İnsan birçok şeyi yaşar fakat çoğu zaman o yaşadığı şeyin adını koyamaz. Çoğumuz isimsiz yaşananların isimsiz anılarını taşırız. Bizimde baronlarla ilgili yaşadığımız fakat bu yaşananların arkasında bir baronizm olduğunu anlamadan geçtiğimiz yüzlerce olay olmuştur. Aslında tüm zamanların kalbinden baronları seyredebiliriz. Geriye dönüp maziye dikkatle baktığımızda geçmişin o karanlık siluetleri arasından o baronları seçebiliriz. Şimdinin kanatlarını açıp şuurun göklerinde uçtuğumuzda ise baronlar tüm cepheleriyle önümüze serilecektir. Geleceğin aynasına geçmişin resmini tutup baktığımızda ise onların oyunlarını bozabilecek konuma gelebiliriz.

Ülkemizde çoğu kişi baron kelimesine pek aşina değildir. Bir tv dizisi sayesinde baron kelimesi gündemimize gelmiştir. Ben ise ilk baron ismini ortaçağ Avrupası’nı anlatan bir kitapta okumuştum. Batı dünyasında bir soyluluk rütbesi olan baronluk soyluluğun şövalyelikten sonra gelen 2. Basamağını oluşturmaktadır. İngilizler ise barona" Lord " derler.  Baronun eşine Barones denir. Fakat şu an için burada bahsettiğimiz baronlar bilinen baron tanımının dışında başka anlamlarda kullanılmaktadır. Meseleyi farklı bir pencereden değerlendirip yaşanan bu ideolojiye tarafımızca Baronizm isimlendirmesi yapılarak burada konuyu açıklamaya çalışacağız

Kendilerinden başka kimseye yaşam hakkı tanımayan baronlar kendilerine fesat çıkarmayın denilince biz ancak ıslah edicileriz diyenlerdir. Bunlar konuştukları zaman yalan söyler emanete ihanet eder ve söz verip sözlerinde durmazlar. Baronlar kanla beslenen birer vampir gibi durmadan mazlumların kanını emerler. Ülkeleri kan gölüne çevirip daha sonra barış nutukları atarlar.

Hayatımızın her döneminde yolumuz baronlarla kesişmiştir ve hala da kesişmektedir. Dikkatle incelediğimizde bu baronların bilinçaltında tanrılaşma isteği yatmaktadır. Ontolojik bir sapmayla kendi varlığına kutsallık atfeden baronlar ölümsüzlüğü dünyada aramanın peşinde olmuşlardır. Bunların kirli emelleri uğruna nice mazlumun hayatı sönmekte ocaklar yıkılmakta namuslar payimal olmaktadır. Yolların sarpa sardığı ve karanlığın üstümüze hücum ettiği yerlerde baronların izleri apaçık durmaktadır.

Ne yazık ki yaşadığımız dünyada Baronizm ideolojisi hâkim olmuş durumdadır. Dünya ekonomisini elinde tutan Yahudi baronlar dünya siyasetini elinde tutan evangelist baronlar gibi sayısız barondan söz edebiliriz.  Büyük baronlar varlıklarını küçük baronlara borçludur. Bunun için baron örgütlenmesi en tepeden en aşağıya doğru sistematik bir şekilde uzanır. Bir kasabada para satan tefeci aslında en yukardaki faiz baronunun bir adamıdır.  Bir dağ kovuğundan şehirlere ölüm yağdıran baronlar aslında büyük terör baronlarının küçük birer oyuncağıdır.

Tüm bu baronizm ideolojisinin arkasında şerrinden Allah’a sığındığımız şeytanı lain vardır. Şeytan şehvet şöhret ve şiddet sarmalında devşirdiği lejyonerleriyle fazla bir enerji harcamadan kötülüğün yayılmasını sağlamakta kendi cehennemini doldurmaktadır.

Baronların en tehlikeli olanları suret-i haktan görünen baronlardır. Konuşurken hak ve hakikatten dem vurup daha sonra kendine tabi olan insanları şeytansı işlere yönlendiren baronların çoğu genelde din baronları sınıfından çıkmaktadır.
Birde benim içinde olduğum edebiyat camiasının baronları vardır. Bu baronlar eline bir çanta alıp belediye belediye gezip etkinlik devşiren ve de babasının cenazesine bile telif almadan gidemeyecek tipte alçaklardan oluşmuş baronlardır. Aslında bunların derdi edebiyat değil şehvet ve şöhrettir.

Sanat dünyasının baronlarının ise gayrı milli unsurların oluşturduğu millet düşmanlarından teşekkül etmiş baronlar olduğu göze çarpmaktadır. Futbol diziler ve yarışma programları ile insanların gözünü bağlayan baronizm bu arada şeytanın egemenliği için gece gündüz çalışmaktadır. Amerikan sinema endüstrisi baronizm” in en önemli saç ayaklarından birisi olarak örneklendirilebilir. Daha iki göbek önceki dedesini tanımayan gençlere dünyanın bir ucundaki futbolcuların ve mankenlerin ismini ezberleten baronizm ideolojisi değil de nedir.

 Kitap yerine at yarışı ve iddia bülteni okuyan nesillerin kimler tarafından zehirlendiği ortadadır. Moda diye insanları lahana gibi soyan kılıktan kılığa sokan akımların hangi kaynaklardan geldiği bellidir. Baronizm geleneği yıkarak insanları mazi kökünden koparıp yerine kendi inşa ettiği temelsiz değerleri ortaya sürmektedir.

Petrol ve enerji bölgelerini elinde tutmak için mezhep savaşları çıkaran baronların bir taraftan silah satıp diğer taraftan dünya barışı toplantıları düzenlemeleri nasıl bir ideolojiyle karşı karşıya olduğumuz hakkında ipucu verebilir.

Baronların ve baronizm” in şerrinden Allah’a sığınıyor bilhassa gençlerin baronizm” in tehlikelerine karşı uyanık olmasını temenni ediyoruz. Allah cümlemizi bunların fitnesinden tuzağından muhafaza eylesin.