Maç seyircisiz…
Başbakan’ı dinlemek mecburi…
Barkodu veriyorlar eline…
Zorunlu gideceksin…
Gitmezsen yazıyor kasa…
Gözlerinde pirinç paketi kadarsın…
Nohut…
Makarna…
Mercimek…
Eğer bunlarla satışa geliyorsan, barkodun niye olmasın?..
“Dünyada ilk kez uygulandı’’ diyor parti önde geleni…
Doğrudur…
Git bir Almanı, Belçikalıyı, Fransızı barkodla; bak bakalım…
“Ben market hıyarı mıyım?” der mi, demez mi?..
Bunlar Adana’da AKP mitingine katılacakları barkodladılar…
Girerken barkodunu gösteriyorsun…
Yumurta aldığında nasıl ki okuyucu alet barkodun üzerinden geçtiğinde “bip” diyor, öyle ötüyorsa, öyle ses çıkartıyorsun…
“Bip…”
Memurlara barkod verip zorunlu Başbakan’ı dinlemeye gönderildi…
Okullar oraya getirildi…
Otobüs bedava…
Metro bedava…
Gelene tost, ayran, bayrak, şapka, atlet, tişört…
Giyin çık…
Bir kıçın açıkta kalıyor…
“Hangi ilçeden ne kadar insan geldi, öğrenelim diye yaptık” dese de arkadaş, inanma…
Barkod, öyle ileri geri bağıranları uzak tutmak için…
Başka türlü olmuyor…
Maça gidemiyor, tiyatroya gidemiyor, üniversiteye gidemiyor, beş bin polis olmadan sokağa çıkamıyor…
Bir kendi mitingi kaldı…
Ona da gelen sağlam olsun maksat…
Barkod iyi fikir…
Saklayın ayrıca barkodunuzu…
Nohut, kömür, işe giriş, terfi, pasaport yerine geçer bakarsınız…
Markettekilerle karıştırmayın ama…
Okutunca…
“Turp… Kilosu elli kuruş…” çıkmasın sonra…