MHP İl Başkanı Hikmet BEKİL ve beraberindeki parti yöneticileri geçtiğimiz gün Çamardı ilçesi Bademdere Beldesinde incelemelerde bulundu.
 
Burada partililer ve belde sakinleriyle de bir süre sohbet eden İl Başkanı Hikmet BEKİL, belde sakinlerinin sorunlarını dinleyerek onuruna verilen yemeğe katıldı. Belde sakinlerinin sorularını yanıtlayan İl Başkanı Hikmet BEKİL şunları söyledi. 
Bugün gelinen noktada öncelikli sorunumuz ne işsizlik ne de hayat pahalılığıdır. En büyük sorunumuz beka sorunudur. Çünkü milletimizin içine sürüklendiği anaforun boyutları her geçen gün büyümektedir. Bölücü terör ne yazık ve ne acıdır ki hiç ummadığımız bir yerden hem de bu milletten aldığı gücü kötüye kullanan iktidardan almaktadır. Necip milletimiz, sorunlarına çare olsun, işsizliği, aşsızlığı ortadan kaldırsın diye tek başına -üstelik üst üste iki defa- iktidara taşıdığı AKP’den hiç beklemediği bir tokat yemiştir. Habur’da adeta milli birer kahramanmış gibi karşılanan teröristlere ve onlara tanınan imtiyazlara şaşkınlıkla bakmıştır. Bu şaşkınlığı geçmeden bu defa “AÇILIM” safsatasının peşinde kırılmadık gönül kalmamıştır. Bu ülkenin evlatları birer ikişer toprağa verilirken ne yazık ki o iktidar sahipleri oğullarına gemicikler, daha on yedi yaşındaki çocuğuna trilyonluk şirketler kurdurtup zengin etmenin peşine düşmüşlerdir.  
Büyük  Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde belirttiği gibi “Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.”
Bugün milletimiz fakirdir, kolu kanadı ne yazık ki kırılmıştır. Ancak AKP zihniyeti ve onun temsilcileri sadece ve yalnız keselerini doldurmanın, yandaşlarına ülke ve millet imkânlarını peşkeş çekmenin hesabı içindedirler.  
Hemen yanı başımızda soydaşlarımız katledilirken “Ermeni Açılımı”nı icad edenler, Hocalı Katliamını görmezden gelmektedirler. Ancak bu gözler Gazze’ye yardım götüren vatandaşlarımızı bilerek ölüme terk ederken sadece ve yalnız iç politika malzemesi çıkararak milletimizin duygularını istismar çabası içine girmektedirler.  
PKK denilen melanet örgütün 30 yıldır ulaşamadığı siyasi hedeflerine bugün AKP sayesinde ulaşmak üzere olduğunu görmek hepiniz gibi bizleri de derinden yaralamaktadır.
AKP hükümetini yaptığı hain saldırılarla sindirmeye çalışmaktadır. Bölücü hainleri himaye eden peşmerge reislerini “ABİ” diyerek kucaklayanların devletimizin bekasına ilişkin çalışmalar yürütmesini bekleyemeyiz. 
Başbakan Erdoğan ve AKP hükümetleri yıllardır terör örgütünü teslim almak için insafa gelmelerini beklemeyi tercih etmişler, Irak’ın kuzeyinden uzaklaşmaları veya uzaklaştırılmaları için hiçbir zorlayıcı tedbire, caydırıcı güce başvurmamışlardır.
Ve elbette ki PKK kadroları da kendilerine göz yumulacak küresel emellerle işbirliğine girişmişler, bazen İsrail’in, bazen Suriye’nin, bazen Kıbrıs Rum Kesimi’nin, Yunanistan’ın, Avrupa’nın ve Amerika’nın himayesi ile varlıklarını sürdürmeyi başarmışlardır.
Bizim buradan çağrımız şudur:  Şayet iddia ettiği gibi yabancı güçler sözde AKP hükümetinin kalkınma hamlelerini, demokratikleşme arayışlarını terörle bastırmak istiyorlarsa, bunun ortaya çıkartılması hükümetinin görevidir. Basın karşısında sızlanmak değildir. 
Eğer Başbakan, sözde çok başarılı olan AKP hükümetinin önünün küresel karanlık eylemlerle kesilmeye çalıştığını yandaş medyanın bunca propagandasına rağmen iddia ediyorsa, bunun delilerini bulmak ve açığa çıkarma da onun görevidir. Karnından konuşmak hiç değildir. 
Biz buradan Başbakan Erdoğan’a artan bölücülüğü ve terörün gerisinde zaten malum olan yabancı parmağı arayacağına önce kendisine ve yıkım projelerine bakmasını tavsiye ediyoruz. 
Biz ona tekraren hatırlatalım ki, terör ve bölücülük yıllardan beridir; 
  • ABD ile yaptığı  nafile pazarlıkların,
  • Tezkereye rağmen yapamadığı kara harekâtının,
  • Peşmerge reisine tam teslimiyetin,
  • Habur’da AKP ile PKK kucaklaşmasının,
  • Bölünmeyi anayasaya yedirme arayışının ve,
  • Etnik kimlik tahrikinin sonunda artmıştır.
Başbakan’ın terörün kaynağını ve tırmanışının nedenini başka yerlerde aramasına gerek yoktur. Bizzat Başbakan Erdoğan ve hükümetleri bölücülüğe çanak tutmuş, bölünmeyi körüklemiş ve kardeşliği incitmişlerdir. 
Başbakan’ın getirdiği noktada bölücülüğün aldığı cürete bakınız ki, hiçbir tahkikata maruz kalmadan özgürce suç işleyen bölücülük, İmralı canisinin resimlerini taşıyarak “‘Meclisi basarız, Erdoğan'ı asarız’, ‘Kana kan, seninleyiz Öcalan’” diyebilmişlerdir. 
Milliyetçi Hareket olarak, siyasi fikirlerine ne kadar karşı olursak olalım, bu ülkenin Başbakan’ına bu sözleri söyleyenlerin hakkından gelmek, muhatapları sussa bile bizim boynumuzun borcu olsun. 
 
Editör: TE Bilişim