Geçtiğimiz Pazar günü, Sonu “Arena” ile biten statlara bir yenisi daha eklendi;  Beşiktaş İnönü Stadı’nın adı da Vodafon Arena oldu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün adını taşıyan ve Beşiktaş maçlarının oynandığı İnönü Stadı’dının adı tarihe karıştı; tıpkı Kocaeli İsmet Paşa Stadı’nın adının Kocaeli Arena olması gibi.

Hadi İnönü adının kaldırılmasına bir tesadüf diyelim geçelim; peki ya adı “Atatürk Stadı” olanlar?

Antalya ATATÜRK Stadı; Antalya Arena
Afyon ATATÜRK Stadı; Afyon Arena
Antakya ATATÜRK Stadı; Hatay Arena
Bursa ATATÜRK Stadı; Timsah Arena
Eskişehir ATATÜRK Stadı; Es-Es Arena
Sakarya ATATÜRK Stadı; Sakarya Arena
Rize ATATÜRK Stadı; Rize Şehir Stadı
Konya ATATÜRK Stadı; Torku Arena
Kayseri ATATÜRK Stadı; Kadir Has Stadı.
 
Olarak değiştirildi. Şimdi hakkını teslim etmek gerek; Kasımpaşa Stadı’nın adı, Recep Tayyip Erdoğan Stadı olarak değiştirildi... “Recep Tayyip Erdoğan Arena” da olabilirdi, maazallah!

Bu Arena merakı nereden geliyor anlamak mümkün değil.  

Merak edip Türk Dil Kurumu’ndan (TDK) kelimenin anlamını araştırdık. Fransızca kökenli olan Arena kelimesinin anlamı bakın neymiş;

Arena: Boğa güreşi, yarış, oyun vb. gösteriler yapılan alan/ Siyasi çekişmelerin geçtiği yer.

Arena denince bizim aklımıza, eski Roma’daki kanlı gösterilerin acımasızca sergilendiği alanlar geliyor. Son derece ruhsuz ve anlamsız bir kelime...

Amaç da bu değil mi; Millî duygu ve düşüncelerin yerini anlamsızlıklarla doldurmak; Böylece Türk Milleti’nin millî değerleriyle arasına dev arenalar yerleştirmek…

Beşiktaş İnönü Stadı’nın, Vodafon Arena adıyla yapılan açılış törenlerine taraftarları almadılar. İlk kez taraftarsız bir stat açılışı gerçekleştirildi. Beşiktaş yöneticileri, devlet büyüklerinin önünde el pençe divan durdu. Anlı şanlı büyüklerimiz, stadın içinde kendileri çalıp, kendileri oynadılar. İçeride ve dışarıda kuş uçurtulmadı. Stat ve çevresi karadan ve havadan adeta ablukaya alındı. Ana arterler, caddeler ve sokaklar kapatıldı. Vatandaş yollarda harap oldu. Beşiktaşlı taraftarlar ise stada alınmadıkları için öfkeliydi…

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve eski Cumhurbaşkanı ilk başlama vuruşunu yapmak üzere sahaya indiler. Diyarbakır’a binlerce koruma ile çıkartma yapıp, tüm ısrarlara rağmen çelik yelek takmayı reddeden; her fırsatta şehit olmayı dileyen anlı şanlı ve de korkusuz başbakanımızın, havadan helikopter; karadan ise özel harekât ve çevik kuvvet destekli törende boş tribünlere karşı top koşturması, izlenmeye değerdi…

Açılışın ertesi günü ilk maç Beşiktaş - Bursaspor arasında oynandı. Maçtan önce, stat çevresindeki taraftarlara polis biber gazı ve tazyikli su kullanarak müdahale etti. Gerekçe ise, taraftarların stat yakınındaki bariyerlere aşırı yüklenmesi sonucunda oluşabilecek güvenlik tehlikesi imiş! Biber gazından etkilenen çocukların ağlayan görüntüleri, bu bahanenin çok da inandırıcı olmadığını düşündürdü… Belki de bir tür, Beşiktaş-Çarşı düşmanlığının dışa vurumuydu…

Taraftar, “Mustafa Kemalin askerleriyiz” sloganıyla dev stadı inletti. Acaba yöneticiler, bu tarz sloganların yaratacağı sıkıntıdan çekindikleri için taraftarı açılış törenine almamış olabilirler mi?

***
Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığını artık gizlemiyorlar. 10 yıl öncesine kadar spor komplekslerinin neredeyse tamamına yakınının adı Atatürk ile anılırken, şimdi birer birer değiştiriliyor. Atatürk’ün adını spordan da siliyorlar. Bu ülkedeki milyonlarca Atatürk bağlısı insanın hem duygularıyla hem de değerleriyle oynuyorlar; Hiç utanmadan, sıkılmadan ve vicdanları sızlamadan!

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, dünya devletlerinin Türkiye üzerindeki emellerini tarihe gömdü. Dileğimiz o dur ki; Beşiktaş’ da nice dünya takımlarını Arena’ya gömsün!

Ümidimiz ise bir gün, vatandaşın gözünü açması ve zulümdarları topyekûn sandığa gömmesi yönündedir.

******
Anlamlı Kitaplar Arasında:
Elimde bir kitap var; Hüznün Adresi- Sessiz Çığlık. Kitabı İzmir’de faaliyet gösteren Latife Hanım Grubu adına Baran Gürbüz ve Pınar Yurdun hazırlamışlar. Türk askerine kurulan kumpas davalarında ( Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Askeri Casusluk v.b.) tutuklu olarak cezaevlerinde kalan askerlerin gönderdiği mektupları bir kitap haline getirerek tarihe not düşmüşler. Unutmamak, unutulmamak adına…
Kitabın isteme adresi:
Engin Demirkollu Sarıkartal
Telefon: 0555 839 06 40
 
Nefise Yurtseven:
Telefon:0555 288 50 47