17 Ekim Dünya Assubaylar Günü olarak kutlanmaktadır. Dünya subaylar günü olduğunu veya dünya general günü olduğunu duymadım. Sadece bu günün varlığı dahi assubayların bütün dünyada görev yaptıkları ordularda istedikleri veya olmaları gereken noktada olmadığını göstermektedir. Bundan dolayı assubaylar bütün dünya orduları assubaylarının bir dayanışması anlamına gelen Dünya Assubaylar Günü’nü orgazine etmişlerdir. Üstelik bu doğrultuda ilk çalışmayı bir Türk assubayı olan Yüksek Binici başlatmıştır. Ve tarih olarak 17 Ekim’in seçilmesinin nedeni de 17 Ekim 1984’de Türkiye Emekli Assubaylar Derneği’nin kurulmuş olmasıdır.
TSK’nın son dönemde yaşadığı önemli sorunlardan birisi de assubayların sorunlarıdır. Bu sorun o kadar büyümüştür ki, artık ordu içinde bir gerilim, hatta astsubay-subay sert bir ifade ile“düşmanlığına” dönüşmüştür. Genelkurmay Başkanlığı geçte olsa bu konuda önemli adımlar atmıştır. Ancak bundan sonrası (Ekim 2013 itibarı ile) hükümetin elindedir ve hükümet bu sorunu aşmak konusunda siyasi nedenlerle aceleci davranmamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda yayınladığım bu yazıyı bu vesile ile tekrar yayınlıyor ve assubayların gününü kutluyorum.
Napoleon, “Ordular midelerinin üzerinde yürür” demiş. Herhalde bir başka şey söylese idi o da“Ordular assubayların omzunda yürür” olurdu. Bir ordunun assubaysız çalışması, yürümesi ve savaşması çok mümkün değildir. Buna rağmen tarih assubayların ordular içinde üstlendikleri önemli rolü ne yazık ki görmemezlikten gelir. Uçakları havalanmaya, tankları yürümeye, uçakların yüzmeye astsubaylar hazırlar. Assubaylar teknik sınıfı oluştururlar. Astsubay sayısı subay sayısının dört katıdır. Generaller ve kurmay subaylar karargahta stratejik savaş planlarını ve operasyonel planlamaları yaparlar. Üst subaylar olan albay, yarbay ve binbaşılar operasyonel planları sahaya uygularlar. Yüzbaşı, üsteğmen ve teğmen ile assubaylar, operasyonel planları taktik planlarla hayatta geçirirler. Her genç subayın hayatında deneyimli bir assubayın fark ettirmeden yaptığı kıta öğretmenliği olmuştur.
Assubaylar, subayla erat arasındaki tamamlayıcı unsurdur. Çoğu zaman iletişim assubay üzerinden kurulur. Türkiye’nin binlerce değişik yerleşim yerinden gelen yüz binlerce Mehmetçik aynı zamanda yüz binlerce farklı karakter, yüz binlerce farklı sorundur. Bu sorunları göğüsleyen, biraz ağabey, biraz psikolojik, biraz komutan olarak ordu ile ilk geldiğinde sivil olan mehmet arasında tampon olan, mehmedi Mehmetçik haline getiren astsubaylardır. Sonra Mehmetçikle beraber yan yana dağda teğmenden yüzbaşıya kadar uzanan subaylarla yürüyen, uyuyan ve çatışan da odur.
Assubayların mesai saati yoktur. İşleri bitince evlerine giderler. Bir assubay ayda ortalama 5 gün 24 saat esasına göre nöbet tutar, haftanın bir günü gece eğitimine katılır.
Ayrıca tatbikatlar, özel görevler… Meslek hayatlarının nerdeyse üçte biri nöbette, tatbikatta, gece eğitiminde, özelgörevlerde ve evimizden uzakta geçirirler. Fazla mesai ücreti almazlar. Assubaylar farklı ortamlarda farklı görevler yapmalarına rağmen diğer memurlarla aynı derece ve kademeden göreve başlarlar.
Türk Ordusu’nun belkemiğini oluşturan assubayların bazı çözülmesi çok kolay olmasına rağmen AKP iktidarı tarafından inatla çözülmeyen/çözülmek istenmeyen sorunları vardır.
a) Örneğin üniversite bitirdiği halde birinci derecenin dördüncü kademesine yükselemeyen tek kamu görevlileri assubaylardır. Aynı süre görev yapan bir subayla astsubay emekli oldukları zaman % 300 oranında farklı olan emekli maaşı almaktadırlar. Genelkurmay Başkanlığı’nın assubayların birinci derecenin dördüncü kademesine yükselmelerinin önünü açmasının zamanı gelmiş hatta geçmiştir.
b) Sağlıklı bir şekilde orduya giren assubaylar görevin ağırlığının da etkisi ile sağlıkların kaybetmekte ve “TSK’da GÖREV YAPAMAZ” raporu ile emekli edilmektedirler. Oysa buna bir başka formul bulmak mümkündür.
Sağlıklarını bu ülke için feda eden subay ve assubaylar emsalleri memurların derece ve kademesine ulaşamadıkları için mağdur olmaktadır.Bu durum çözülmelidir.
c) Assubaylar için açılan sosyal tesislerin sayısı hızla yükseltilmelidir.Lojman konusunda assubayların sorunlarının çözülmesi için büyük bir atılıma ihtiyaç vardır.
d) Assubay okulları da Yüksek Okul seviyesindedir. Ancak henüz intibak meselesi halledilememiştir.
e) Assubaylar birçok askeri hastanede A-B-C poliklinik hizmetleri ile subaylar lehine ayrımcılık yapıldığını düşünmektedir.
f) Üyelerinin % 60 ’ını oluşturan assubaylar OYAK ve şirketlerinde denetim ve yönetim kurullarında temsil edilmemektedir. Bunun hiçbir mantığı yoktur. Bunlar ilk akla gelen sorunlardır.
Dileriz önümüzdeki günlerde Genelkurmay Başkanlığı’nın başlatmış olduğu çözüm yaklaşımına AKP Hükümeti de katılır ve assubayların haklı talepleri karşılanır.