Adalet gücü bağımsız olmayan bir ulusun, devlet halinde varlığı kabul edilemez.

Mustafa Kemal ATATÜRK

 

Osman, Adalet hanımı da kandırdı galiba!!!

 

Değerli arkadaşlar,

Güzel ülkemizde yaşadığımız bu süreçte oldukça düşündürücü ve üzücü yargılama sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Gerek Balyoz ve gerekse de Ergenekon davalarının çok ağır sonuçları bizleri üzdü. Hele hele bir Şeker Bayramı öncesi yapılan açıklamalar bu bayramı kursağımızda bıraktı.

 

Özellikle Ergenekon dava sonuçları açıklanırken, sanık yakınlarının üzüntüsü ve kaygısı bizim için oldukça etkileyici oldu. Çünkü ortalama ömrü 70 yıl olan sanıklara, verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis gibi ağır dava sonuçları onları çok üzdü. Bu kadar ağır ceza sonuçlarının nedenleri, karar gerekçelerinin açıklanması ile ortaya çıkacaktır. Umarım çağdaş hukuk değerleri ile çelişmezler.

 

Ayrıca bu davaları etkilediği ve yönlendirdiği iddia edilen GİZLİ TANIK olayı da bizler için oldukça düşündürücü bir etmen oldu. Çünkü gizli tanık yasası 5 Ocak 2008 tarihinde T.B.M.M.’nde kabul edildi. Yani Ergenekon soruşturmaları başlamadan 17 gün önce… Hele hele Osman Yıldırım ve Şemdin Sakık gibi geçmişi malum kişilerin gizli tanık oluşu da davaların gidişi ve sonuçları hakkında toplumda kaygı duyulmasına neden oldu.

 

Toplumda bu kadar üzüntü ve kaygı oluştuğu sırada, Başbakanlık Danışmanının “Ergenekon davası, Cumhuriyet tarihinin en büyük hukuki hesaplaşmasının adıdır” diyerek yapmış olduğu açıklama da ayrıca düşündürücüdür. Çünkü dava kesin sonuca ulaşmadan yapılan açıklamasında, “Şu an ceza alanlarla birlikte bütün darbeciler ve darbe girişimcileri milletin vicdanında mahkum olmuştur. Bu dava sembolik açıdan 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan süzülüp gelen bir ruhun yargılanmasıdır. Tüm cuntacılardan, darbecilerden, ihtilalcilerden, tüm hukuksuz girişimlerden bu davayla sembolik açıdan hesap sorulmuştur” şeklindeki yorumu da ilginç. Çünkü üzücü ve kaygı verici dava sonucunu, bir hınç alma olayı şeklinde tanımlaması ve sanki tüm milletimizce de tasdik edildiği şeklinde bir varsayımda bulunması görevi ile bağdaşmadı.Biraz daha empati yaparak, açıklamasının bir Bayram kutlaması ile tüm toplumun gönlünü alacak şekilde olmasını beklerdim.

 

Değerli arkadaşlar,

Yıllar öncesi, Berlin’de hakimler varsa, Ankara’da da hakimler var diyerek davaların irdelenmesi ve son karar için bir yargı güvencesi dile getirilirdi. Umarım söz konusu davaların temyiz sonuçları da bu beklentilerimizi haklı çıkartır.

 

Bağımsız adalet ve hukuk herkesin umududur. Gün gelir herkesin bağımsız yargıya ihtiyacı olur. O nedenle herkes hukuka ve yargıya saygı duymalı ve sahip çıkmalıdır.

 

Sevgi ve saygılarımla (14.08.2013).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

 

NOT:

Balyoz ve Ergenekon davaları bitti. Umarım Yargıtay en kısa zamanda itirazları inceler ve adil bir sonuca varır. Ancak bu dava sonucu ceza alacak olan tüm generaller ve subayların rütbesi er seviyesine indirilecekmiş. Bu sonuç, hemen hemen tüm yaşamını mesleği için harcamış ve mevcut rütbelerini hak etmiş kişilere, bence verilecek en üzücü ve en yıkıcı bir ceza olacaktır.