Normal bir zamanda Ziya Gökalp’ten, Mehmet Akif’ten, Edipali’den, Cengiz Aytmatov’dan, Nazım’dan ve Ahmet Cevdet Paşadan  alıntılar yapan ve muhalefeti edebi açıdan eleştiren başbakan son aylarda, özellikle son günlerde muhalefeti, özelliklede MHP’yi ve CHP’yi neredeyse PKK ile aynı çizgide göstermeye başlaması biraz garip, biraz ilginç ve biraz da akılla bağdaşmayan bir durum gibi geliyor. Ardından da teröre karşı birlik beraberlik mesajı vermemiz lazım diyor. Nasıl olacak söylermisiniz.
 
Son karakol baskınıyla Van’a, oradan da baskın yiyen karakola giden başbakan dönüp Ankara’da gurubuna yaptığı konuşmada ‘’PKK eylem yapıyor, Daha şehitlerin kanı bile kurumadan Ankara’da (Muhalefeti kasdederek) borazancılar çığırtkanlığa başlıyor’’ anlamında sözler etmesi biraz ileri sözler olarak gibi geliyor. Unutmayınız! bu ülkeyi siz ve sizin kadrolarınız yönetiyor. Eğer terörden nemalanan biri varsa ondan bile mümkün olsa yararlanmaya çalışan da sizsiniz.
 
Ne yani onca şehit verilecek, Anadolu cografyasının her köşesinde vatan evlatları garibanlar katledilecekler ve muhalefet partileri sessiz-sedasız şehitleri yolcu edecekler, yada, hatta cenazeye bile katılmayacaklar, şehitler kimsesizler mezarlığına gömülecek…Niye mi İstismar olmasın diye… Yok başbakan istedi diye… Böyle mi olacak. Bu mu arzu edilen. Eğer bu arzu ediliyorsa olmayacağı ortada. Öncelikle kendinizin bugün uğraştığınız asla vazgeçmeyeceğinizi söylediğiniz demokratik açılıma ters değil mi? Sayın başbakan…
 
Teröre karşı içeride birlik mesajları vermek istiyorsanız, konuşma dilinizi gözden geçirmeniz gerekmez mi?
 
Suriye, İran ve artık akraba olduğumuz kuzey Irak yöneticileriyle birlikte hareket ederek PKK’ya bir çözüm bulunamaz mı. Ne yani Biz tüm dünyayı karşımıza aldığımız, Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyinde yaptırımlara hayır dediğimiz İran karşı mi gelir, o’nu da siz düşünün, o zaman. Yoksa Kuzey Irak yönetimi mi? Bir Kürt Kedisini bile vermem diyen Talabani mi? Yoksa Barzani mi? Öyleyse Barzani’nin sülalesini zengin etmeye devam mı edelim…
 
Sayın Başbakan, biri çıkıp çocuklarınızı askere gödermeyin aslanlar gibi gidin hapis yatın diyebiliyorsa bu durumu bir düşünün. Bu cesareti nerden, kimden alıyor biraz kafa yorun. Kafa yormanız gereken bir konu.
 
O kadar çelişkiler yaşıyoruz ki, komşularla sıfır sorun diyoruz. Sonra Amerika’yla durup dururken ülkeyi sıkıntıya sokuyoruz. Sıkıntıya girelim, mesele değil. Ancak Amerika’ya kafa tutabilecek bir duruma geliriz o zaman sorun yok. Siz insansız uçakları israil’den alacaksınız, anlık istibaratı Amerika’dan sağlayacaksınız aynı zamanda terörle baş edecek ve hatta birde Taşoren imasında bulunacaksınız... Buyrun  edin o zaman. Bakın ben de derim ki sınırda ki karakola askere moral vermek için gittiğiniz de görevlilerin çömelin uyarısına da sinirlenmeliydiniz sayın başbakan…
 
Belli ki güçlü bir danışmanlar gurubuna sahipsiniz. Ancak hukuk ta, demokrasi de herkese olduğu gibi size de birgün lazım olabilir. El vicdan…
 
Saygılarımla...


24/06/2010