ÇÜNKÜ OSMANLI İMPARATORLUĞU, FERASET SAHİPLERİ İLE YÖNETİLEN BİR İMPARATORLUKTU.
 
Feraset sahibi olabilen, doğruyu yanlıştan, güzeli çirkinden, hak’ı bâtıldan ayırt edebilme yeteneğinin sahibidir. Bu yetenekte esnafı, hukukçusu, memur’u, zabit’i, vekil’i, velhâsıl toplumu olan bir ülke asrısaadeti yaşayan bir ülkedir.
Her kez kendine göre feraset sahibi olduğu iddiasındadır. Yaşadığı bu toplumun içinde defalarca hata yaparak yaşıyorsa bu feraset değildir.
Osmanlılar, nasıl feraset sahibi olunacağını biliyordu. Onun için NİZAM-I ÂLEM ordularının sahibi oldular. Hâk ile batın’ı ayırt edebilme vasıflarının, yani Furkanların sahibi oldular. Nasıl mı? Allah’a karşı takva sahibi olarak. Günahlarından arınmış hak mü’min olarak.
 
ENFAL – 29:Yâ eyyuhellezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
EY ÂMENÛ OLANLAR, ALLAH'A KARŞI TAKVA SAHİBİ OLURSANIZ SİZİ FURKAN (HAK VE BÂTILI AYIRMA ÖZELLİĞİ) SAHİBİ KILAR! VE SİZDEN (SİZİN) GÜNAHLARINIZI ÖRTER VE SİZE MAĞFİRET EDER (GÜNAHLARINIZI SEVABA ÇEVİRİR). VE ALLAH, BÜYÜK FAZL SAHİBİDİR.
 
İnanan her insanın, kendisini iman sahibi olduğunu düşündüğü bu günlerde.%90 Müslüman denilen bu güzel ülkemizde, feraset sahibi olan hiç mi kimse yok? Yok ki, ülkemizin her işi darmadağın, insanlar mutsuz ve kargaşa içinde. Bir yaşam mücadelesine kendilerini kaptırmışlar ve kendilerinden başkasını düşünmeden, hak ve hukuk dinlemeden, bir telaş içinde koşuşup duruyorlar.  Sizce, Allah’ça yaşamak bu mudur? Rabbimizin vaat ettiği din bu mu? Furkanların sahibi olabilecek, liyakat sahibi olan insanlar nerede? Onun için değil mi? Haksızlığın, adaletsizliğin, zulmün her yerde insanları umutsuzluğa götüren. İntiharların çoğaldığı bu günlerde, hiç mi sorumluluğumuz yok? Hiç mi vefa borcumuz yok bu vatan’a ve insanlarına? Allah’ın huzuruna hangi vicdan ile hesap vereceğiz ki?
Bu vatanı ve insanlarını sevenler, birçok kez takkesini önüne koymalı ve düşünmeli. Bilmiyorsa bir bilen mutlaka vardır.
ALLAH’EMANET OLUN