KESK'e bağlı Eğitim-Sen Niğde Temsiliği tarafınan Laik, Bilimsel ve Ana dilde Eğitim hakkı ile ilgili basın açıklaması yapıldı. 



Niğde Kent Meydanında yapılan basın açıklamasına KESK'e bağlı sendikaların yanında bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları da destek verdi. 

Niğde Hükümet Meydanında Eğitim-Sen Niğde İl Temsilcisi Emin Bağcı yaptığı açıklama da; 
Türkiye`de eğitim sistemi ve toplumsal yaşamın siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda tekçi, baskıcı ve dayatmacı bir şekilde düzenlenmektedir. Eğitimin bütün kademelerinde pedagoji bilimine tamamen aykırı, bilim düşmanı politika ve uygulamalar artmıştır. Okul öncesinden üniversitelere kadar eğitim sistemi büyük oranda dini kural ve referanslara göre biçimlendirilmektedir. 

Siyasi iktidar, eğitim sistemini bilimsel ve demokratik değerleri temel almak yerine, farklı din, mezhep ve kimlikleri yok sayan ayrımcı politikaları hayata geçirmektedir. AKP, çok inançlı, çok dilli, çok kültürlü Türkiye toplumunu özellikle inanç ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırmayı ve çatışma alanları yaratarak, baskıcı, otoriter iktidarını pekiştirmeyi hedeflemektedir.


Eğitimde 4+4+4 dayatması, zorunlu ve "zorunlu seçmeli" din dersleri uygulaması, TEOG, YGS ve LYS`de öğrencilere din soruları sorulması, öğrencileri imam hatiplere yönlendirme uygulamaları, normal ortaokullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, reşit olmayan kız çocuklarının başının kapatılması, öğretmen atamalarındaki branş dağılımı, okullara mescit açılmasının zorunlu tutulması; karma eğitimi kaldırma girişimleri, artan siyasi kadrolaşma uygulamaları ve son olarak 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar gibi birçok konu başlığında, eğitimin dini kurallara göre düzenlenmesi uygulamaları hızla artmaktadır.

İktidarın eğitimi tamamen dini kurallara göre düzenlemek hedefiyle 19. Milli Eğitim Şurası`nda aldığı kararlar, eğitim sisteminin ve ülkenin nereye götürülmek istendiğini açıkça göstermektedir. AKP`nin tüm topluma yönelik zorla "tek din, tek dil, tek mezhep" dayatması, toplumun farklı kesimlerine yönelik ayrımcı, dışlayıcı ve farklı inanç ve kimlikleri aşağılamaya dayanan uygulamaların artmasına neden olmuştur.
Türkiye`de eğitim kurumları, AKP`nin mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile eliyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılırken, iç güvenlik paketi gibi faşizan özellikler gösteren düzenlemelerle laik, bilimsel eğitime ve demokratik yaşam anlayışına karşı resmen savaş ilan etmiştir.

Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan gerçek anlamda özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, hak ve özgürlükler alanının genişlemesi ve bütün yurttaşların eşit haklar temelinde bir arada yaşaması ile mümkündür.

Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmadığına göre, tüm düşünce, inanç ve değerler karşısında tarafsız olması gereken bir devletin, sadece bir dinin ve mezhebin öğretilerini, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda öğretmesi kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini çekmeli, siyasi iktidar inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir.

Eğitim Sen ve Alevi örgütleri olarak laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik yaşam çağrımız sadece üyelerimize değil, çocukların, öğrencilerin ve ülkenin geleceğinden endişe eden, farklı inançlardan, mezheplerden ve kimliklerden olan tüm Türkiye halklarınadır.
Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceğimizi göstermek için, 13 Şubat`ta ülke çapında hem okul boykotu yapılacak, hem de Eğitim Sen`in çağrısı ile bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirilecektir.

Çocuklarının geleceğinden endişe eden bütün velileri, 13 Şubat`ta yapılacak boykota çocuklarını okula göndermeyerek, eğitim ve bilim emekçilerini iş bırakarak demokratik tepkisini göstermeye ve ortak geleceğimize hep birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz"denildi. 

Topluluk basın açıklaması sırasında alanda bulunanlar hükümet aleyhinde sık sık slogan attılar ve basın açıklaması sonrasında olaysız şekilde dağıldılar. 



Editör: TE Bilişim