Bor Kız Teknik ve Meslek Lisesinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlandı.

 

Bor Kız Teknik ve Meslek Lisesi tarafından slayt gösterisi, defile, drama, skeçlerin yer aldığı çeşitli etkinliklerle  8 Mart Kadınlar Günü kutlandı.

 

Bor Kız Teknik ve Meslek Lisesi Müdürü Mustafa Korkmaz etkinlikte yaptığı konuşma ise beğeni topladı.

 

Müdür Mustafa Korkmaz’ın Dünya Kadınlar Günü nedeni ile yaptığı konuşmanın tam metni ;

  

“Akademik tarih yazıyla başlar. Yazıyla başlamayan şeyse insanlığın kendisidir. Tarih, ciltler dolusu kitaplarla olaylardan bahsederken,   bu süreçte yaşamış milyarlarca yüreği bir döneme hapsetmekten öteye geçemez.  Her milletin ayrı yazgısı ve ayrı kahramanlarının olması tabiidir. Ancak Türk'ün dünya tarihine damgasını vururken başının dik olmasının, yüreğinin geniş olmasının en önemli kahramanları Türk Kadınlarıdır.

 

         Türk kadını tabiri, özgün ve dopdolu bir kavram olarak dünya da başka milletlerin kadınlarına nasip olmayacak bir ayrıcalıkla markalaşmıştır. Bu altın remzi hak edişi ne sanal anketlerle olmuş, ne galip ülke lobilerinin baskın etkileriyle verilmiş ödüllerle reklâmlaştırılmış, ne de ucuz ve uyduruk abideleştirilmelerle dayatılmıştır. Türk kadını tabiri dünya lügatlerine zor zamanlarda düşmanlarının erkeklerinden daha delikanlıca davranan misal annelerimizin hayal üstü gayret ve fedakârlıklarıyla kazınmıştır. Binlerce yıllık geçmişimizde isimleriyle geleceğimize rehber olacak analarımıza, milyonlarca örnek verebiliriz.  Nene Hatun, onbaşılıktan binbaşılığa kadar terfi eden Ayşe Hanım ve maalesef bugün toplumsal kısırlığımızın neticesinde bir kısım kadınlarımıza hakaret olarak kullandığımız Kara Fatma annemizdir.

 

O kara Fatma ki Kurtuluş savaşımızda 350 kişilik bir kadın ordusunu yöneterek düşmana kan kusturmuştur. Yine Kurtuluş savaşına katılan Nezahat Hanım’ın tek başına 100 den fazla düşman askeri öldürdüğü düşünüldüğünde Türk kadını tabiri daha iyi anlaşılacaktır. Sadece savaş zamanı değil, barış zamanında da dünya mirasını doğasına uygun haliyle geleceğe aktaracak fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesilleri yetiştirecek olan soylu annelerimizdir Türk kadını.

 

 

         Medeniyetleri büyük yapan unsur ne görkemli binalar, saraylar, ne çelikten zırhlılar ne de gayr-i safi milli hâsılalarla büyüyen ekonomi masallarıdır. Medeniyeti medeniyet yapan ve ona mayasını katan tek şey kadına hak ettiği değeri vererek onu anne, kardeş, eş vasfıyla yücelten kadim anlayışımızdır. Bizde kadın, medeniyetin ta kendisidir.  Türk kadınları cepheye erini ve çocuğunu gönderen, kendisi gittiğinde düşmanı yıldıran, cephe gerisinde evini çekip çeviren, misafirini ayakta karşılayıp içten bir tebessümle yüreğinde ısıttığı çayını ikram eden, gerektiğinde tarlalarda, fabrikalarda rızkını kazanan, her dönemde yiğitler yetiştiren, yiğidine dinini, vatanını, onurunu, namusunu öğreten; geniş gölgeli, serin ve vakur çınarlardır.

 

         Biz kadınlarımıza çalıştıkları fabrikalarda kurşun sıkıp zulmederek, sonra yapay bir pişmanlıkla özür mahiyetinde yılın bir gününü  "kadınlar günü" adıyla hediye eden kısır bir halk değiliz. Aksine yaşamımızın ana gayesi olan cenneti, onların ayaklarının altın da sayan dev bir medeniyetin mirasçılarıyız. Beşiğimizden mezarımıza kadar ninnileriyle, dualarıyla, nasihatleriyle ve ağıtlarıyla kadınlarımızla varız. Hepinize saygılar sunuyorum”


   

Editör: TE Bilişim