Eğitimci-yazar Gazi Karabulut, 26 Ekim 2014 günü Kocaeli Eğitim 2023 Derneği tarafından tertiplenen “Eğitimin ve Eğitimcinin Önündeki Hukuksal Problemler ve Çözüm Yolları” konulu bir panele konuşmacı olarak katılacak. Karabulut’un yanı sıra gazeteci Aslan Bulut, Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Avukat Ruhittin Sönmez, Türk Eğitim Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaşar Şahindoğan, Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Kalabalık panelde eğitim dünyasının içinde bulunduğu sıkıntılara çözüm yollarını aktaracak.
            Karabulut, milletlerin gelişmesinin ancak doğru bir eğitim-öğretim programı ile gerçekleşeceğini belirterek şu açıklamalarda bulundu.
            “Son yıllarda ülkemizin yaşadığı ve göz ardı edildiği için de önümüzdeki zaman diliminde büyük problemler doğuracağı aşikar olan en büyük problem eğitim camiasının sürüklendiği kaostur. Belirsizlik ve deneme tahtası niteliğine bürünen politik yaklaşımlar eğitim kadar eğitimcileri de tedirgin etmiş ve kararsızlıkların artmasına sebep olmuştur.
Gerek hukuksal boşluklar, gerek keyfi uygulamalar eğitim camiasında buhranlara sebep olacaktır.
Eğitim ile ilgili temel sıkıntının, sistemden kaynaklandığı göz ardı edilirken pansuman tedbirlerle çağ atlayacağımız düşünülüyor. Rahmetli Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu’nun “Milliyetçi Eğitim Sistemi” adlı kitabındaki tespitinde olduğu gibi her on yılda bir – şimdi ise her bakanla bir - değişen eğitim sistemi ile bir milletin geleceğini inşa etmek mümkün olmayacaktır. Nitekim yine aynı eserde ifade edilen ve bizde hiç de profesyonel bir yaklaşımla ele alınmayan yetişkin eğitimi meselesi hayat bulmadıkça, mevcut eğitim algısı ile toplumsal bir huzura ulaşmak hayal olacaktır.
           
Özellikle okullarımızda oturmamış bir kurumsal kimlik göze çarpmaktadır. Seyyid Ahmet Arvasi, Eğitim Sosyolojisi’nde kurumsal kültür üzerinde durur ve okulların toplum kültürünü düzenleyen, organize eden, yaşayan ve yaşatılan bir kültürel vazifesinden bahseder.
 
            Dünden bugüne Eğitim fakültelerinin dersleri ile eğitim dünyamızın gerçekleri hiç örtüşmemektedir. Eğitimcileri bekleyen sorunlar ve çözüm yolları doğru tespit edilememektedir.
            Öğretmenlerimizin yetiştirilme tarzı, idealleri, hedefleri, toplumsal ve tarihsel değerlerimiz ve geleceğe ait medeniyet tasavvurumuz ile bağdaştırılabilirse; sosyal bütünlük açısından yetişkin eğitimi kapsamında ailelere ulaşılabilirse; eğitim politikalarımız her değişen bakana göre farklılık arz etmezse, eğitimciye hak ettiği değer verilirse mesele bir vefa şuuru ve yaşatma ideali anlayışı ile yarınlara taşınabilirse geleceğimiz adına ümitvar olabiliriz.
  
Yok, eğer eğitim politikaları, siyasal kaygılara kurban edilip dileyenin dilediği gibi tasarrufta bulunduğu bir ortamı ihtiva edecekse, öğretmenler ve bütün eğitim camiası itilip kalkılacak ve gereken değeri görmeyecekse, mevzu ehillerince değil de beklenti sahiplerince etüt edilecekse buna da bu milletin tarihi misyonu açısından “dur” demek gerekir.

           
Meseleyi bu tip paneller, çalıştaylar ve tebliğlerle çözüm odaklı ele almak gerekir. Kanaatimce bu tip paneller bir farkındalık oluşturacak ve mesele daha ciddi değerlendirmelere tabi tutulacaktır.”


Editör: TE Bilişim