Varlık defterine adımın yazıldığı yerdir Çamardı. Toros dağlarının bir anne gibi bağrına bastığı toprak damlı evlerin altında doğup büyüdüm. Ayaklarımda soğuk kuyu lastikleri heybemde yufka ekmekten bir azık, az mı çimdim koca özün içinde. Kış günleri kar yağdığında evlere sığınan sığırcık kuşları gibiydim belki de. Belki de ağaran saçlarımda bu dağlara olan özlemin beyazlığı vardır.
Doğup büyüdüğü yer insan kitabının bir önsözü hayat pergelinin sabit ucudur. Topraktan inşa edilen beden hanesi ruh misafirini ağırlamaya başladığında bu önsöz yazılmaya başlar. Bu noktadan bakınca Çamardı'da benim hayat kitabımın bir önsözüdür. Coğrafya insanın kaderini yoğurur. Dağların eteğinde büyüyen bir insanla deniz kıyısında büyüyen bir insanın dünyaya aynı pencereden bakması beklenemez. Her insan kendi toprağının ruhunu taşır içinde. Mekânın ekranında durmadan değişen bir filmdir zaman. İnsan kendi filminin hem başrol oyuncusu hem rejisörü hem de figüranıdır.
Çamardı kıyısız denizlerin ve derin uçurumların kıyısında açan bir krizantem çiçeğini andırır. Bozkırın kalbinden dağların bir hisar gibi yükseldiği uçsuz bucaksız göklere bir kartal gibi süzülür. Göğsünden buz gibi pınarlar kaynar. Akdeniz'in Anadolu ”ya doğru uzanmış bir elidir sanki. Dört mevsim suların türküsünü yakar. Niğde’nin güneydoğusunda bir zincir gibi uzayan Toros Dağlarının eteklerinde dağların emzirdiği bir çocuk gibi her zaman başını dik alnını açık tutar. Ortalama olarak 1600 metre yükseltisi ile zamana ve mekâna yukardan bakmak isteyenleri kendine çağırır.
Eski isimleri Şamardı ve Bereketli Maden’dir. 1910 yılından 1948 yılına kadar mülki taksimata göre bucak olarak kalmış,1948’de ilçe olmuştur. Belediye teşkilatı ise 1927 yılında kurulmuştur. Tarihsel açıdan baktığımızda ilkçağdan günümüze önemli bir yerleşim yeridir. Çamardı ve çevresinin tunç çağından itibaren önemli bir yerleşim bölgesi olduğu Celaller Köyü civarında Göltepe Kestel ören yerinde yapılan arkeolojik kalıntılardan anlaşılabilir.
Çamardı, Hitit, Roma, Selçuklu, İlhanlı, Eratna ve Karamanoğlu beyliğinin egemenliğine girmiştir. 1471 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Milli mücadele döneminde Pozantı cephesine önemli destekler sağlamıştır. Hatta Adana işgal edilince Adana ili Pozantı'ya taşınmış eğer burasıda işgal edilirse şehrin Bereketli Maden'e yani Çamardı'na taşınması Atatürk tarafından emredilmiştir.
Çamardı’nın toplam yüzölçümünün üçte ikisi dağlardan oluşur. Torosların en yüksek zirvesi olan 3756 m. yüksekliğinde ki Demirkazık tepesi Çamardı hudutlarındadır.
Çamardı’nın en önemli akarsuyu Ecemiş çayıdır. Bu çay verimli ve dar bir vadiden akar ve geçtiği her yerde etrafına hayat vererek ilerler. Karapınar’dan çıkan dere ile birleşip Seyhan Nehri’ne karışır. Baharda kar suları erirken hırçın ve bulanık akar. Yazın sonlarına doğru durgun bir denizi andırır ve üstüne gümüşten bir gölge düşer.
Milli park statüsünde olan ve Türk dağcılığının en önemli eğitim ve tırmanma alanı olan Aladağlarda dört yükselti grubu vardır ve burası bir zirveler geçidini andırır. Demirkazık 3756 metredir. Kızılkaya 3725 metredir. Kaldı grubunda Kaldı dağının en yüksek tepesi 3688 metredir. Torasan grubunda Vayvay dağının en yüksek tepesi ise 3565 metredir.
Çamardı harika doğası, manzarası ve bitki örtüsü ile bölgenin en güzel yerlerinden birisidir.
