Niğde’de dağ, tepe, dere gezerken ayaklarımız altında onlarca doğal çiçeği fark ettim. Farklı renklerde dikkatlice bakınca “sanki bir el “ özene, bezene, çizerek şekillerini vermiştir.
 Kokuları farklı, renkleri farklı, duruşları farklı ama genel adları çiçekti.
 Kimileri dikenli, kimileri boynu bükük, kimileri kelebek gibi dokunduğunda dağılan ama hepsi doğada bir resim tablosu gibi duran çiçekler.
Sevgi ile ve severek izledim onları, kiminde hemen yol kenarında, kiminde ekili bir alanın yanında,  kiminde bir ağacın gövdesine sarılmış kısacası yaşama tutunma adına bir yerlerde yaşama çabasında kır çiçekleri.
 Milli park görevlilerinden duymuştum. Yabancılar kimi çiçekleri çalarak götürüyorlarmış, bizim olan, bizde bulunan ama bizim değerinin farkında olmadığımızı çiçeklerimizi…
 Eğer kır çiçeklerini doğadan alıp, kilometrelerce öte götüren varsa bir bildiği de aradığı da vardır. Kiminde şifa için, kiminde güzelliği için, o çiçekleri elde etmeye uğraşanların sayısı da azımsanamaz.
Ömer Fethi Gürer olarak gezdiğim gördüğüm yerlerde ayaklarımızın altında o güzellikleri gördükçe duruyor, bakıyor, resimliyorum. Onlar bizim topraklarımızın çiçekleri ve bu topraklarda yaşamalı. Korunmalı ve sahiplenilmeliyiz diye de düşünüyorum. Çünkü onlarda bu güzel coğrafyanın ev sahipleri, onlarda bir canlı ve doğanın bir yerde dengesininde bilinmeyen kahramanları. Kiminde bir kelebek, kiminde bir arı ya da başka bir canlı ile de haşır haşır neşir. Onların varlığı içinde önemli bir unsur.
Kır çiçekleri görmek için ülkemize gelenlerin varlığı, bu çiçeklerin ülkemizdeki varlığının farkında olmaları adına önemlidir. Peki, biz farkında mıyız? Bu soru sorulabilir. Çünkü kimi endemik çiçeklerin yok olmasında farklı tahribatların rolü vardır. 
Çiçek bazı Avrupa ülkelerinde ekonomik anlamda önemli bir borsa varlığını da sağlamaktadır. Süs çiçekleri önemli bir sektör haline dönüşmüştür. Doğal çiçeklerin varlığı ise doğanın özelliği ve güzelliğidir. Doğal çiçekler farklı bir çekim ve gezi alanı oluşmasına vesile olur mu?
Niğde Aladağlar, Bolkarlar, Toroslar, Hasandağ’ dan  öte bozkırda ve ovada öyle farklıları var ki.Görenin zamanın akıp gidişini unutacağı doğal çiçekler. Ve ne yazık ki Niğde Üniversitesinden birkaç gönüllü öğretim üyesi dışında çiçeklerin geleceği çok düşünülmüyor. Onların varlığından farklı faydalar ise düşünülmüyor.
 Korunumu sağlanacak ve geleceğe taşınacak çiçeklerin varlığında oluşacak meraklıları alana çekmek turizmin çeşitliliğine katkı sağlayacaktır.
 Gezerken ayaklarımızın altında olanında özelliği, güzelliği bizi dinlendirip mutlu olmamamıza vesile olacaktır. Onları resimlemek varlıklarını keşf etmek adlarını öğrenmek ilginin oluşumuna vesile olacaktır.
Kır çiçekleri kokusu, rengi, görünümü ile bizim kendiliğinden doğa süslerimizdir. Onları korumak sahiplenmek ve bir hat üzerinden görmeye gitmekte geleceğe yaşamalarını sağlamanın yolu olacaktır.

Konu ile ilgili haber fotoğraf için TIKLAYIN...