Seçim sonuçlandı, YSK ve Danıştaylık olmasına rağmen sanki geçen seçimin rövanşı gibi çok az bir oy farkı ile  şuan Sıtkı Erat Belediye Başkanı “Hayırlı Olsun” diyor ve başarılı bir Belediyecilik yapmasını gönülden istiyor ve bekliyoruz.
Bu seçimler Bor’da gerçekleşen en ilginç ve heyecanlı bir seçim oldu.
Partileri ve seçim sürecini fazla ayrıntıya girmeden –giremeden- yorumlayalım.
AK Partide adaylık açıklanması sürecinde epey sıkıntı yaşamıştı. Diğer aday adayları, Genel Merkez kararına sert tepki vermişler ve bunun sonucu olarak Akp eski Milletvekili Mahmut Uğur Çetin etrafında Büyük Birlik Partisi ile seçime gitmişlerdi.
Sıtkı Erat nezdinde AKP Bor’da sıkıntıya girmiş bir çok Akp’li bile samimi olarak Bor’da seçimlerin çok zor  kazanılacağını hatta kaybettiklerini belirtmişti daha ilk haftalardan.
Son haftaya girildiğinde Sıktı Erat’ın dillendirilen kişilik ve karakteri konusundaki eleştiriler unutulmuş, yada törpülenmiş, Parti  ön plana çıkmıştı.
İstasyon Caddesindeki seçim bürosundan çıkmadan , gövde gösterisi yapılmadan seçim kazanıldı, hayli ilginç…
Ak Parti İlçe de görev yapan en büyüğünden en küçüğüne kadar bürokratları ve sivil toplum kuruluşlarını  kendi yanında gördü, görmek istedi!. Bunda  hiç beis görmedi. Yalnız küçük bir ilçede bürokratların böyle politize olmasının sakıncaları var ve ilerde nüksedecektir. Tabi terfi tayinleri olmazsa.
Birko Genel Müdürünün ve Sendika Başkanının Akp seçim bürosunda yaptıkları konuşma ve desteklemesi konusu ise hiç şık olmadı. Bu haberimize yüzlerce yorum geldi çoğunu yayımlayamadık. Birko’nun imajı İlçemizde çok yüksekti kendileri adına üzüldük, bu kadar bariz desteğe gerek yoktu bence.
AKP, işsizlik konusunda,  gerçekte aleyhinde olması gerekirken en önemli konuyu, umut dağıtmak suretiyle lehine çevirdi. İşsizlik konusunu bu seçimde çok merak ediyordum ve AKP’nin yumuşak karnı diye düşünmüştüm.
Ak Partiyi bir parça beyin takımlarını BBP’ye kaptırdıklarından dolayı zayıf görüyordum ve bu belediye meclis üyesi listesinde de fark ettim. Seçim sonucunda Belediye Meclis üye sayısı da bunu daha iyi gösterdi.
2007 genel seçimlerinin sandık, sandık sonuçlarını inceledim, Mahalleleri ve sosyal durumlarını düşündüm ve AKP’nin Bor’da oylarının merkez mahallelerde az farkla  ancak dış mahallelerde  en yakın partiyi  üçe katladığını fark ettim, yerel seçimler olmasına rağmen diğer partiler açısından çok zor bir seçim olacağına emindim. Telefonla ilk sonuç aldığım mahalle de Acıgöl Mahallesi oldu ve durum 2007 deki gibi hiç değildi.
*
MHP’ ise yine favori parti idi ve öyle de oldu. Meclis üye listesini diğer partilere oranla iyi isimlerden oluşturmuşlardı. Yenimahalle ve Fatih Mahallesindeki Açıkhava toplantılarını takip ettim. Orada bulunan ve partiyi destekleyen insanlar sıradan, mazbut, fakir,  kendi halinde insanlardan oluşan bir görüntü vardı ve favori görmekte haklı olduğumu düşündüm. Keçeciler sitesindeki konuşmanın ardından yapılan kalabalık yürüyüş ile “bu iş bitti” diyen bir çok insana şahittim.
En diri parti MHP’idi , çok iyi çalışıldı bunu da biliyorum, hata da yapılmadı. Tamamen yerel düşünce ve kaynaklarla , genel merkez desteğinden yoksun bir süreç yaşandı.
Ancak;  insanların kafasında iki dönemdir var olan ve kendini hiç de iyi anlatamayan, reklamını yapamayan, bir belediyecilik örneği vardı.  Yani yıpranılmıştı. Yavuz Can , Ahmet Ermiş ile birlikte bu konuda çaba sarf etti ancak yetersiz  ve en önemlisi bu konuda  geç kalınmıştı. Olayın sadece Toki Mahallesinden daha düşük oy alınması ile açıklanamayacak yönleri de var.
