Kur'an Evi Derneği Başkanı Savaş Ören Teog sınavı ile ilgili basın açıklaması yaptı. 

Savaş Ören açıklamasında; Teog en başta öğrencilerimiz ve velileri olmak üzere 1.000.000 un üstünde öğrencimizi ilgilendirmektedir. İlkokul ve ortaokullarda öğrencilere bedensel, zihinsel açıdan nasıl bir eğitim verileceği, dersler ve tüm derslerin amacı acısından öğrencilerin hangi kazanımlara göre hazırlanacağı gençlerimizin hayata hazırlanmaları açısından önem arz etmektedir. Bu açıdan bakıldığında eğitime verilen önem aynı zamanda geleceğimize yapılacak yatırımla da doğrudan ilişkilidir. Öğrencilerimizin liseye geçişlerinde önemli olan iyi bir lisede okuma arzusu ve tercihi 8. Sınıf öğrencilerinde ve de velilerinde bir baskı oluşturmaktadır.  Doğal olarak eğitime duyarlı velilerde iyi bir liseye (fen lisesi gibi) çocuklarını yerleştirebilmeleri için bir çaba içine giriyorlar.
Kur’an Evi Derneği olarak bu konuda görüşlerimiz ve önerilerimiz şu şekildedir;
1- Teog imtihanının kaldırılması yerinde olmuştur. Yerine herhangi bir imtihan veya ortak ders sınavı getirilmemelidir.
2- Lise öğretimi zorunlu olmaktan çıkarılmalı, okumak istemeyen öğrencilere mesleki yönlendirmeler yapılmalı veya hayata aile ve kendi tercihine göre erken atılmaları tercihi sunulmalıdır.
3- Öğrenciler fen, sosyal bilimler, anadolu türü liseler gibi bilinen iyi liselere gidebilme baskısından kurtarılmalıdır.
4- Ortaokul öğreniminden sonra liselerde okumak isteyen öğrenciler bulunduğu ve kolay ulaşabileceği istediği düz liseye imtihansız girebilmelidir.
5- Liseyi fen, sosyal bilimler, anadolu türü gibi düz liselerde okumak isteyen öğrencilere 9. sınıfın sonunda aldıkları notlara göre 10. sınıftan itibaren bölüm tercihini, gittiği lisenin kendi içinde/bünyesinde yapılmalı, bu bölümler lisenin kendi bünyesinde oluşturulmalıdır.
6-Sayısal bölümü seçmek isteyen öğrencilerin matematik, fizik, biyoloji, kimya ve edebiyat notları 70 den aşağı olmamalı ve bunların aritmetik ortalamaları da en az 70 olmalı ve diğer derslerden ise 60 'ın altında notları olmamalıdır.
7- TM bölümünü tercih etmek isteyen öğrencilerde ise Matematik, fizik, kimya, biyoloji, edebiyat, tarih, çoğrafya gibi derslerin her biri en az 60 ve aritmetik ders ortalamaları 60 olmalı ve 50 puanın altında hiçbir ders notu olmamalıdır.
8-Bu başarıyı yakalayamayan öğrencilere sözel bölüm müfredatı uygulanmalıdır.
9-Yabancı dil bölümünde okumak isteyen öğrenciler ise matematik ve edebiyat dersi notları en az 60 olmalı ve diğer sayısal olmayan derslerinin ortalaması 60’ın altında ve sayısal dersleri 50’in altında olmamalıdır.
10- Öğrencinin aldığı yazılı notlarındaki puanlarını şişiren sözlü notu uygulamasına bir çeki düzen verilmelidir. Mesela yazılılarından 40-50 alan öğrencilere 100, 100 veya derslerindeki yazılılarından 40 dan yukarı not alamamış öğrencilere 70-80 sözlü notu verip o öğrencin notları şişirilmemelidir.
11- Öğretmenlere güvenilmelidir.
12- Ders içi not değerlendirmede not ölçüleriyle oynanılmamalıdır.
13- Lisede örgün eğitim içinde okumak istemeyen öğrencileri, zorunlu olarak örgün eğitim içinde tutmanın bir zaman kaybı olduğu ve eğitimi olumsuz etkilediği de bilinmelidir.
14- Zaten okumaya devam etmek isteyen öğrenciler 7 ve 8. sınıflarda kendilerini göstermektedir. Okumak istemeyen öğrencilere okuyorlar adı altında zaman ve boşu boşuna kaynak israfına da gidilmemiş olacaktır.
15- Mesleki liseler, düz liselerde okumak istemeyen öğrencilerin yığıldıkları yerler olmaktan derhal çıkarılmalıdır. 
16- Lise tahsilinde örgün eğitim içinde sınıfında başarı sağlayamayan öğrencilerin örgün eğitim içinde tutmanın hiçbir anlamı yoktur. Okulları, okumak istemeyen öğrencileri,  öğretmenleri bu konuda yormanın hiçbir anlamı yoktur.
17- Eğitim-öğretimdeki başarının öğretmenin saygınlığından geçtiği göz ardı edilmemelidir. Eğitim öğretimin bel kemiği olan öğretmenlerin motivasyonları canlı tutulmalı, "öğrenci merkezli" gibi kulağa hoş gelen söylemler terk edilmelidir. Koca bir ordudan ümidini kaybetmiş komutanlarla zaferler beklemek beyhudedir.
18-Lise disiplin kuralları okul içinde uygulanabilir bir yaptırımı sağlayacak şekilde başka kaygılara kapılmadan yeniden gözden geçirilmeli,  öğrenci disiplin kuralları açısından öğretmenin saygınlığını gölgeleyecek öğrenci saygısızlıklarına asla fırsat verilmemelidir.
19-Herkesi lisede tutma anlayışının sonucu olarak, öğretmenlerin her şeyi içlerine attığı, eğitim-öğretimin dışında "aman başıma bir şey gelmesin" anlayışının yaygınlaştığı bir yapıdan sadece problemli insanların yetişeceği, bunun sonucu olarakta örgün lise eğitim-öğretimden beklenen sonuçların sadece bir hayal olacağı bilinmelidir.
20-Öğrenciler sadece bilgi yüklenen araçlar olarak görülmemelidir.
21-Bedensel ve ruhi gelişmelerinde çok önemli olan sportif ve sanatsal faaliyetler asla göz ardı edilmemelidir. Öğrencilerin kabiliyetleri ve isteklerine göre imkanlar sunulmalıdır. Resim, enstrüman çalabilme, herhangi bir spor dalında bulunabilme, roman, hikaye, şiir, tiyatro gibi alanlarda kabiliyeti olan öğrencilerin bu kabiliyetleri söndürülmemelidir. 
22-Pansiyonlarda kalan öğrencilerin mutlaka bir plan dahilinde pansiyon veya okullarında bir sportif ve sanatsal etkinlikte yer almaları mecbur kılınmalıdır'dedi.

 
Editör: TE Bilişim