“Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik bu milletin kaderi haline getirildi. Türkiye’nin birliği, beraberliği, bölünmez bütünlüğü konusunda ülkenin her köşesinde endişeler var. Hükümet, Türkiye’nin ayarını bozmuştur. Türkiye’nin ayarı bozulmuştur.”
“Bu ülkenin herkese çatan ve kaos yaratan bir Başbakanı var ki, akşam evine gittiğinde karısına ve çocuklarına boynu bükük kalan esnafın, çiftçinin yerine kendini koymuyor. Kendisi evindekilerin yüzüne nasıl bakıyor. AKP iktidarından önce işsizlik yüzde 6’ydı bugün 11.3’e çıktı. Başbakan at üstünde durmayı nasıl beceremediyse, ülke yönetmeyi de aynı şekilde beceremedi.”
“AKP hükümeti, yanlış ekonomi politikası sonucu bayramları da millete zehir etti. İnsanlarımız gülmeyi unuttu. Beceriksizlik ve yetersizlikle, Türkiye’yi krizle karşı karşıya bıraktılar. Paçalarından yolsuzluk akıyor.”
“Yolsuzluklarla mücadele edeceğim diyen hükümet, Türkiye’yi yolsuzluk çukuru içine batırdı. Tüyü bitmemişin hakkını yedirmeyeceğim dediler. Her gün tüyü bitmemiş yetimin üzerinden siyaset yapıyorlar. Bu ülkeyi rant ülkesi yapmayacağım dedi sayın Başbakan, rantın babasını getirdi.”
“Türkiye’de çok manidar işler oluyor. AKP mensupları uzun zamandır genel başkanları ve başbakanlarını, Başbakan da kendisini padişah olarak görmek istiyor.”
“Bunların boğazlarında üç tane çıngırak var. Birincisi Şaban Dişli. İkincisi ise Deniz Feneri. Üçüncüsü de 8’inci sınıf kitaplarında 1960 yılı darbesinin, Adnan Menderes’in kötü yönetiminin anlatılması oldu. Bunu da biz ortaya çıkarttık. Yuh olsun sana Başbakan yuh..”
“Kusura bakmayın ben siyaseti dolambaçlı bilen birisi değilim. Düz, ne biliyorsam söylerim. Bizim en büyük sıkıntımız aramızdaki gizli ve sinsi AKP’lilerdir”
Bu lafları sarf eden muhterem şahıs kim?..
Süleyman Soylu!..
O zamanlar Demokrat Parti Genel Başkanıydı..
Şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı … Ne diyor?
“Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ilelebet ve ebedi başkanıdır”
“Allah’a yemin ederim ki, Türkiye’deki bütün meselelerin çözülmesinde en yetkili lider ise Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu millet kararlıdır. Dün bu milletin Menderes’ini aldınız, dün bu milletin Özal’ını aldınız, Vallahi de, billahi de, tallahi de, bu millet size Erdoğan’ı vermeyecek, sahip çıkacaktır.”
Dün “yuh” çekiyordu muhterem, bugün yemin edip methiyeler düzüyor..
Bunlardan çok var canım memleketimde..
Yalnızca siyaset de değil..
Medyada, iş dünyasında, bürokraside, hemen hemen her yerde..
Önce muhalifmişsin gibi yapacaksın. Sonra yalayabildiğin kadar yalayacaksın. Dilin fırıncı küreği gibi olacak, yüzün de kösele..
Kaptın mı cukkayı, makamı!..
Daha da ilerisi için kürek çekeceksin.
Hayatın 5 şartından biri de kula kulluk etmek değil mi?..
Hatırlar mısınız?..
Yakın zamanda siyaset sahnesinden bir “fırıldak Kubi” geçmişti..
Bunlar ona da rahmet okuturlar..
Rüzgar gülü de yanlarında yelpaze kalır..