*Cilalı Taş Devrindeki Niğde, Yontma Taş Devrindeki Bor…
 
Uzun zamandan beri Bor da ki gelişmeler ve gündemi hakkında bir yazı yazamamıştım. Yazılacak çok konu var, ancak bir kısmını kısa notlar halinde, yorumlayacağım. 
 
Bor’a doğalgaz sonunda geldi. Çok önceden gelmesi gereken ancak siyasi nedenler ile ertelettirilen bir durum olduğunu biliyoruz. Doğalgaz için kazılan asfalt aynı zamanda elektrik hatlarının özellikle çarşı ve ana caddelerde neden yer altına indirilmedi, bunun çabası gösterilmedi.
Üstünpark kesilen ağaçlar dışında çok güzel oldu. Geçmiş dönemde orada bir tren hurdası yıllarca durmuştu. O zaman sitemiz yoktu ama İl Sağlığa, Kaymakamlığa yazı yazmayı düşünmüştüm kaldırılması için. Belediye yönetimini, Üstünpark’ın işletmesini ilk önce şahsa vermiş ama daha sonra Bor Öğretmenevi ne verdi, rantı seçmediği için kutluyorum. Lokantanın işletme yetersizliği, çayırlarda armut koltuklar olmamasını ve reklamının yapılmamasını eksiklik olarak görüyorum.
 
Parkın her tarafına adım başı koyulan çöp kutularına rağmen hala çekirdek kabuklarının ve çöplerin yerlerde olması da ne yazık ki birilerinin eksikliği galiba.
 
Burada belediyenin organizasyonu ile hayırseverlerin verdiği iftar yemeği hariç, okul ve diğer yardım kuruluşlarının kermes çadırlarına bir son verilmesi lazım. Kermes türü yardımlaşma konularını Okullar ve yardım kuruluşlarının bir işyeri yada kendi okullarında yapması daha uygun. Bor’da günde birkaç ekmek arası satıp evine nafaka götüren esnafa karşı haksız rekabet oluyor. Bu konuda çok şikayet alıyoruz. Kermes konusunun da bir düzene sokulması gerektiğini düşünüyorum.
 
Üstünpark konusunda şunu hatırlatmam lazım, bu parkta kır düğünü yapılırdı, yeni Akp’li Belediye yönetimi göreve geldiğinde “…burası eski bir mezarlık, düğün yapılmasına izin vermeyeceğiz” şeklindeki demeçlerini hatırlıyoruz. Nitekim orada düğün yapılmasına izin verilmedi. Ama karşı olduğumdan değil, ilginç bulduğumdan, şuan aynı eski mezarlık üzerinde okey oynanıyor, kağıt oynanıyor. 
 
ŞNP Lisesi 50. Yıl buluşması, katılım konusunda yeterli olmasa da başarılı güzel bir etkinlikti. Diribağ şenliklerinin üç güne yayılması da isabetli oldu. Ama 37 bin nüfuslu bir ilçede katılımın daha fazla olmasını bekliyordum. Yılda bir kere böyle bir faaliyet varken insanların evlerinde oturmaları, duyarsızlığı, şaşırtıyor beni. Bu katılım eksikliğini şu video da ki(tıklayın) durumla ilişkilendiriyorum. İzlediğinizde göreceksiniz, Karakapı Kasabasında bir düğünde yaşlı amca çalan müziğe dayanamıyor kanı kaynamış oynuyor. İşte bu oyununun videosunu sitemizde yayınladıktan sonra O yaşlı amca cemeatinden,   tarikatından, hırıstiyan tabiri ile söyleyeyim aforoz ediliyor, yani atılıyor. Sanırım bu örnek anlatmıştır, Bor’daki eksen kaymasından kaynaklanan anti sosyalliği.
 
Köy Garajı iki ileri bir geri gidiyor… Kayabaşı düzenlemesi bekliyor... Kiliselerin kültür merkezi vs. olması kaldı. Yeni çarşı oluşturma vs. bu güne kadar gerçekleşmedi… Ağaç katliamına durmak yok, devam… Köylere yeni ve geniş yollar yarım... Belediye ile direk ilgisi yok ama Bor’da bazı sokaklar geceleri zifiri karanlık, elektrik ve su kesilmesi 30 yıl sonra ne yazık ki bu dönem Borlular tekrar yaşamaya başladı. Elektrik kesilmesinde bu satırları yazan kişi çamaşır makinasını tamirciye götürmek zorunda kaldı. Voltaj düşüklüğünden, elektriğin gelip gitmesinden dolayı da bilgisayarın parçasını değiştirmek zorunda kaldı. Etrafta elektrik konusunda şikayet had safhada. Sebebi Özelleştirme diyeceğim ama kimlerin kulakları çınlar bilemem…
 
