Koca bir yılı “fitne-fesat” söylemleri ile geçiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yargı çok anlamlı bir cevap verdi. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma ilamının ardından tekrar görülen davada, MHP’den ihraç edilen Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç’in, partiden ihracına yol açan disiplin kurulu kararını iptal etti. Karar, MHP Genel Merkezi’nde bomba etkisi yaptı. Devlet Bahçeli ve yancılarını sıkıntı bastı. Koca bir buzdağını andıran Ankara-Balgat’taki genel merkezde bildiğimiz akıllar(!) yine formül üretme merkezini harekete geçirmişlerdir. MHP ve Ülkücü camia yeni bir “fitne-fesat” açıklamasına hazırlıklı olmalı. Bu sefer de fitnenin kaynağı yargı mı olur acaba?.. Bahçeli’nin ne yapacağını bekleyip göreceğiz.
Yargının aldığı kararın ardından MHP Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç ile görüştüm.
Önce, İrbeç’in süreç ile ilgili değerlendirmelerine dikkat çekmek istiyorum;
“Netice zaten çok açık. Şu anda bütün olumlu olmayan, adalet ilkelerine fazla sığmayan bir süreç ile karşı karşıya geldik. Bu süreçte biz iki şeyi takip ettik. Birincisi, MHP’nin iktidara taşınması için herkesin el birliği ile çalışması lazım. Ama bir kardeşlik, bir hoşgörü, bir demokrasi anlayışı içerisinde.. Fakat bana yapılan; MHP’yi iktidara taşımak yerine sanki daha fazla kendi aramızdaki sevgiyi azaltmaya yardım etti. Biz burada bir mücadele verdik. Bu mücadelenin sadece bir hedefi vardı. Ülkücü kardeşlerimizle birlikte biz bu hareketi nasıl daha iyi noktalarda görebiliriz. Bunun mücadelesiydi.. Fakat bu mücadele bir şekilde yanlış mecralara çekildi. Biz de bunun yanlış olduğunu doğru işin bu şekilde olamayacağını, hakkımızı aramamız gerektiğini vurguladık. Bütün basın toplantılarımızda da bunu söyledik zaten. Hedefimiz tek; o da milliyetçi camiayı, ülkücü camiayı iktidarda görmek. Bunun dışında bir hedefimiz de yok. Ve bundan sonra da en iyi şekilde bu partiye, ülkücü camiaya nasıl hizmet ederiz onun hesabını yaparız. Yoksa bunun dışında bir amacımız hiçbir zaman olmadı. Ama bu karar şunu gösteriyor; herkesin bundan sonra artık yanlışlarla değil de doğrularla uğraşması lazım. İnsanları karalayarak, insanlara hak etmediği şekilde muamele yaparak bir yere varmanın doğru olmadığını herkesin demokrasi mücadelesinde el ele vermesi gerektiğini gösterdi zannediyorum böyle bir dava.”
Yusuf Ziya İrbeç, yargının verdiği karardan çok mutlu ama şu anlattıklarında da oldukça dikkat çekici unsurlar var:
“Sonuçtan mutluyum ama yaşananlar beni çok mutlu etmedi. Çünkü; bu genel kurula girmemem için her türlü işlem yapıldı. Mesela benim parti üyesi olmam karşısında birinci planda ilk önce üyeliğim düşürüldü, çift üyelikten dolayı. Buna MHP Genel Merkezi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı siyasi partiler bürosuna bir soru ile böyle bir süreci başlatmıştı. Aslında ben iki parti üyesi değil bir parti üyesiydim. 2011 Aralıkta bunu yapmıştı. Fakat biz dava açtık, çift üyeliğimin olmadığını tek üyeliğimin olduğunu 16 Mayıs 2012 tarihinde dava sonucunda kesinleştirdik. Fakat bir de gördük ki bu sistem farklı çalışıyor. Bu sefer benim bilgim dışında AKP devreye giriyor ve beni üye yapıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı’na benim üyeliğimi bildiriyor. Bunu bütün ısrarlarımıza rağmen düzeltmeyerek benim kongreden bir şekilde uzak tutmaya çalışıldığımı gördük. Tabii bunu kimler yaptı, nasıl oldu bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum. Ama olanlar da ortada. Birincisinde çift üyelikten dolayı MHP Genel Merkezi üyeliğimi düşürme yolunda bir teşebbüste bulundu. Başardı, fakat ben hakkımı savunmak durumunda kaldığım için dava açtım, dava adil bir şekilde benim hakkımı geri verdi. Arkasından AKP Genel Merkezi, Genel Başkan Yardımcısı yazısıyla benim üye olduğuma dair yeniden yapılmış bir üyelik şekline gitti. Yargıtay, bütün ısrarlara rağmen bunu düzeltmediği için biz de dava açtık. Zaten şu anda o davanın da bir hükmü kalmış değil. Şu anda biz artık sonuç olarak MHP’ye dönmüş bulunuyoruz. Ama yapılanlar Türk demokrasisi açısından, Siyasi Partiler Kanunu’nun uygulanması açısından, demokraside insanların birbirine hoşgörüsüzlüğü açısından, ciddi manada düşünülmesi gereken konular diye görüyorum.”
İrbeç’e “Parti çalışmalarına geri dönecek misiniz” diye sordum;
“Zaten orası benim yuvam. Oradan bir geri adım yok. Biz eski defterleri karıştırarak değil de yapıcı olumlu mesajlar vererek yolumuza devam edelim.”
–Devlet Bahçeli ile görüşmeyi düşünüyor musunuz?
“Zaten neticede partide olacağım için o partinin genel başkanı sıfatıyla elbette ki görüşürüm.”
–Bahçeli’den yeni bir ihraç hamlesi veya başka sert bir tavır bekliyor musunuz bu karar sonrasında?
“Ben artık bu işlerin bir çıkış yolu olmadığını, böyle bir şeyin de doğru bir tutum olmayacağını herkesin gördüğü kanaatindeyim. Onun için bu aşamadan sonra böyle bir tutuma, kimsenin girmesi beklentim yok.”
–Peki, olursa?
“Zaten kamuoyu onu değerlendirir, biz de değerlendiririz olduğu zaman ama bu süreçten sonra böyle bir gelişme beklemiyorum daha doğrusu. Artık biz siyasi partinin iktidara gelmesi için çalışacağız. Siyasi partinin parçalanması için değil.”