Ülke genelinde oluşan Akp’nin olumsuz politikaları iyi işlenemedi ve iki kutup seçimine dönüştürülemedi. Daha çok yerel politikalar yapıldı. Oysa yerel olarak da tam başarılı bir sınav verilmemiş  yada insanlar bu konuda ikna edilememiş bir yerel yönetim örneği vardı.  7 yıllık AKP iktidarının Bor’a hizmet konusunda, vekillerinin faaliyetleri üzerinde tartışmalar yapılamadı yada yetersizdi.
Daha  önemlisi insanların  değişim istekleri vardı, kerhen AKP’yi düşündüler…  bu istek daha çok MHP yi vurdu.
Kazanmak için her şeyi zorlayan  bir iktidara karşı mücadele etmek de hayli zordu. Ahmet Ermiş ve ekibi seçimi kaybetti ancak çok güzel bir seçim çıkardılar. Bir çok insanı şaşırtan yükseklikte  oy aldılar.  Kutluyorum.
*
 
BBP Cephesinde ise  Eski Milletvekili Mahmut ÇETİN , Bor’un halk tabiri ile ekabil takımı ile çıktığı yarışta kaybetti. Yahya Baran’ın Akp’den  aday adaylığı sırasındaki getirdiği heyecan daha yüksekti ancak aynı heyecan ve ilgi BBP adayı Mahmut Uğur Çetin’i desteklemesinde oluşmadı.
AKP yada MHP de olduğu gibi, BBP nin parti desteği yoktu, çünkü Bor’da tabanı ve teşkilatı yoktu. Bor’daki BBP’nin Türkiye’deki BBP’nin yaşanan ve bilinen fikir yapısıyla hiç alakası yoktu. Kimsenin zaten böyle bir derdi de yoktu. Oradaki partililere hatta Adayları Mahmut Uğur Çetin’e dahi sorsak; Mamak, C5, Raci Tetik, Yusufiyeliler  nedir deseydik cevap alamazdık. İlk yazılarımda dediğim gibi  BBP’yi stepne partisi olarak kullandılar. Ayrıca Bor’daki BBP, bir milliyetçi seçmen tarafından bize yakın parti , yada bizim gibi ülkücüler gibi hiç algılanmadı. Bbp’nin Bor’daki konumu ile Türkiye’deki konumu çok farklı idi.
Bor’daki seçimleri dışarıdan sadece oy oranlarına bakarak takip edenler, Milliyetçiler,  Ülkücüler bölünmüş diye düşünürler ancak durum hiç öyle değil.
7000 oy ile kazanılan bir seçimde 3.339 oy almakta hayli başarı aslında ben bu kadar tutunabileceklerini tahmin etmiyordum, son birkaç günde çözülme bekliyordum. Çözülmemelerinin bir nedeni de Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü ile sonuçlanan  talihsiz kazası olmuştur. Yalnız gürültüleri de sanki kafaya oynayacak bir parti gibi idi. Son gece benim bizzat şahit olduğum “ Mhp adayı Ahmet Ermiş, Bbp'ye katıldı”, “ Yüzlerce MHP’li, BBP’ geçti “  şeklinde organize halindeki yalan ve dedikodu hiç yakışmadı. Etkili olmadığı gibi ,  Belden aşağı yapılan Melih Gökçek siyasetini hatırlattı.
Ekipleri ise Borlulara eski Anap dönemini hatırlattı, Seçim Bürosu açılışı sebebi ile iki gövde gösterisi yaptılar ancak ötesi gelmedi.  Milletvekili dönemi kendisi için kırık not oluşturdu. Projeleri eksik , hazırlıksızdı. Meclis üye listesi çekici değildi. Küskünler düşüncesini kıramadılar. Ama çok çalıştılar. Akp ve Mhp den oy kopardılar. Aldıkları oy küçümsenecek bir rakam değil.
Mahmut Uğur Çetin , Yahya Baran ve ekibi  seçimden yıpranarak çıktılar. Siyaseten geleceklerini tehlikeye attılar mı ? Bence evet…  Ancak, bu konuya  Borluların hafızası ne der bilemiyorum. Siyasetin bir hırs ve tiryakilik olduğuna dair düşüncem de sabittir.
Bu ekibin, bu oluşumun, Bor siyasetinde yine bir yerlerde bir şekilde kesişeceğine inanıyorum, eminim.
CHP ise birebir temaslarla “onbin kişiye ulaştık” sözlerinden anlaşıldığı gibi kapı kapı dolaştılar. Propagandaya en erken başlayan parti oldu. İyi çalıştılar, çok sakin, mütevazi, güzel üslüp ile insanlara ulaştılar. Ömer Fethi Bey ve ekibi için “şöyle olumsuzlukları var” diyen bir kişiye rastlamadım. “Aslında iyi adam…da” diye cümle kuran çok kişiye rastladım.  Ben Borluların CHP’ye uygun , şart ve zaman olduğunda bile oy vermeyecek kadar partizan olduğuna inanmıyorum. Ömer Bey bir çok kişinin kafasında oluşan, oluşturulan, dayatılan, etkilenen “olumsuz” CHP imajını büyük ölçüde törpüledi.