Bir kale gibi ilçeyi saran Aladağlar gezi ve tırmanış yapacak olan araştırıcı ve dağcılar için bir cazibe merkezi olup yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam etmektedir. Ayrıca yayla turizmi açısından da son yıllarda büyük atılımlar içine girmiştir. Çukurova’nın sıcağından kaçanlar için önemli bir merkez olmuştur.
Çamardı denince halka tatlıdan bahis açmamak olmaz. Her yerde meşhur olan ucuz ve bol bulunan fakirin fukaranın tatlısı halka tatlının icat edildiği yerin Çamardı olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Şerbetli hamur tatlıları sınıfının bir numarası olan bu tatlı ülkemizin her yerinde severek tüketilmektedir. Şimdi her ne kadar Adanalılar bu tatlıya sahip çıksalar da bu tatlının doğduğu ve yayıldığı yer Çamardı ilçesidir.
Çamardı'da meyvecilik yaygın olarak yapılır, en çok elma yetiştirilir. Son yıllarda kiraz üretimi artmıştır. Eskisi kadar olmasa da küçükbaş hayvancılık yapılmaya devam etmektedir. Beyaz fasulyesi ve Bademdere salatalığı meşhurdur.
Çamardılar Türkiye’nin her yerinde dondurma salonları açmışlar kendi ürettikleri katkısız hakiki salepten el yapımı dondurmaları satmaktadırlar. Ülkemizin her yerinde Çamardılı bir dondurmacıyla karşılaşmamız mümkündür.
Çamardı tertemiz kalmış doğası misafirperver ve çalışkan insanlarıyla memleketimizin en güzel ilçelerinden birisidir.
Bu kısa tanıtım yazısını Çamardı'na yazdığım bir şiirle tamamlamak istiyorum.
Çamardı Destanı
Toros dağlarına kurulmuş yurdum
Güzeller güzeline vurulmuş yurdum
Akmış yücelerden durulmuş yurdum
Güllerin içinden bakar Çamardı
Elekgölü köyümdür akar özleri
Doğar Toroslardan suyun gözleri
Duyulur uzaktan tatlı sözleri
Miski amber gibi kokar Çamardı
Mahmatlı yolunda sıra kavaklar
Parlıyor güneşte altın başaklar
Kızarmış gül gibi elma yanaklar
Koluna inciler takar Çamardı
Çardacık evleri sıralı taştan
Dökülür yıldızlar o hilal kaştan
Farkı yok insanın bir garip kuştan
Irmaklar misali akar Çamardı
Bekçili üstünde açar kevenler
Kavuşur birbirine burda sevenler
Dolaşır dağlarda yavru cerenler
Gözünden yaşları döker Çamardı
Celaller yüksekte uçan şahindir
Kavaklıgöl göl misali dingindir
Üskül’ün her daim gönlü zengindir
Gurbette çileler çeker Çamardı
Akar Karamık’tan incecik arklar
Aladağ eteğine kurulur parklar
Çukurbağ içinde dönerken çarklar
Toprağa tohumlar eker Çamardı
Karanfilin Dağı borandır kardır
Yeletan’dan Pozantı’ya yol vardır
Kışlakçı’da giydikleri şalvardır
Boynunu Allah'a büker Çamardı
Burç’un külahına dolar dondurma
Kem gözle bakanı Rabbim ondurma
Muhannet kuşunu gelip kondurma
Yolları gurbete çıkar Çamardı
Ören’in barajı ne güzel olmuş
Üçkapılı dağı gül ile dolmuş
Yârini arayan orada bulmuş
Kalbinden kirleri söker Çamardı
Bademdere, Pınarbaşı bakışır
Bulduruç suları durmaz akışır
Sulucaova’ya güller yakışır
Yaylalara türkü yakar Çamardı
Orhaniye köyünün bir adı Çerkez
Kocapınar içinde kaynıyor pekmez
Eynelli üstünden bulutlar gitmez
Hal bilmez elinden bıkar Çamardı
Bereketli Maden iniş çıkıştır
Dokunur halılar nakış nakıştır
Ey ceylan bakışlım o ne bakıştır
Gönüller köşkünde hünkar Çamardı
Niğde’nin incisi dağlar koyağı
Türkmenler yurdudur güller konağı
Yurdun dört yanını gezer ayağı
Sarar dört yanını efkâr Çamardı