Salı Pazarının üzeri kapatılıyor, içerisinde çalışmalar yine-yeni başladı. Bütün partilerin seçim vaadinde pazarın üzerinin kapatılması vardı ama bence üzeri kapatılan Bor Pazarı eski özelliğine de yitirecek. Şuan ki tam bir pazar hali idi… Yok olacak diye korkuyorum, bu zamanla fark edilecek ama "Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Niğde’ye” denilecek.
 
İlçemizin modern düğün salonuna ihtiyacı var biliniyor, bu yılda Bor düğünlerinin bir kısmı Niğde’deki modern büyük salonlarda yapıldı.
 
50.yıl Sitesinin önündeki havuzlu, şelaleli parkın yapımı hızla devam ediyor, ne kadar para harcandığını merak ettiğim gibi güzel olacağını da düşünüyorum. Orta yerine “Geçti Bor’un Pazarı Sür Eşeğini Niğde’ye” sözünü simgeleyen İlçemizin logosunun yer aldığı eşek üzerinde sarı çizmeli mehmet ağa heykeli yada rölyefi iyi giderdi.
 
Üstün Parkın altındaki iki kubbeli türbe ise çok güzel bir mimari sebep olanları tebrik ediyorum… Bor içinde birkaç aynı tarzda, estetik sokak çeşmesi yapılması yada var olanların diriltilmesi de çok şık olurdu.
 
Başkan Erat, Bor’da bir şemsiye gibi bütün kesimleri kucaklayamadı. Hatta ülkemizdeki genel siyasete paralel, İlçemizdeki ayrışmayı yok etmek için sembolik girişimlerde bulunmadı. Diyalog kurulmasını sağlayacak kişilerin arayışına gitmedi. Bazen kendisi, bazen de etrafındaki bazı şahıslar sanki bilinçli olarak ayrışmayı kaşıyan davranışlarda, uygulamalarda bulundular.
 
Bir önceki Diribağ şenliklerinin organizyonunu Belediye yapmayınca MHP İlçe Teşkilatı üstlenmiş ancak Başkan ve Akp yöneticileri katılmamıştı. Bu seneki Diribağ şenliklerini MHP Bor İlçe Teşkilatının da makul görmesi ile Bor Belediyesi organize etmiş bu seferde misilleme olarak sadece son gün Pınarbaşı bölümüne Mhp Teşkilatı katılmadı. Şenliklerin son ve en önemli günü olması gereken Pınarbaşı’ndaki program Diribağ sünnet şölenine dönüştü ve sönük geçti.
 
Belediye Başkan yardımcısı neden atanmaz, Başkan Sıtkı Erat belli ki her konuya yetişemiyor, her konu ile ilgilenemiyor, ziyaretçilerden iş yapmaya başını alamıyor. Vatandaş en küçük sorununda bile Belediye Başkanı ile görüşme durumunda kalıyor. İş paylaşımı neden yapılmaz, Memur statüsünde olmasa bile, Yavuz Can döneminde olduğu gibi diğer parti meclis üyeleri ile dönüşümlü başkan yardımcılığı neden düşünülmez. Yerel seçimin hemen ardından yapılması gereken bu jest niteliğindeki uygulama ile Sn. Başkan daha geniş kesimlerin desteğini, alabilir teknik ve psikolojik olarak rahatlayabilir, elini daha güçlü tutardı.
 
Bu gün itibari ile Belediye Başkanı, MHP li Meclis üyeleri ile oturup bir araya gelmiş midir? Bir yemek vesilesi ile Bor için neler yapabiliriz” i konuşmuş mudur?
Kendi dar çevresinden çıkıp geniş kesimlere hitap etmenin ve o geniş kesimlerin de yönetime şu yada bu şekilde katılmasını sağlamak gerekiyordu. Geçikmiş olmasına rağmen ramazan ayı iyi bir vesile olur diye düşünüyorum. AKP ve MHP yöneticilerini, meclis üyelerini, Üstünpark’ta rol yapmadan samimi bir havada yemek ve sohbette görmek bu kareyi fotoğraflamak gerekirdi. Yine söylüyorum, bu seçimlerin hemen ertesinde yapılması gerekiyordu. Ama hala şans var.
 
