Milli Eğitimde taşımalı eğitim sistemine geçildiği tarihten bu yana köy okullarının binaları kaderine terk edildi. Sekiz yıllık zorunlu eğitim ile üç dört mahalleli kasaba okullarında da aynı durum meydana gelmeye başladı. İlk zamanlar uygulanan yöntemle köylerdeki öğrenciler taşımalı sitemle kasabaların farklı mahallelerinde ki okullara aktarıldı.
Örnek birkaç okul vermek istiyorum. Bor Karacaören köyündeki ilkokul taşımalı sistemle kapatıldı öğrenciler Bahçeli Kasabası Saray Mahallesi’nde bulunan Alparslan İlköğretim okulunda eğitim öğretime başladı. Taşımalı bu eğitim birkaç yıl bu şekilde sürdü daha sonra Alparslan İlköğretim Okulu ve İstiklal İlköğretim Okulu da kapatıldı ve Bahçeli Gazi İlköğretim Okulunda öğrenciler ders görmeye başladı. Üç mahallenin çocukları ve bazı köylerin öğrencileri ile Gazi İlköğretim Okulu öğrenci kapasitesini arttırmış oldu.
Bunun yanı sıra 1991-1992 eğitim öğretim yılında açılan Bahçeli Atatürk Lisesi de bu yıl genel liselerin Anadolu liselerine dönüşmesi ve bu vasfı taşımaması nedeniyle kapatıldı. Çünkü Bahçeli Atatürk Lisesinde 5 derslik, 5 öğretmen ve 44 öğrenci bulunuyordu.
Sadece küçük bir bölgeyi ela aldık fakat ülkemizin birçok yerinde büyük paralar harcanarak yaptırılan ve şu an kaderine terk edilen bu kamu binaları artık vatandaşlarında gündemini oluşturuyor.
İstiklal İlkokulu harabe bir şekilde ve şu an şantiye binası olarak kullanılıyor, Alparslan İlkokulu hiç kullanılmıyor kapısına kilit vurulmuş, camları kırılmış, sıvaları dökülmeye başlamış dış cephe duvarlarında küçük çaplı delikler açılmış, sadece bahçesi aktif onda da çocuklar futbol oynuyor.
KAMU YARARINA KULLANILMALI
Kamuya ait okul, sağlık ocağı, lojman gibi birçok binanın korunması için gayret ve çaba içerisinde olan vatandaşlar da var bu memlekette. Atıl olan ve yıkılmaya yüz tutan Bahçeli Kasabası’ndaki okullarla ilgili bir vatandaşın Bimer’e gönderdiği şikâyet dilekçesi bizleri bu konuyu gündeme getirmeye itti. Duyarlı vatandaş kaderine terk edilen bu binaların kamunun yararına olacak şekilde değerlendirilmesinin mümkün olup olmadığını sorması ve bu konuda gereken birimleri hassasiyetle göreve davet etmesi belki de büyük paralar harcanarak yapılan bu binaların kaderini değiştirecek. Şikâyet dilekçesini değerlendiren Bimer konuyu Niğde Valiliğine bildirmiş oradan da Bor Kaymakamlığına yazılan yazı ile vatandaşın dilekçesinin cevabının verilmesi istenmiştir. Niğde de ve ülkemizde birçok yerde rastlanan bu durum bazen daha vahim görüntülere de neden olmakta. Duyarlı vatandaşlar bu binaların kaderinin ne olacağını merak etmekte çok ta haksız değiller.
