.

 



Bu yönetmelik, pedagojik ve bilimsel değerlendirmeler yapılmadan tamamen siyasi kaygılarla hazırlanmış, ayrıştırıcı bir yönetmeliktir. Eğitim-İş olarak, kılık-kıyafet serbestliği adı altında eğitimi dinselleştirme adına yapılan düzenlemenin sorunlu bölümlerinin Sendikamız ve veliler eliyle etkisiz kılınabilmesi için her türlü hukuksal girişimde bulunacağız.

 

 

Editör: TE Bilişim