Doğu Anadolu'da Ermeniler, Güneyde Fransızlar, İtalyanlar, Batıda İngilizler ve Yunan Taarruzu ve iç ayaklanmalara karşı Anadolu’da çoban ateşlerini yakan Kuva-yı Milliye teşkilatını harekete geçiren Mustafa Kemal ve silah arkadaşları gece gündüz yoğun çaba ve çalışmalarıyla Türk’ün gücünü küçümseyenlere karşı bir kez daha ders vermesini bilmişlerdir.
 
Türk Milis kuvvetleri 9 Eylül 1922’de Yunan Ordusunu İzmir'de denize dökülmesi ile son bulan Büyük Taarruz, Türk Milletinin yenilmez azmini bütün dünyaya ispat etmiştir.
 
Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923'te TBMM, devletin yönetim biçimini cumhuriyet olarak ilan etmiş, atılan 101 pare top ile kutlanmış, yeni devletin başkenti Ankara olmuştur.
 
"Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyeti'dir." Diyen Mustafa Kemal Atatürk hakkında dünya basını ve liderlerinin övgü sözlerinden bazılarını burada zikretmek istiyorum;
A.B.D.Bşk, John F.KENNEDY (10 Kasım 1963); “Mustafa Kemal, askeri başarısını Mudanya Ateşkesi ve Lozan Antlaşmasını onaylattı. Emperyalizme karşı yapılan bağımsızlık savaşını kazanan, "Türk Mucizesi"yle Türkiye'nin bu başarısı Mazlum Uluslara örnek oldu.”
General Mc ARTHU; “ Bana göre Avrupa’nın en kıymetli devlet adamı Mustafa Kemaldir. Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderleridir..”
Volkischer Beobachter Gazetesi (Alman); “Atatürk, Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığını başarmıştır”.
Sanerwin Gazetesi (Fransa) ;“Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş, 1939 yılında ikinci büyük savaşa sürüklemişlerdir.”
Fransız Başbakanı BRIAND (1921); “Yeni Türk Devleti ile Ankara Anlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir anlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.”
Sunday Times  (İngiltere) ;“İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
Winston CHURCHILL (İngiltere Başbakanı);Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”
Herbert Sideabotham (İngiliz Yazar) ;“Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa'nın en güçlü Devlet Adamıdır. Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesurdur.”
Emanullah HAN(Afgan Kralı) ;“O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi”
Sucheta KRIPALANI  (Hint Parlamento Hey. Baş ) ;“Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk”.
Ben Gurion  (İsrail Başbakanı 1963) “Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.”
Prof. SEKRETAN –( İsviçre) ;“ Atatürk, yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi.”
Eyüp Han - Pakistan Cumhurbaşkanı ; “Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük lideri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtseverdir”
Timpul Gazetesi (12 Kasim 1938); “Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir”
Rıza Pehlevı- Iran Şahı ;“Atatürk, bir asker olarak, amansız alanlarda ümitsiz görünen bir mücadeleden muzaffer çıkmış ve sonra devlet sorumluluğunu üzerine almıştır. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının ilanı, onun diplomatik dehasının eseridir”
Venizelos'un Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü için aday gösterdiğini de unutmayalım.