İnsan hayretler içinde kalıyor. Sanki Mondros Mütarekesi günlerindeyiz.  “Silah bırakışması”  lafları bana bunu hatırlatıyor. Öteki dayatılan şeyler de. Mondros Mütarekesi’nin bizi zorlayan şartlarını çağrıştıran nitelikte.
Sanki bir savaşı kaybetmişiz. Sanki Lozan’da değil de Sevr’de masaya oturmuşuz.

 
***

 
5.000 kişilik bir PKK kadrosuyla başa çıkılamamış bir görüntü izlenimi veriyoruz. Jandarmamız, hava, deniz ve kara gücümüz, istihbaratımız... Bölge lideri olma iddiamız... Elli milyon bilinçli yürekli halkımız...

 
***

 
Bülent Arınç, CHP’yi yüzde yirmi beş almakla niteleyerek gülünç duruma düşürmeye çalışıyor. O yüzde yirmi beş bütün milli kuvvetlerle yüzde kırktır. Bütün sağ iktidarlar, oyları bitip azalarak seçmenlerini kaybederek silindiler siyaset sahnesinden. AKP de öyle olacak. Bu yüzden Bülent Arınç’ın sağ iktidarları savunması gülünçtür. Onların içinde milli kuvvetler, liberaller de vardı. Onların yavaş yavaş AKP’yi terk ettiğini görüyorsunuz.

 
***

 
PKK’ya verilen tavizler sonucunda Türkiye bu hale geldi ama Türkiye toparlanıyor. Biz savaş kaybetmedik. Savaş kaybettirilmiş gibi gösteriliyoruz. Bu algı yıkılıyor.

Her yerde isyan var. İşçi sınıfında, memur katmanlarında, göçmenlerin gadrine uğramış Hatay halkında, üniversitelerde. Üniversitelerdeki yolsuzluklar tek tek meydana çıkıyor. En son isyan Hasdal’da yatan bir amiralin Deniz Kuvvetleri Komutanı’na yazdığı mektuptu. Bu algı değişiyor. Bu algıyla birlikte oturtulmak istendiğimiz Mondros masası kepazeliği de değişiyor. Artık bir savaş yapmadığımız, yaptığımız terör mücadelesinde de başarılı olacağımız günler geliyor. Müzakere saçmalıkları artık bitecek.