Her ne hikmetse “Tarih tekerrürden ibarettir” denir. Eğer tarihten ibret alınsaydı tarih hiç tekerrür eder miydi? 1950 – 2002 yılları arasındaki denenen ve elenen partilerin durumlarını incelediğimizde ilginç neticeler ortaya çıkmaktadır. Hazirann1946’da, çok partili sisteme geçildiğinde, CHP baskın bir siyasi manevra yaptı. Demokrat Parti, teşkilatlarını tamamlayamadı, bunun neticesi olarak da CHP tek başına iktidara geldi.
—1950 yılında yeni seçim yasası değişikliği yapıldı. Bu seçimlere iki parti katıldı
—D.P; 4.241.393 Oy-aldı- Genel oyların % 53’ ü ile 408 Milletvekili çıkardı.
—C.H.P;3.176.561 Oy-aldı ve 69 Milletvekili ile meclise girdi.
—DP 1954 ve1957 seçimlerinde TBMM'de DP ve CHP yer almaktadır.
—27 Mayıs 1960 ihtilalı oldu. 1961 seçiminde CHP birinci, Adalet Partisi ise ikinci parti oldu.
—1965 seçiminde Milli Bakiye sistemi getirildi Süleyman Demirel'in liderliğindeki Adalet Partisi' birinci parti oldu, CHP ikinci parti olarak meclise girdi.
—1969 seçiminde yine. Meclis'e Adalet Partisi ve CHP görülüyor.
—1973 seçiminde Mecliste; CHP, AP ve MSP vardır.
—1977 Kıbrıs Harekâtı'nın ardından Ecevit'in başında olduğu CHP revaçtadır
—2 Eylül 1980 askerî müdahalesinin ardından yeni anayasayla yapılan (1983) ilk seçimde Turgut Özal rüzgârı esti. Yüzde 10 ülke barajı ilk kez uygulandı.
—ANAP, % 45. 15 oyla 400 milletvekilinin 211'ini alarak tek başına iktidar oldu.
—HP, %30.46 oyla 117 milletvekili aldı
—MDP,%23,27 oyla 71 vekil çıkardı
—1987 erken seçiminde Meclis'e ANAP, CHP ve SHP girdi. İktidarda yıpranan Özal, erken seçim kararı aldı. Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit yeniden siyaset sahnesine çıktı. 1987 seçiminde sadece Demirel DYP'yi Meclis'e sokabildi.
—1989'da cumhurbaşkanı olan Özal'ın ardından ANAP'ta iktidar kavgası çıktı. Başbakan Mesut Yılmaz erken seçim kararı aldı. Demirel'in DYP'si birinci parti oldu.
—1991 seçimi ittifaklara sahne oldu. RP, MÇP, IDP örtülü ittifak yaparak RP listelerinden, -HEP de SHP listelerinden seçime katılarak Meclis'e girmeyi başardı.
—DYP;%27.03 oy alarak 178 milletvekili çıkardı
—ANAP;%24.01 oy alarak 115 milletvekili çıkardı.
—SHP;%20.75 ile 88 milletvekili aldı
—RP;(İttifakla),% 16.88 oyla 62 vekil çıkardı.
—DSP;%10.75 oyla 7 mebus’a sahip oldu.
Özal'ın ölümünün ardından Demirel Çankaya'ya çıktı ve yine erken seçime gidildi. Milletvekili sayısı 450'den 550'ye çıkarıldı. 100 Türkiye milletvekili belirlendi. Tercihli oy sistemi kaldırıldı. Yüzde 10 ülke barajlı uygulanmaya kondu. 1995 seçimlerinde Refah Partisi'nin oyları yükseldi ve birinci parti oldu. DYP ikinci, ANAP üçüncü parti oldu. DSP'nin Anayasa Mahkemesi'ne müracaat etmesiyle Türkiye milletvekilliği ve bölge barajı iptal edildi
—1995 yılında DYP-CHP hükümeti, Cumhurbaşkanı Demirel tarafından onaylandı
—28 Şubat sürecinin ardından birbiri ardına kurulan koalisyon hükümetleri yürütülemedi,1999 seçimlerinde;
—DSP;6.980.423 oy alarak %18.77 ile 136 vekil çıkardı.
—MHP;5.592.891’lik oy oranıyla %14.91 ile 130 milletvekili çıkardı.
—FP;4.764.523 oy alarak%12.70 ile 110 Milletvekili çıkardı.
—ANAP;4.108.267. rey alarak %10.95 ile 86 milletvekili aldı.
—DYP;3.726.977 oyla%10.00 ile 85 milletvekiline sahip oldu.