Bor’da ayrışmayı tetikleyen bir çok unsur var ancak bunlardan en önemlisi ki bu konuda bir haber yada açıklama yayınladığımız zaman, Sitemizin en çok tıklanan ve yorumlanan haberi oluyor, bu konu Milli Eğitim Uygulamaları, ve bazı kişilerin siyasi kimliği. Aslında bu konu başlı başına uzun uzun anlatılması yazılması lazım, yorum ve maillerden oluşan epey de verimiz var. Burada sadece bir tespit de bulunmaktan öteye gitmeyeceğim. Bor Milli Eğitim Şube Müdürü değişimi sırasında, 7 yıldır uygulanan gerek öğretmen gerekse yönetici tayin ve atamalarında, takdir vs. verilmesinde bir kesime, bir bölgeye pozitif ayrımcılık, destek uygulanıyor. Borlular bilinçli olarak tırpanlanıyor, Çok bariz partizanlık ve sendikacılık yapılıyor ve hala devam ediyor. Özellikle Sn. Selamoğlu’nun ve yeni Milli Eğitim Müdürü Ziya Eser Bey in üzerinde durması gereken önemli bir konu.
 
Sadece Milli Eğitim konusunda değil, başka kurumlar ve kuruluşlarda da buna benzer insanları küstüren, hatta Borlular karşısında farklı kesimlerin desteklendiğini, insiyatifin kullanıldığını yada pozitif ayrımcılığın yapıldığını duyuyoruz. En son örneği Şeker Fabrikasındaki bir hemşerimizin fikrin den dolayı tayin olayında yaşandı.
 
Birko da ise yerel seçim propaganda sürecinden kalan ve sendikal faaliyetlerden kaynaklanan rahatsızlıklar var. Bunları sitemize gelen yüzlerce yorum ve elektronik iletilerden anlamak zor olmuyor.
 
Esnaf odaları seçimleri ve bu seçimlerin siyasi mücadele ve müdahaleye bu derece sahne olması da talihsizlikti. Üstelik Bor ve Niğde’de iktidar partisinin esnaf oda seçimlerine müdahalesi ters-sert sonuçlar verdi.
 
Bu konuda söylenmesi gereken bir nokta da Esnaf odalarına başkan olmak isteyen adayların oda seçim sürecindeki çalışmaları, çabaları, kazanma azimlerini seçildikten sonra temsil ettikleri misyonu başarılı şekilde yürütme konusunda göremiyoruz, şaşırıyorum.
 
Niğde siyasetinin şuan için en güçlü isminin Muharrem Selamoğlu olduğunu düşünüyoruz. Tekrar aday olacağını açıkladı… Hayırlı olsun…
 
 Bir Bakan daveti, ziyaretinin ardından O Bakan dan Niğde geneli için bir şeyler istendiğini ve kopartıldığını, İlimiz ve İlçelerimize kazandırıldığını biliyor takip ediyoruz. Sn. Selamoğlu’nun hizmet konusundaki çabalarını ve bundaki samimiyetine inanıyor, takdir ediyoruz. Kendisinin Bor’a, Niğde’ye geldiğinde bir siyasi hareket olduğunu haricinde, durağanlığı yaşadığını da biliyoruz.
 
Yerel seçimin ardından ilk yazımda,Sayın Selamoğlu’nun Bor İlçemize has çok farklı bir projesinin olması gerekiyor. Bu Belediye projelerinden öte bir hükümet projesi , yatırım projesi , eser projesi bekliyoruz. Şuanki mevcut durum buna çok uygun… Tıp Fakültesi, Hukuk Fakültesi yada Teknik Fakülte gibi değil… Yüzme havuzuna ödenek hiç değil! …Kendisini kutluyor ve  Müjdelerini bekliyoruz.” demişim. Hala aynı fikirdeyim ancak Niğde Üniversitesinin bir Fakültesi bile gelmedi, Üniversitenin bir engelinden değil, bina yokluğundan olduğunu da biliyoruz.
 
Özelleştirmenin, “Babalar gibi–parseller-satarım” boyutundan sonra Bor’a devlet tarafından yapılacak fabrika da beklediğimiz yok. Mevcutlar korunabilsin yeter. Ancak Çukurkuyu yada Kızılca’ya Sütaş firmasının Türkiye’deki en büyük tesisini yapmak üzere arazi araştırması yaptığını, Çukurkuyu da yer beğendiklerini ama mera arazisi engeli ile karşılaştıklarını ve vazgeçtiklerini dinledim… biliyorum. Bu konudan Sn. Selamoğlu’nun yada Sn. Valimizin haberi var mı? Neler yaptılar, merak ediyorum. O Bölge de yer alan Bor Karma Deri Organize Sanayinde de son birkaç aylık dönemde bir mera sorunu çıkmıştı ama çözümüne gidildi, Sütaş için Çukurkuyu’da, Kızılca’da neden gidilmedi.
 
