Eğitim-İş Niğde İl Temsilcisi Timur Özkan “ Eğitim-İş olarak daha önce belirtmiş olduğumuz gibi zorunlu eğitim süresinin uzatılmasını doğru bulmakla birlikte, ilköğretimin 4+4 şeklinde kesintili olarak düzenlemesinin gizli amaçlar taşıdığına inanıyoruz, adım adım medrese eğitimine doğru gidiyoruz” dedi.

 

 

Eğitim-İş Niğde İl Temsilcisi Timur Özkan’ın konu ile ilgili yazılı basın açıklamasını sunuyoruz.

 

 

Zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören kanun teklifi, Milli Eğitim Bakanlığı da devre dışı bırakılarak AKP milletvekillerince hazırlanıp TBMM Başkanlığına sunulmuştur. Önümüzdeki hafta içerisinde ilgili komisyonlarda görüşülecek olan kanun teklifi ile 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemi kaldırılacak ve yerine 4+4+4’ten oluşan kademeli sistem getirilecektir. Yeni düzenleme ile ilköğretim kesintili olacak şekilde 4 yıl süreli birinci kademe ve 4 yıl süreli ikinci kademe şeklinde ikiye ayrılmaktadır. Düzenleme ile öğrenci, ilk dört yıllık eğitim sonrasında bağımsız okullar halinde kurulması esas olan ilköğretim ikinci kademe okullarına devam edecektir.

 

 

       Eğitim-İş olarak daha önce belirtmiş olduğumuz gibi zorunlu eğitim süresinin uzatılmasını doğru bulmakla birlikte, ilköğretimin 4+4 şeklinde kesintili olarak düzenlemesinin gizli amaçlar taşıdığına inanıyoruz. AKP tarafından hazırlanan bu düzenleme 8 yıllık zorunlu eğitim nedeniyle kapanan ve geçmişte arka bahçemiz diye tarif etittikleri okulların orta kısmını yeniden hayata geçirme planının bir parçasıdır.  Siyasal iktidar, yönetime geldiği günden bu yana eğitim sistemi üzerinde sürekli değişikliğe giderek kendi siyasal-ideolojik çizgisine uygun bir eğitim sistemi yaratma çabasında olmuştur. Yapılacak bu yeni düzenlemeyle Sayın Başbakanın hayalini kurduğu “dindar neslin” yetişmesine yardımcı olacak imam hatip okullarına, 4.sınıftan itibaren kayıt olma olanağı sağlanacaktır.Bu okullarda elbette bizim okullarımız, buralarda okuyan çocuklarda bizim çocuklarımızdır, ancak çelişkili ve yanlış olan, iktidarın diğer okulları ve öğrencileri yok sayması, bütün çabasının ve enerjisini imam hatiplerle sınırlamasıdır.  Ayrıca düzenleme ile ilköğretimin ilk 4 yılından sonra öğrencilerin açık öğretim sistemi ile kalan kademeleri tamamlamasına olanak sağlaması, ilköğretim çağındaki çocukların okuldan uzaklaşmasına neden olacaktır. Bu durum özellikle de okula devamlılıklarını önemsediğimiz ve hatta bu amaçla onlarca kampanya düzenlendiğimiz kız öğrencileri olumsuz etkileyecektir.

 

 

     Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken kişiler olarak yetiştirmek; Türk Milli Eğitiminin temel amaçları arasında yer almaktadır.  Ancak hazırlanan bu yasa teklifiyle amaçlanan, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaktır. Uygulama ile Atatürk’ün liderliğinde cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılarak tekrar ikili eğitim sistemine dönülmesi hedeflenmektedir.

 

 

      Kanun tekfine gerekçe olarak gösterilen 18. Milli Eğitim Şurası’nda hükümete yakın sendika ve bürokratların birlikte hareket etmesi ile “tavsiye kararı olarak alınan” ve 1+4+4+4 şeklinde formüle edilen 13 yıllık zorunlu eğitimde okul öncesi eğitimi içeren bir yıllık sürenin kaldırılması, yıllarca okul öncesi eğitimi özendiren ve okul öncesi eğitimin yaygınlaşması için yoğun çalışmalar yürüten Milli Eğitim Bakanlığı’nın hedefleri ile de çelişmektedir.

 

 

      Siyasal iktidar, kesintili 12 yıllık zorunlu eğitim ile öğrencileri daha erken yaşlarda yetenekleri doğrultusunda eğitim almaya yönlendireceğini iddia etmektedir. Ancak 12 yıllık kesintili eğitim sistemine geçilmesi kararı alınırken, 9-10 yaşlarındaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini tespit edecek formasyona sahip kadro planlaması yapılmış mıdır? 4. sınıftaki çocuklar 9-10 yaşlarındadır; bu yaştaki çocukların yetenekleri, becerileri tam olarak ortaya çıkmamışken mesleki eğitime yönlendirmek pedagojik olarak mümkün müdür? Böylesi erken yaşlarda yapılacak mesleki yönlendirmenin, ileriki yaşlarda şekillenecek ilgi ve becerilerin değişmesi neticesinde, istemediği işlerde çalışan mutsuz bireylerin çoğalması gibi sakıncalar yaratmayacak mıdır?

 

 

    Ülkemizin bugününü ve geleceğini etkileyecek toplumsal, siyasal ve ekonomik pek çok boyutu bulunan milli eğitim planlamasının günü-birlik siyasi amaç ve hedefler doğrultusunda, yapboz tahtasına dönüştürülmesini sakıncalı buluyoruz. Milli Eğitim planlaması, ülkenin geleceğinin de planlanması demektir. Dolayısıyla toplumun tamamını ilgilendirmektedir.

 

 

     Eğitim-İş olarak; AKP grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan  zorunlu eğitimin kesintili olarak 12 yıla çıkarılmasını öngören yasa teklifinin geri çekilmesini, Milli Eğitim Bakanlığı ile ilgili sendikalar, demokratik kitle örgütleri, üniversiteler,  bilim insanları, öğrenci ve velilerin temsilcilerinden oluşan konunun tüm taraflarını kapsayıcı, eşit ve demokratik katılımla gerçekleşecek şekilde bir çalıştay düzenlenmesini, gerekli yasal düzenlemelerin de bu çalıştayın çıktıları doğrultusunda, zorunlu eğitimin okul öncesi eğitimi de kapsayacak biçimde kesintisiz 13 yıl olmasını talep ediyoruz.

 

 

 

Editör: TE Bilişim