DSP azınlık hükümeti döneminde CHP yüzde 10 barajına takıldı. DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümetinde Başbakan Bülent Ecevit'in sağlığı bozuldu. Peş peşe yaşanan ekonomik krizlerin ardından Fazilet Partisi bölündü. Yenilikçiler olarak bilinen Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le Başbakan Ecevit arasında MGK toplantısında yaşanan Anayasa kitapçığı kriziyle başlayan süreç sonunda ülke ekonomik bir buhrana sürüklendi. Koalisyon ortakları arasında anlaşmazlık oldu. MHP lideri Devlet Bahçeli'nin 3 Kasım erken seçim kararını aldı.
—3 Kasım 2002 seçimlerine yüzde 10 ülke barajlı sistemiyle gidildi. Erken seçim, koalisyon ortaklarının siyasi sonunu getirdi. DSP, MHP ve ANAP yüzde 10 barajını aşamadı. Siyasi yasaklı olması nedeniyle 3 Kasım seçimlerine giremeyen Erdoğan, Siirt seçimlerinin yenilenmesiyle Meclis'e girdi ve 59. hükümetini Kurdu.  3 Kasım 2002 genel seçiminde;
—AKP;10.848.000 oyla,%34,29 la 365 milletvekili çıkardı,
—CHP;6.114.000 oy oranıyla ve %19,41 le 178 milletvekili aldı Diğer partiler % 10 barajını aşamadıkları için meclise giremediler..
3 Kasımda erken genel seçim yapıldı. 41 milyon 407 bin 27 seçmenden, 32 milyon 768 bin 161'i sandık başına gitti. 8 milyon 638 bin 866 seçmen, katılmadı Seçimde, DSP % 1.22, MHP % 8.36 ve ANAP % 5.13, ana muhalefet partisi DYP  % 9.54, SP yüzde 2.49, YTP yüzde 1.15, BBP’si %1,5 oy oranı ile barajı aşamayan partiler arasında bulundular.
—MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, görevi bırakacağını ilan etti.
—ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, politikadan ayrılmayı kararlaştırdığını bildirdi.
—DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, genel başkan adayı olmayacağını açıkladı.
Başbakan Bülent Ecevit, Ahmet Necdet Sezer'e hükümetin istifasını sundu.
Siirt bağımsız milletvekili Fadıl Akgündüz’e verilen gıyabi tutuklama kararı geri alındı.
7 Kasımda Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Baykal'ı ayrı ayrı kabul etti. Bu görüşme, Erdoğan'ın milletvekili olmaması nedeniyle Başbakan atamasına ''Muhatap'' tartışmalarına neden oldu.
15 Kasımda Cumhurbaşkanı Sezer, Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan'ı kabul etti ve 16 Kasımda Abdullah Gül'e hükümeti kurma görevi verildi
18 Kasımda Başbakan Abdullah Gül, 58. Hükümet'in listesini Cumhurbaşkanı’na sundu.
19 Kasımda Abdullah Gül, Bülent Ecevit'ten Başbakanlık görevini devraldı.  TBMM’de yapılan oylama sonucunda, Bülent Arınç 369 oy alarak ilk turda Meclis Başkanı oldu.
27 Kasımda Mesut Yılmaz, 3 Kasım seçimlerinin ardından aldığı Genel Başkanlıktan ve aktif politikadan ayrılma kararını aldı. ANAP Genel Başkan Vekilliği'ne Ekrem Pakdemirli getirildi. Daha sonra da Erkan Mumcu Genel başkan olarak ANAP’ın başına geçti.
28 Kasımda Abdullah Gül başkanlığında kurulan 58. Hükümet, 170 milletvekilinin ''ret'' oyuna karşı 346 milletvekilinin ''kabul'' oyuyla güvenoyu aldı.
Fadıl Akgündüz’den boşalan Siirt Milletvekilliği seçimlere katılıp kazanan AKP Genel Başkanı Erdoğan daha sonra Başbakanlığa getirilmiştir
Halka verilen sözleri tutmayan ya da şahsi çıkarlarını ön planda tutan, kavgaya, yolsuzluğa, yandaş korumacılığına pirim veren, bir takım değerleri istismar eden partilere oy verenler gerektiğinde inandığı partileri sandığa gömmesini de bilmiştir.
Aslında bu millet, geçmişten ders almasını bilen siyasileri ve partileri yeniden bağışlayabiliyor. Ama ne hikmetse her defasında seçimlerden sonra verilen sözler unutuluyor, aynı hatalar, aynı senaryolar tekrarlanıyor.
Bilinmelidir ki, dış mihrakların etkisiyle bu gün Meclis çalışmasını engelleyip bölücülük yapanları bu millet asla af etmez. ”Mahkeme kadıya mülk değildir” Hak ve adalet bir gün yerini mutlaka bulacaktır. Herkesin bir hesabı varsa, C.Allah’ın da bir hesabı vardır
Yukarıda çizdiğim siyasi tablodan her parti kendine ait özeleştirisini yapmalı ve kendisine bir de vazife çıkarmalıdır.  Diyorum ki, Keşke tarih tekerrür etmeseydi
.