Ancak alınmış oyu ise yetersiz buldum. Bir kısım Ömer Bey’e sempati ile bakan kişilerin Akp korkusundan yada zayıf kaldı düşüncesinden dolayı başka partilere kaydığını düşünüyorum. CHP’nin sorunu İç Anadolu daki genel sorunlarıdır ki bunun tahlilini de kendileri yapıyorlar zaten.
Chp ve Adayı Ömer Fethi Gürer’in Proje ve düşüncelerinin seçilen yeni belediye yönetiminin değerlendirmesini umuyor ve bekliyorum. Daha önceden Bor’a yerleşip daha uzun tanışıklık ve propaganda dönemi yaşamış olsa idi sonuç daha farklı olurdu.
Gazetecilik mesleğinden geldiğinden dolayı, yerel gazetelerde en çok yer bulan aday idi. Sitemize kendisinin ilettiği hiçbir haberi atlamadık, yada şart koşmadık. Seçimin hemen ertesinde  yerel gazetelerde yeni yazılarını okumaya devam ediyoruz… edeceğiz de… Kendisine başarılar diliyorum.
Milletvekilimiz Muharrem Selamoğlu’nun Bor seçimlerindeki ağırlığını ve böyle sonuçlanmasındaki etkisi çok büyük. Sadece Bor değil , Niğde adayının belirlenmesi ve kazanılması ile  diğer milletvekilimiz İsmail Göksel Beyin seçimlerdeki konum ve durumuna da biliyoruz.
Sayın Selamoğlu Parti Genel Merkezi ve Başbakan nezdinde almış olduğu olumlu puanın çok yüksek olduğunu tahmin ediyor ve bu ağırlığını  Bor için değerlendirebilecek mi?  merak ediyor ve temenni ediyoruz.
Seçim sürecinde Bor’a hizmet edebilmiş olmanın, bir eserler bırakmış olmanın ne kadar önemli olduğunun farkına varmıştır. Doğan Baran ve Akın Gönen gibi yakın tarih siyasetçilerinin,  halk gözündeki yerini de biliyor. Şu anki Niğde ve Bor siyaseti kendisi için büyük alan açmıştır. Artık hiçbir bahane gerektirecek bir durum söz konusu değildir.
Borluların beklentileri zaten vardı ancak ülkemizdeki ve Niğde çevresindeki seçim sonucu değerlendirilecek olduğunda Borluların  beklentileri daha da büyümüştür, sorumluluk daha da artmıştır. Bunun yanında, Ankara’dan istemek de bir o kadar kolaylaşmıştır.
Sayın Selamoğlu’nun Bor İlçemize has çok farklı bir projesinin olması gerekiyor. Bu Belediye projelerinden öte bir hükümet projesi , yatırım projesi , eser projesi bekliyoruz. Şuanki mevcut durum buna çok uygun… Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi yada Teknik Fakülte gibi değil… Yüzme havuzuna ödenek hiç değil! …Kendisini kutluyor ve  Müjdelerini bekliyoruz.
 Yeni Belediye Başkanımız Sıtkı Erat, zorlu bir mücadeleden sonra koltuğa oturdu. Artık Belediye Başkanı hem de iktidarın belediye başkanı, sorumluluğu çok, kendisinden beklenen çok, istenen çok, bahanesi yok… mu… yoksa Meclis üye sayısını bahane yapar mı? Zannetmiyorum…
 Gönlünü açarak , parti rozetini bir tarafa koyarak, halkla bütünleşerek. Şeffaf ve sorgulanabilirlik anlayışı içerisinde belediyecilik yaparak.  Bire bir ilişkiler kurarak, iyi süzerek, Her kesime ve görüşe hitap ederek, Tek hedefinin Bor olduğuna inandırarak, En önemlisi Halkı yanına , arkasına alarak, yapamayacağı şey yok.
Gönlümden AKP-MHP Koalisyon Belediyesi geçiyor, ancak bunun olması için Genel düşünmeden tamamen Yerele odaklanıp Bor ve Borluyu aklından çıkarmadan, Ben ve egolara teslim olmadan, Benim adamım , senin adamın demeden daima doğruyu gözeterek ama hepsinden önemlisi ;
Gönlünü sonsuz açmakla, Bor için bir gönül seferberliği başlatmakla  olur…
Bu sadece,  Sıtkı Bey için değil , Vekillerimiz , seçilen bütün  Belediye Meclis Üyeleri, ,   İl nezdinde Bor’un hak ve hukukunu takip edecek İl Genel Meclis üyelerimizin yapması gereken en önemli ve öncelikli  karardır.
Gönlünüzü açın giren bulunur…
Sağlıkla kalın…
 5 Nisan 2009 Pazar
 
 
eski siteden taşınmıştır.