Yaptığımız işten sağlıklı yaşama, oturduğumuz evden bindiğimiz arabaya, aldığımız herhangi bir eşyadan edindiğimiz arkadaşa kadar bir ölçü birimi olarak çıkar karşımıza, kalite olgusu.

Bir ürün veya hizmetin belirlenen veya olabilecek ihtiyaçları karşılama kabiliyetine dayanan özelliklerin toplamı olarak genel anlamda tanımlanan kalite; ürün, değer, üretim ve tüketici odaklı birçok yaklaşımı ise içerisinde barındırıyor.

Her ne kadar insan ilişkilerinde kalite kavram olarak; şahsiyet ve kişilik boyutunda farklı ve değişik boyutlarıyla ele alınsa da bazen kalite o kadar bariz olur ki onu inkar etmenin, salaklıkla eşdeğer tutulacağını bilen aklı evveller dahi, kalitesizlik suçlaması yapamazlar.

Hani şeytanın kör gözüne gözüne sokarcasına belirgin olan işler vardır ya…

Nitekim kentin gözbebeği üniversitemiz yine boş durmamış ve bulunduğu yere kattığı değeri daha geliştirip, uluslararası standartlara uygunluğa adapte olarak zor olanı başarmış. Yani anlayacağınız kaliteyi sadece ülke sınırları içerisinde değil, bilginin evrenselliğini gözeterek yurt dışındaki üniversitelerle koordineli  ve uygunluk ölçütleri olan not sistemini başarıyla buluşturmuş.

Avrupa Kredi Transfer Sistemi (AKTS) Etiketi, Diploma Eki (DS) Etiketi ve Erasmus Kalite Etiketi ödüllerini alan üniversitemizin Avrupa ülkeleriyle entegre not sistemine geçişini uygulamalı olarak başarması, mükemmellik ölçütleri açısından küçümsenecek bir durum değil elbette.

Zor karar veren, verdiği kararları hızla uygulayan lakin disipline olmayan halimizle işleri berbat eden genel özelliğimiz hepimizce malum. Bu pencereden bakacak olursak, sebat edilip ciddiyetle yaklaşılan işlerde sonuç almanın gerçekliğiyle yüzleştiren bu tarz çalışmalara, anca şaşkınlıkla baktığımı kendi adıma gizleyemiyorum.

Potansiyelini sürekli zorlayan, imkanlarının sınırlılığına aldırmadan küçük bir Anadolu kentinin üniversitesiyim demeyerek engelleri enerjisiyle aşmayı beceren ve standartlarını artırarak çıtasını yükseklere taşıyan üniversitemizin, yön göstericiliğini göz ardı etmeyelim derim.

Şahsımız için bilinçli kararlar verip doğru seçimler yapmak nasıl ki insani özelliklerimizi oluşturuyorsa, dünyayla aynı dili konuşup bilimin yol göstericiliğini şiar edinerek gelişimini sürekli kılmakta, üniversitelerin özelliği.

Ve üniversite başarılarını klasik haline getiriyor.

Bağrından yetiştirdiği akademik kadrosu, bina ve donanım olanaklarıyla dolu yerleşkesi, zamanın saat tik taklarını hep lehine kullanan planlamasıyla ilerleyişini çağın gereklerine uyarlama başarısını gösterebilen üniversitemizin, sağlam adımlarla yoluna devam ediyor oluşu bizler içinde güvence oluyor.

Bu güvencenin şemsiyesi altında bir olup, Üniversite – Sanayi – Kent işbirliği nezdinde tek yürek ve tek yumruk halinde tüm Niğde adına, daha büyük ve güzel hedeflerin ardından koşturmaya ne dersiniz?

Varım diyen sesleri duyuyor gibi olsam da. . .

Varlığıyla var olup, işin ucundan tutmayı her nedense istemeyenleri ne yapacağız peki?

Eee ne yapalım? . .

Allah müstahakkınızı versin diyelim. . .