4 sene önce…
Değerli büyüklerim Uğur Dündar, Müjdat Gezen ve Levent Kırca’yla beraber, Arena programına katıldım. Laf döndü dolaştı, AKP’yi yüksek gösteren anket’lere geldi. Müjdat ağabey, bu anketlere inanmadığını, halkı kandırarak yönlendirmeye çalıştıklarını söyledi. Ben de “anketler palavradır, bunun kanıtı da, bizatihi Tayyip Erdoğan’dır” dedim. Aç biraz dediler. Anlattım. 1994 seçiminden önce, manşet manşet anketler yayınlanıyor, İstanbul belediye başkan adayı Zülfü Livaneli açık farkla önde gösteriliyor, sanki seçim bitmiş gibi hava estiriliyordu. Neticede, sandıklar bi açıldı, Tayyip Erdoğan çıktı.
*
(Vay sen misin “anketler palavradır” diyen… “Bunlar partimize ve seçmen iradesine hakaret etti” diyerek, beni ve Müjdat ağabeyi mahkemeye verdiler. Hâlâ yargılanıyoruz.)
*
4 sene sonra…
Tayyip Erdoğan’a AKP’yi düşük gösteren anketleri sordular. İnanmayın dedi, paralel anket dedi, “palavradan anketleri millet yutmaz” dedi. Efendim? “Palavra” dedi. Anlamadım? “Palavra” dedi.
*
4 gün sonra…
Telefon konuşmaları internete düştü. Gazete yöneticisi, beyefendi’nin adamını arıyor, anket yaptırdıklarını, BDP oylarının düşük çıktığını, kararsızlardan BDP’ye kaydırma yapacaklarını söylüyor. Beyefendi’ye danışılıyor. Beyefendi’nin adamı, gazete yöneticisini geri arıyor, MHP’den BDP’ye kaydır diyor, MHP düşürülüyor, BDP şişiriliyor.
*
E hal böyleyken, soru şudur:
Rezalet ayyuka çıkmışken…
Başbakan bile “palavra” derken…
Seçimden önce manipüle edilen anket sonuçları, nasıl oluyor da, seçim sonuçlarıyla birebir örtüşüyor?
*
Anketlerde o partiden alıp, bu partiye kaydırıyorlar… Peki, sandıktaki sonucu nasıl denk getiriyorlar?
*
Dolayısıyla şimdi…
Paralel arkadaşların memlekete bir büyük “hizmet” daha yapmasını bekliyoruz. “Kimlerin, nasıl oy çaldığını, sandıkta hangi yöntemlerle dümen yapıldığını” gösteren telefon kayıtlarının da internete düşürülmesini rica ediyoruz!