İlçemiz için bence yine yapılması gereken en önemli konulardan birisi de bürokratlarının çoğalması… Bir yerlere gelmiş Borlu hemşerilerimizin korunması, kollanması daha yükseklere gelebilmesi için takip ve lobi yapılması gerekiyor. Bunu bir vesile ile önceki dönem vekillerine de söylemiştim, ama olmadığı gibi bazıları tırpanlandı bile. Bu, büyük bürokrat da olabilir, bir ilçede müdür de olabilir, kaymakam, hakim, savcı, bilim adamı yada sanatçı da olabilir. Bu kişiler ile sürekli irtibat halinde olup, kulis ve lobi faaliyetleri ile desteklenmelidir. Bu konuları takip edecek Belediye de bir birim dahi oluşturulmalıdır. Bor için çok önemlidir. Buna son günlerden örnek verecek olursak, TRT’de yapımcılık yapan hemşerimiz Koray Çağlar’ın katkılarını hatırlatırız. Yine Kızılcalı olup kıt kanat ve zor şartlarda film yapımcılığı yapan memleketinin aşığı Ahmet Gülümser’i hatırlatırız. Daha bir çok isim ile örneklendirmek mümkün… Buna benzer kişilikler siyasete mi atılır mış? Rakip mi olur muş? Keşke öyle olsa, rekabet olur… siyasette, kültürde zenginleşir, sonuçta Bor İlçemiz kazanır. Böylesi insanların gönüllü destekçisiyiz biline…
 
Bor İlçemizin lobisini oluşturmak gerekiyor, bunu da etkin halde tutmak için vakıf, dernek, diğer illerdeki kuruluşlar, sendika ve bütün sosyal kuruluşların etkin bir şemsiyenin altında toplamak gerekiyor. Bu tür konuları araştırmak için, geliştirmek için, takip etmek için hatta ücreti ile komisyon kurup çalışmalar yaptırılması gerekir.
 
Yerel seçimler geçeli bir buçuk yılı aştı. Bor Belediyesinin iktidar partisinden olmasını, Köy ve Kasabalar dahil iktidar partisine çıkan oy oranına dikkat ettiğimizde ve şuana kadar yapılan icraatları da gözlemlediğimizde Belediyenin İktidar Partisinden olmasının, Niğde’nin en etkin siyasetçisinin İlçemizden olmasının bir farkını, etkisini ne yazık ki göremedik. Seçim vaadleri, büroşürler, sözler hala kayıtlarımızda zamanı gelince Borlu adına soracağız izah isteyeceğiz.
 
Bor için bir şeyler yapmak, yada yapmamış olmak, çaba sarf etmek yada kayıtsız kalmak, eksik yada fazla, Belediye Başkanı Sıtkı Erat yada Milletvekilimiz Muharrem Selamoğlu ikilisi ile sınırlı değildir. Bunu biliyoruz. Herkesin, her kesimin bir yerlerden tutması gerekiyor. İl ve Belediye Meclis üyeleri de , İlçe partilerinin teşkilatları da, Sendika, Dernekler, Odalar, Vakıflar ve kurum yöneticileri, seyredenler, susanlar yarın aynı koltuğu korumak, yada yenilerine talip olmak istediğinizde ne yaptığınızı ne fikir sunduğunuzu, neden eleştirmediğinizi soracağız.
Bor için ölü toprağından silkinin… 
Yada öldüğünüzü bildireceğiz…
Kaldı ki…
Bana göre cilalanmış… birilerine göre sıçramış… Niğde örneği şimdilik bizlerin gözüne sokuluyor….
Görmek zorundayız…
Borlu fark ediyor… konuşuyor…
Yarın seçimlerde Bor İlçemizden aday olanların gözünün önüne koyulur… Haberleri olsun…
 
Sağlıkla Kalın...
20.08.2010
* Tarih öncesi devirlerden olan  Taş devri ,  Yontma Taş devri ve ardından gelen Cilalı Taş Devri olmak üzere ikiye ayrılır. (bknz. etarih.net)

20/08/2010
eski siteden taşınmıştır.