SAYIN BAŞBAKANIM,
Devlet ikilik kaldırmaz, durum çok vahimdir.
Süreç sayesinde milletin bütünlüğü tartışılırken şimdi ‘devletin’ bütünlüğü tehlikeye hatta kaosa doğru gidiyor.
Başbakan ve sorumlu sizsiniz, devletteki bu ikilik kaosunu sona erdirmek sizin yetkinizde ve meclis elinizin altında.
İlk yapılacak şey, meclisi hemen toplayıp, Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi saçma sapan davaların zindanlarını hemen boşaltmak.
İkinci yapılacak şey, CHP’yle el ele yeni bir anayasa düzenlemesi yapılarak, referandumla yapılan değişiklikleri gözden geçirip ‘cemaat’in hakimler üzerindeki gücüne son vermeniz.
Sayın Başbakanım, devlet ikilik kaldırmaz, an itibariyle devlet tam ortadan ikiye bölünmüş ve bir iç savaş manzarası hakimdir.
Sayın başbakanım, bize yapılırken iyi, size yapılırken oh olsun diyemeyiz. 
Üzerinde yaşadığımız mensubu olduğumuz devletin hukuki organizasyonunun tam bir keşmekeş içinde olduğu ve krizin derinleşerek devleti ortadan bölmekte olduğunu görüyoruz.
Yapılacak ilk şey, önce bakanlar kurulunu, sonra meclisi toplamak ve son anayasa referandumunla yediğiniz b.kları bir anayasa düzenlemesiyle yeniden temizlemektir.
Faili meçhuller suikastler ağır hukuk ihlalleri bir daha yeniden henüz yaşanmadan, henüz silahlı kuvvetlerle polis güçleri karşı karşıya henüz gelmeden, bu siyasi kaosu sona erdirecek tek yerin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu hatırlatırız.
Cemaati CIA’sı Mossad’ı devleti yedi kocalı Hürmüz’e çevirdiniz.
Birileri eline geçirdiği hakimlerle, devleti bizleri hepimizi kıyasıya dövmekte, savcıları sopa kırbaç gibi kullanarak hepimizle acı acı eğlenmekte.
Korkunç şeyler oluyor, hükümet’in merkezi Ankara mı Pensilvanya mı belli değil?
Haksız hukuksuzca içeri tıktığınız askerlere ve bağımsız milli solcu vb. yazarlara karşı boş inançlarınızdan tezviratlarınızdan hemen vazgeçiniz.
Yasama yürütme yargı yetkileri tam anlamıyla birbiriyle iç savaşa başlamıştır, devletin ve hükümetin kontrolü Başbakan olarak elinizden çıkmıştır.
Bilgisiz ve karanlık kişilerle kurduğunuz gizli tezgah ve koalisyonların ağır sonuç ve maliyetlerini önce bizler yaşadık şimdi sıra devletin ta kendisine gelmiştir.
Hakimleri cemaate teslim ettiğinizden beri askerlerimize yapılan casus suçlamalarından Hrant Dink davasına kadar herşey şaibe tezgah ve karanlık içinde ülkeyi hukuku ve devleti yeterince kaosun içine sokmuştur.
Sayın başbakanım, burası kişizadeler şeyhler efendiler ülkesi değil, bakın, meclis orada ve çoğunluk şimdilik elinizin altında.
Sayın başbakanım, kötü niyetli değilseniz artık uyanın, ‘yargılayanları’ bir cemaatin seçeceği bir ülke bir demokrasi bir hukuk nereye kadar gidebilirdi?
Dağın bir yanının heyelanla düşmesi gibi bu çöküş siyasi iktidarınızı daha büyük bir felçe sokmadan meclis’i toplayın, meclis’e koşun.
Sayın Başbakanım, meclis denilen yer bütün kavgalarına rağmen Neşeli Bir Yer’dir.
Sayın Başbakanım, el altından gizli tezgahlar cemaatler karanlık güçler ise her çağda her toplumun huzurunu kaçıran dirlik düzenini bozan ve EGEMENLİĞİNİ hiçe sayan yerlerdir.
Egemenlik’in ne olduğu ise Meclis duvarında asılıdır.