Niğde Eğitim İş İl Temsilcisi Timur Özkan Sendikalarının 6. Kuruluş yıldönümü nedeni ile bir mesaj yayınladı.
 
Asırlık örgütlü eğitimci mücadelesinin sahipsiz bırakılan temel tercihlerini rehber edinerek yeni bir çatı altında yeniden başladığımız yolculuğumuzun 6. yıldönümünü kutluyoruz.
 
      Bugün tabelalarında sendika yazan bir kısım güdümlü yapı kafa karışıklığı yaratsa da, ülkemiz devrimci eğitimci mücadelesi bir asırdır trajik bedeller ödeyerek sömürüye, baskı siyasetine, gericiliğe, ırkçılığa ve bölücülüğe karşı barikat kurmuştur. Emperyalizmin küresel siyasete neoliberal politikaları egemen kılma girişiminin bir parçası olarak gerçekleşen 12 Eylül faşist darbesi ile, örgütlü mücadelemizin bütün kazanımları tarumar edildi. TÖB-DER kapatıldı, ilerici ve Atatürkçü eğitimciler baskı, işkence, sürgün ve ihraç uygulamalarına maruz bırakıldılar.
 
    Büyük Önderimizin liderliğinde kurulan ve kurumsallaştırılan Cumhuriyetimizin aydınlanma devrimleriyle evrensel değerleri aynı potada eriten sendikal bakış açısını, 17 Ekim 2005 tarihinde Eğitim İş tabelası altında “yeniden” tarih sahnesine çıkararak örgütlü eğitimci hareketinin liderliğini geri almak için yollara düştük.
6 yıllık mücadele serüvenimiz, Eğitim İş’in ulusumuz ve işkolumuz için alternatifi olmayan bir emek örgütlenmesi olduğunu gözler önüne sermiştir.
 
6 yıldır soluksuz devam eden mücadelemizin ağırlık merkezine işkolumuzun ekonomik, sosyal ve demokratik hak ve özgürlüklerinin iyileştirilmesi hedefini aldık.
 
Eğitimcinin ilkeli ve onurlu bir yaşam sürebilmesi için zorunlu olan ücret standardını uygun seviyelere yükseltme mücadelesi verirken, sendikal mücadelenin sadece ücret pazarlığına indirgenmesine karşı çıktık.
 
Tabanımızın duyarlılıklarının sendika yönetimine egemen olabilmesi için bütün tedbirleri aldık.
 
Grevli - toplu sözleşmeli sendikal yapı hedefini vazgeçilmez mücadele alanlarından kabul ettik.
 
Eğitim çalışanlarının, ülkemizi her alanda çağdaş standartlara taşıyabilecek ve bugün içine düştüğümüz gerici kıskacı doğru okuyabilen bir nesil yaratabilmeleri için yeterli donanım ve altyapı olanaklarını elde edebilmeleri için çaba gösterdik.
 
Düşünmekten, sorgulamaktan ve tartışmaktan korkmayan bir nesil yaratmaya çalıştık.
 
Eşit, parasız ve bilimsel eğitim mücadelesi vererek eğitim hakkının ticarileştirilmesine, eğitimcinin sınıflandırılmasına karşı çıktık.
 
İçimizdeki işbirlikçilerinin yardımıyla ülkemizi sömürge haline getirmeye çalışan IMF ve Dünya Bankası’na karşı tavır ortaya koyduk.
 
1980’li yıllarda etkisini göstermeye başlayan ve 1990’lı yıllarda iyice kontrolden çıkan ve zengin-fakir arasındaki uçurumu iyice artırarak halkı sefalete sürükleyen neo-liberal saldırıların sosyal devleti tasfiye etmeye yönelik politikalarını yakından izleyerek ve bu saldırgan siyasete karşı emek tabanını ve toplumun tüm kesimlerini örgütlemeye çalıştık.
 
Cumhuriyetin ilk yıllarında uygulanan toplum merkezli ve devlet kontrollü politikalarla yakalanan büyüme ve bu yokluk yıllarında oluşturulan ve daha sonraki yıllarda göreceli olarak artırılan ortak ekonomik birikim, özellikle 1980 sonrası yönetime gelen işbirlikçi neo-liberal yağmacıların ellerinde eritilmiştir. İşte bu toplumsal artı değerlerin kalan son kırıntıların özelleştirme adı altında yağmalanmasına karşı da elimizden gelen çabayı ortaya koymaya çalıştık. 
 
Kurulduğumuz günden bugüne işkolumuzun etkinlik alanında ve ülke genelinde oldukça güçlenen karşı devrimci anlayışa asla taviz vermedik. Bugün ABD ve AB  yerli işbirlikçileri yardımıyla ülkeyi gerici ve bölücü bir sarmalın içerisine boğmaya çalışmaktadır. Eğitim iş ve onun onurlu üye ve yöneticileri gece gündüz ülkenin dört bir yanında bu emperyalist saldırıya karşı direnmektedir. Her türlü baskı, tehdit, hedef gösterme girişimlerine rağmen, Anadolu’yu aydınlatma mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün artık herkes çok iyi bilmektedir ki, Eğitim İş okullarımızı kuşatan gerici anlayışa ve ülkemizde azgınlaşan bölücü anlayışa  karşı eğitim kurumlarında,alanlarda, amansız bir direniş ortaya koyan tek ve en büyük güçtür.

 
Editör: TE Bilişim