“Atatürk niye büyüktür, niye hiç eksilmeyen bir minnet ve saygı ile anıyoruz?
Bunun yanıtını bilmeyen yalnız yabancılar değil, birçok vatandaşımız da bilmiyor.
Dünyada ülkesini savaşta zafere kavuşturan birçok komutan var. Milletini daha ileri bir toplum yapmak için çalışmış birçok önder de var. Ama yokluk, yoksulluk içinde ikisini birden başarmış bir kişi var: Atatürk.
Sıfır imkânla, işgal edilen vatanını kurtarmış, emperyalizmi ve yardakçılarını yenmiş,  ülkesini tam bağımsız yapmış, bununla kalmamış, milletini çağdaşlaştırmak, kadın-erkek eşitliğini sağlamak, halkını uyandırmak, kalkındırmak için devrimler gerçekleştirmiş, bir doğu ülkesinde demokrasinin kapısını açmış böyle bir önder, bilge, millet atası hiçbir ülkenin tarihinde yer almıyor.
Yabancılar bu yüzden Atatürk saygımızı anlamıyorlar. Tarihlerinde bir örneği yok ki.
Ama ya Atatürk’ün büyüklüğünü anlamayan vatan kardeşlerimiz? Onların anlaması yetişmelerinden, telkinlerden kaynaklanıyor. Böyle yetiştiriliyorlar. Oysa tarihimizi bilseler, düşünseler, kafalarına yerleştirilen önyargıları, yanlış bilgileri aşabilseler onlar da bu büyüklüğü benimseyecek, Atatürk’ün Allahın bir lütfu olduğunu anlayacaklar.
Tarihimizi doğru bilsek sorunlarımızın yarısı kendiliğinden çözülür.”
 
Yukarıdaki satırları, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Turgut Özakman’ın, ‘Cumhuriyet; Türk Mucizesi’ isimli kitabının önsözünden aldım.
Düşündüm ki; Cumhuriyetimizin 90. Yılını kutladığımız bu günlerde, benim cümlelerim, Cumhuriyet mucizesini ve kurucusunu anlatmak için aciz kalabilir. Bu nedenle Cumhuriyeti en iyi anlayanlardan ve anlatanlardan bir büyük ustanın cümlelerini burada paylaşabileyim.
Günümüz iktidarının ve mensuplarının Cumhuriyeti ve kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü yok sayma, önemsizleştirme ve yeni nesillere aktarmama konusunda gösterdikleri çabalar içimizi acıtıyor.  Sürekli olarak genç Cumhuriyet dönemine ve kurucusuna saldıran, yoksulluk içerisinde gerçekleştirilen devrimleri yok sayan, günümüzün imkânları ile karşılaştırarak küçümseyen, tarihimizi hiç anlamayan bu zihniyetin, bir an evvel bu yanlış tutumlarından geri dönmelerini diliyor ve bekliyoruz.
Bugün Marmaray projesinin açılışını Cumhuriyetin 90. Yılına denk getiren iktidarın, bu büyük proje ile övünebilmesi için onu samimi olarak Cumhuriyet’e armağan etmesi gerekmektedir. Zira Cumhuriyet ve Atatürk’ün o yıllarda atmış oldukları temeller, bugünün Türkiye’sini imar etmektedir. Hiçbir şey sıfır temel üzerine kurulamaz. O yıllarda başlatılan muasır medeniyet çıtası, günümüzün iktidarları tarafından yükseltilmek zorundadır. Hedefi Mustafa Kemal Atatürk göstermiştir; Muasır medeniyet seviyesine çıkmak.   O hedefe doğru ilerlemek ise yönetime gelen her iktidarın doğal görevidir.
Turgut Özakman’ın dediği gibi; Tarihimizi doğru bilsek sorunlarımızın yarısı kendiliğinden çözülür.
Cumhuriyetimizin 90. Yılı tüm Türkiye’ye kutlu olsun!  Onu bize armağan edenlere, başta büyük önder olmak üzere, minnet duyuyor, Allah’tan rahmet diliyoruz.