Evet değerli okuyucularım zannetmeyin ki bu sefer yazım siyaset olacak. Sizlere toplumsal bir afetten söz edeceğim.
 
Bu haftaki yazımın konusu: MEDAŞ… Yani yeni adıyla Meram Elektrik Dağıtım A.Ş… Bildiğiniz gibi 2008 yılında MEDAŞ özelleşerek Meram Elektrik Dağıtım A.Ş. adı altında Alcim-Alarko’ya devredildi. Ve biz Niğdeliler olarak elektriği onlardan almaya başladık.


Bilebildiğim kadarıyla Alcim Alarko Sanayi Tesisleri ve Ticaret A.Ş; Meram Elektrik Dağıtım A.Ş. hisselerini devralmak üzere ihale şartnamesi çerçevesinde yüzde 51 hissesine kendisinin, yüzde 49 hissesine Cengiz Holding A.Ş’nin sahip olduğu Alcen Enerji Dağıtım ve Perakende Satış Hizmetleri A.Ş’yi kurmuş.
 
Devredilen sadece Niğde’deki elektrik hizmetleri değil; Kırşehir, Nevşehir, Aksaray, Konya ve Karaman illerininkiler de devredilmişti. Diğer illerde durum nedir bilmem. Ancak; Niğde Merkez ve ilçelerinin şu anki elektrik dağıtımındaki durumu içler açısı..
.
Bu konuyu araştırmaya başladığımda “Niğdelisi, Borlusu evinde, işyerinde bu sorunu yaşıyorsa Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan fabrikaların hali nicedir?” diye düşündüm. İlk önce de Organize Sanayi Bölge Başkanı Şevket Katırcıoğlu Bey’le görüştüm. Kendisi aylık enerji dökümlerini eline alarak gün gün dalgalanmaları inceledi. Ufak - tefek sorunlar dışında Organize Sanayi Bölgesi’nde sorun görünmüyordu.
 
Şaşırdım, konuyu araştırdım ve nedenini öğrendim… Meğer Organize Sanayi Bölgesi çok şükür ki, özelleşen kısımdan enerji almıyormuş.. Onlar hala devlete bağlı çalışan TEİ. A.Ş’dan enerji alıyormuş. “Özel sektör”ün organize olduğu “Organize Sanayi Bölgesi”nin Niğdeli sade vatandaş gibi “özel şirket”ten elektik almamasına “özel”likle sevindim.
 
Ancak “Yılmak yok. Araştırmaya devam” dedim. Niğde Merkezdeki 23 muhtar ve Tüm Muhtarlar Derneği Başkanı’yla görüştüm. Halktan bize ulaşan şikâyetleri onlara da sordum. Muhtarlara bir dokundum bin ah işittim…

Gelen şikâyetleri ve muhtarların söylemlerini sizinle paylaşmak istiyorum: Elektrik kesintisi sıklıkla yaşanıyor… Sokak lambaları yanmıyor… Bu lambalarla ilgili şikâyetlerle kimse ilgilenmiyor… Niğde’de bazı yerler karanlığa gömülmüş durumda… En önemlisi de voltaj düşüklüğü nedeniyle evlerde elektronik aletler sık sık bozuluyor… Niğdeli bu konuda “Yandım Allah!..” diyor.
 
Muhtarlar böyle diyor da, bu konuda bir iki cümle de benim söyleyeceklerim var.. Sözlerime Alcim-Alarko A.Ş’den başlayayım: Herkesin bildiği gibi bu şirketin yüzde 49’u Türk, yüzde 51’i yabancı ortaklı bir şirket… Yani çoğunluk yabancı ortaklı firma olan Alarko şirketinde. Hatırlarsınız Elektrik dağıtımı Medaş‘ta iken 2 aylık fatura kesilirdi. Özelleştirme ile birlikte aylık fatura kesilmeye başladı. Bunun yanı sıra ödeme gününü bir gün geciktirdiniz mi anında elektriğiniz kesiliyor. Bir de kesme-açma parası ödüyorsunuz... Aynen halkın tepesinde bir balyoz gibi… Belki bunlar geçmişte de vardı, ama “devlet baba” geleneği ile uygulamada vatandaş biraz korunuyordu.

