Bir elinde sigara, diğer elinde içki şişesi,  seni kahvehanelere soktular. Oralarda ise tek bir kitap yok... Koskoca ülkende seni aydınlatacak, tarafsız haber yazacak, doğru dürüst gazetem diyeceğin haberleşme araçların da yok! Yandaşlaşma; iletişim ve hizmet alanlarını tanınmaz hâle getirdi.
 
Önce AKP dönemindeki «Yurt skandalı :  Yuva çocuklarının yarısı sigara tiryakisi», «6 yaşında kalp krizi :  Küçük Çağrı okulda oynarken, kâlp krizi geçirip öldü», «Bir ihmal cinayeti daha : 3 yaşındaki Tuğçe de foseptik çukurunda can verdi», «Çukur faciası : İstanbul Şirinevler’de 5 yaşındaki çocuk üstü naylonla kapatılmış çukura düşerek öldü», «Cinayet gibi ihmal : Beş yaşındaki Dilara üzeri kapatılmayan kanala düşerek öldü», «Şehir magandası bacağını kopardı : Sadece 85 gün hapis yattı», «Bunun adı cinayet : Tarihi geçmiş ilaçları piyasaya sürüyorlardı»,«Huzur değil, işkence evi : Savunmasız yaşlılar dövülüyor, tehdit ediliyor» gibi gazetelerdeki haber başlıklarını incele!
Sonra birilerinin çocuklarının bunalıma itilmesi,  bilgisiz ve cahil kalmaları için eğitimde 4+4+4 modeliyle ortaya çıkmalarının boşuna olmadığını anla! Süt dağıtmasını beceremeyen zihniyet 5 yaşındaki körpe çocuklarının üzerinde oyunlar oynayarak, evin ile okullar arasına şimdiden sorun, acı, keder, şiddet, taciz ve ölüm döşüyorlar.  AKP’nin olduğu yerde mutlaka  problem var! Görünen köy kılavuz istemez. Bunu bir kenara yaz... Ve söylenmedi deme!
 
Senden istenilenlere uy : Okumaman, bilgi sahibi olmaman ve cahil kalman gerekir, bu sebeple Halil Nuri Bey Kütüphanesine sakın gitme! Ölümü aklından geçirme, insanlara Müslüman görün, türbanla propaganda yap, camilere gösteriş için git... Zamanı gelince bir kaç kilo yiyecek için oyunu da ekonomiyi nereden geldiği belli olmayan paralarla ve yüksek faizcilik yaparak ayakta duran AKP’ye ver... Ülkede olup bitenlere, yozlaştırmalara, Uludere katliamlarına, çocuklarımızın beceriksiz yöneticiler vasıtasıyla zehirlenmelerine, zor anlarında uydurma gerekçelerle kahraman, vatansever insanları tutuklatarak, gündem değiştirmek için bilinerek ortaya attıkları kürtaş, sezeryan gibi seni aptal yerine koyan, zekanla oynayan konulara da aldırma! Her şeye «ha hı evet», de!
 
Ben maval okumuyorum... Gazellerle seni avutmuyorum da... Zaten sistem alfabenle sana "uyu uyu yat uyu"diye zamanında gerekli telkinleri de yapmış... Senin önüne konulanları ayaklarınla, ellerinle, zekanla, gözlerinle deşikleyip ortaya çıkaracak mecalin, bilgin, tecrüben de yok.
Bana  konuyu atlattırma da gördüklerimi söyleyeyim! Hani kahvehaneden bahsediyordum  ya, tereddütsüz gir oraya... orada işletmeciden önüne tavla, domino taşları, ya da iskambil kağıtları koymasını iste! Senin gibi birilerini de bul…  Al eline bunlardan birini,  göster kendini, zaman nasıl öldürülürmüş... Aferin sana tavsiye edildiği şekilde ilk planda yerini aldın! Kafa şişiren, zaman öldüren, bulunduğun yerden daha geriye götüren bu alanlarda, seni bu hallere düşürenlere teşekkür et... Vatan böyle kurtulur.
 
Adamların bir çok camide imam yokken, sağlıkçılar iş ararken, hastanelerine imamları müdür olarak tayin ettikleri ülkende, herşeyi birbirine karıştıran, yozlaştıran, aşureye çeviren emperyalizmin AKP’yi araç olarak kullanarak, senin kılcal damarlarına nasıl girdiğini göremeyecek hâle getirilmeni de planladıklarını, irdelemene de hiç gerek yok!
 
Bir eli devamlı senin cebinde olan sistemin sağda solda senin kafanı nasıl şişirdiğini, ne şekilde törpülediğini farketmeden git evine, önce avradını, sonra çocuklarını dayaktan geçir... Bir nara da anana ve babana at! Nasıl olsa soğan cücüğü gibi, erkek oğlu erkeksin... Değil mi ya?... Bunu bütün sülaleyi korkutarak, dayaktan geçirerek ispatlamalısın. Hani senin şu Müslüman görünenen partinin yani AKP’nin en üst kademelerinden gelen «kininizin davacısı olun» tavsiyesine de uy, gerisine karışma. Avradın dayakla ağlıyormuş, çocukların korkudan donlarına kaçırıyorlarmış, ananın ve babanın gözleri fal taşları gibi açılıyormuş,  bunlara hiç aldırma...
 
Ecdadının uğrunda can verdiği kutsal vatan topraklarında rahat rahat sömürülmen için emperyalizmin senin gibi bahtemsiz insanlara ihtiyacı var! Bunun için sen oralardasın, ilçendeki, kasabandaki, vilayetindeki bu kahvehaneleri ya da zaman öldüren mekanları işleten gariban insanları seninle birlikte uyandırıp bir araya getirecek, onlara birlikte oluşturdukları maddî ve manevî güçlerle üretim müesseseleri veya fabrikalar açmalarını sağlayacak bir öncü de yok!
 
Siz AKP yöneticilerini destekleyin, emperyalistlerden aldıkları talimatlarla ülke yöneterek onlar da sizin ananızı ağlatsınlar. Sizin ise ağlanacak halinize gülenlere de isterseniz bir çift sözünüz olsun! Olsun da nasıl olsun?!
 
Bor, 28.05.2012


Selam ve sevgilerimle.
 
 
 
...................................................................