Soru basit: CHP gibi merkezin solundaki bir parti MHP’nin önceki dönem adayı Mansur Yavaş’a “Gel Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayımız ol” niye der?
Keza iktidar partisi AKP, aynı isme “Yenimahalle’yi ancak seninle kazanabiliriz” diye neden ısrarlı olur?
Mansur Yavaş isminin Ankara seçmeninde bir karşılığı olduğu içindir ki bu durum bütün partilerin anketlerine yansıyor.
Realite bu iken soruyorum; Devlet Bahçeli niçin onu aday yapmadı da adı hiç duyulmayan bir ismi çıkararak peşinen havlu attı?
Mansur Yavaş’ın aday olması halinde MHP’nin yüzde 80 ihtimalle Ankara’yı alacağı nerede ise kesin iken Bahçeli neden kazanılacak bir seçimi peşinen peşkeş çekti?
Yavaş’ın adaylığı halinde CHP’nin Ankara’da seçime asılmayacağı ve silik bir adayla dolaylı olarak MHP’ye omuz vereceği dillerde iken Bahçeli niye bu fırsatı tepti?
İşte bu sorular, Bahçeli’nin MHP’nin başına niye oturtulduğu ve orada neden ısrarla muhafaza edildiğini ortaya koyuyor.
2002′de seçime bir buçuk yıl varken Bahçeli’ye kim erken seçim kararını aldırıp AKP’yi iktidara taşıttırdı ise, keza Abdullah Gül’ü kimin emriyle Çankaya’ya çıkardı ise aynı merkez bu sefer “Mansur Yavaş’ı aday yapma, seçilirse koltuğunu kaybeder ve biz de MHP’deki kontrolümüzü yitiririz” demiş ve Bahçeli de bu sebeple Mansur Yavaş’ın üstünü çizmiştir.
Ankara’da yaşayan ve seçmen yapısı ile eğilimleri iyi bilen biri olarak söylüyorum; Mansur Yavaş Büyükşehir’e, Turgut Altınok Keçiören’e aday yapılsaydı, Enver Demirel’le beraber bütün Ankara’yı MHP’nin kalesi yaparlardı; lakin Bahçeli buna izin vermedi.
Bu arada Koray Aydın’dan iyi haber alan Ahmet Takan’ın, “Melih Gökçek, Bahçeli ile gizlice buluştu” haberi neden yalanlanmadı? Bu haber doğru mudur ve eğer doğru ise buluşma niçindir?
Söyleyin lütfen; kendi partisi kaybetsin diye bütün bunları yapan biri için, “Ya rehindir ya da görevli” dersek mübalağa mı etmiş oluruz?
***
Barzani ile buluşma niye Diyarbakır’da?
Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak Kürdistanı’nın lideri Barzani ile buluşuyor.
Nerede?
PKK’nın “Büyük Kürdistan’ın gelecekteki başkenti” diye sunduğu Diyarbakır’da!
Hatırlayın; bu Barzani, yakın geçmişte Tayyip Erdoğan’ı “Tepemi attırma, ben de Diyarbakır’a karışırım ha!..” diyerek meydan okumuştu.
Ve o meydan okumadan sonra Diyarbakır’da o peşmerge ile sarmaş dolaş olunuyor.
Diyecekler ki Başbakan’ın o gün Diyarbakır’da başka bir programı var, onun için!
Martavalı geçin. İstense program kısa tutulur ve bir saate Ankara’ya gelinir. Bu buluşmanın Diyarbakır’da olması Kürtçülerle şirinlik adınadır.
***
Doğmamış torununu bile istismar ediyor!
Bu kadarına pes!
Ne imiş efendim, doğacak yeni torununun iki isminden biri Ali olacakmış!
Tayyip Erdoğan bu şekilde Alevilere güya şirinlik yapıyor!
Yahu Ali isminde sırf benim sülalem Kibaroğlularda (Önkibar) abartısız 40-50 kişi var ki Türkiye’deki 38 milyon erkek nüfusunun içinde yüz binlere yakın Ali var.
Realite bu iken Ali ismini bile Alevilere bahşiş ya da rüşvet gibi sunmak ve bunun için doğmamış torunu bile istismar etmek, söyleyin Türkiye’nin Başbakanlık koltuğuna oturan birine yakışıyor mu?
Erdoğan’ın, insanları etnik, inanç ve mezhep temelinde ayrıştırdığı yetmiyor; o şimdi de isim ekseninde bölmeye başladı!
***
Adanalı ‘Biz gavat değiliz’ demeyecek mi?
Coş Avni “gavat” küfrünü aslında Adana ahalisine etmiştir.
Öyle; çünkü dün de altını çizdiğimiz gibi, Mülkiye Müfettişi iken Tayyip’i aklayan Vali’nin hedefi alanındaki herhangi biridir ki bunun anlamı, eşittir Adanalılardır.
Valla ben Adana’da olsam demokratik kurallar içinde, yani asla kanunsuzluk yapmadan bu durumu miting benzeri etkinliklerle bir şekilde protesto ederdim ki seçim zamanı olduğundan Tayyip bu adamı şahsi minnettarlığa rağmen fazla taşıyamaz.
Diyeceksiniz hesabı sandıkta görelim!
O da bir yol; lakin ben böyle bir valinin bulunduğu ilde sandık güvenliğinin tehlikede olacağı kanaatindeyim. Dolayısıyla kanunla çerçevesinde haydi protestoya diyorum.