Şimdi karşında bir şirket var. Hem de büyük hissedarı “yabancı ortaklı” olan “özel” bir şirket!


“Elin yabanı, ne bilsin çifti, sabanı” misali Niğdelinin halinden ne anlayacak? Daha emeklisi maaşına zam alamamış, işçisi ücretsiz izne ayrılmış, esnafı “ekonomik terör”den siftah edememiş… Çiftçisi hasad yerine haşad olmuş… O’na ne? O “özel” bir şirket. Hem de yabancı ortaklı… O kar için piyasa şartları içinde kurulmuş… He mi de Dolarla, Euro ile kar etmek için kurulmuş… “Vahşi kapitalizm”in “acımasız kuralları”nı uygulayacak…
 
O yüzden biz de “Faturanızı gününde ödeyin. Böylece ‘vahşi kapitalizm’in kurallarına  uyacağız. Uymazsak da bunun cezasını çekeceğiz.”
 
Bu tüketici için böyle de, üretici için nasıl? Çünkü ‘vahşi kapitalizm’in üretici ile ilgili bölümü de olmalı. Yani işin ‘böreği’ olduğu gibi, ‘cacığı’ da var! Ona da şöyle bakmak gerekli:
Alacağına aslansan, hizmette kedi olamazsın!.. Niğde ve Bor’da çoğunluğun bağı bahçesi var… Merkez bu durumda ise gelin bağın bahçenin elektrik durumunu siz hesap edin. Artık bağda bahçede florasan ampulü bile kullanılmaz hale geldi… Ya düşük enerjiden dolayı bozulan elektrikli aletler… Şirketlerin beyaz eşya reklamlarımda boy gösteren buzdolapları, çamaşır makineleri, televizyonlar… İçimden “Atın, atın düşük voltajda bozulmuş ev aletlerini atın! Yenisini alın!” demek geliyor… Ancak “Bu elektrik şirketleri ile beyaz eşya firmaları arasında ‘özel’ bir anlaşma mı var?” diye aklıma takılmıyor da değil. Dedik ya “Vahşi kapitalizmin ‘acımasız kuralları var” diye…

İyi anladık da arkadaşım, bu “Vahşi kapitalizm” hep vatandaşın aleyhine mi işliyor? Yooo!..Bu işin ‘böreği’ de var ‘cacığı’ da…
 
Herhalde bu şirketleri, deli kızın pencereden bohçasını sarkıttığı gibi alel-acele yabancılara satan iktidar, bu vahşi kapitalizmin ‘böreği’ni düşündüğü gibi ‘cacığı’nı da düşünmüş olmalı. Bu şirkete devletin mutlaka bir denetleme ve yaptırımı vardır, mutlaka… Yoksa sürekli voltaj değişikliği ile “beyaz eşya”sı “kara”ran, Niğdeli vatandaşın, uğradığı zararı kim karşılayacak? Bu zararı’şirket’ mi, ‘devlet’ mi ödeyecek? Vahşi kapitalizmin ‘cacık’ kısmı ‘acık’ karışık…Ancak yakında Meram Elektrik ‘in önü bozulan beyaz eşya mezarlığına dönerse hiç şaşırmayın…
 
ÖNEMLİ NOT: Konu hakkında Meram Elektrik Dağıtım’ın yeni Müdürü Mehmet Zeki Cengiz Bey’e erişerek bilgi almak istedim. Ancak ısrarla aramamıza rağmen kendisine bir türlü erişemedim.. Anladığım kadarıyla Mehmet Bey MEDAŞ’ın katları arasında adeta kayboldu... O zaman bir daha anladık ki; “Halkın Elektrik Dağıtım Şirketi’nde muhatap bulamıyoruz” feryatları doğrudur. İnanmayan Müdür Bey’i arasın. Ve bulan varsa lütfen bize de haber versin.
 
Şerife Türkeş
Yeni Yıldız Gazetesi
Genel Yayın Yönetmeni
Editör: TE Bilişim