Ankara’da düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı Niğde günleri ile ilgili farklı konularda değerlendirmelerde bulunacağım çünkü bu yıl muhteşem bir kalabalık ağırlayan girişimin gelecekte daha başarılı olması içindir. Bu organizasyon zordur. Zahmetlidir ve başarılmıştır. Bundan sonrası nerede eksik kaldığın düşünülüp daha başarılı olacak bir yola girilmesidir. Gelecek yıl için yorgunluğu atıp çalışmalara başlanmalıdır.
Bu yıl görülmüştür ki olayda ağırlıklı yer alan belediyeler olmuştur. Niğde, Bor, Çamardı, Çiftlik, Altunhisar, Ulukışla belediyeleri ile kasaba belediyeler en geniş alanı düzenlemişlerdir. Niğde Valiliği, ilçe kaymakamlıkları ile etkinlik bir yerde resmi kurumların ağırlığında olmuştur. Niğde Vakfı, dernekleri, Tyana ve Kemerhisar vakfı, Niğde Sanayi ve Ticaret Odası, Ziraat Odası dışında bakkalbaşıoğlu, Niğde gazozu, Çakmaklar kuru gıda, Altın Çilek tanıtım ve satış birimi, hayvancılık ve süt ile ilgili üniteler, Tekir Su, el dokuma Halıcılar Kadir Bor ve diğerleri ile Koyunlu halı, Kendirli Lastik dikkat çeken merkezler olmuştur.
Etkinlikte Bor Belediyesi, Ulukışla belediyesi, Altunhisar Belediyesi ürünleri ücretsiz sunarak yerel ürünleri katılımcılarla buluşturmuşlardır. Bor Belediye Başkanı Sıtkı Erat, Ulukışla Belediye Başkanı Hacı Avşar, Altunhisar Belediye Başkanı Erdal Sarı, Çiftlik Belediye Başkanı Yusuf Öcal ile kasaba belediye başkanları etkinlikte yörelerini tanıtma adına ciddi çaba içinde olmuşlardır. Bu tür yerlerin seçim propagandası için değil memleketin tanıtılması için önemini kavrayarak çaba göstermişlerdir. Başkanlar yaptıkları projeleri değil yaşadıkları yerin özelliğini öne çıkararak amaca uygun davranmışlardır. Kasaba Belediye başkanları da bu bağlamda emek veren ve sınırlı olanaklarına rağmen yaşadıkları yerlerin güzelliğini sunma çabasında olanlardı. Kitreli Belediye Başkanı Abdullah Şener, Azatlı belediye Başkanı Durmuş Songur, Kemerhisar Belediye Başkanı İbrahim Ünal, Kızılca Belediye Başkanı İbrahim Gülümser, Divarlı Belediye başkanı Rüstem Cullaz, Burç Belediye Başkanı Remzi Özmen, Darboğaz Belediye Başkanı Mustafa Kuzum, Çiftehan Belediye Başkanı Göksel Akçam, Çamardı Belediye Başkanı, Yeşilyurt Belediye Başkanı, Çiftlik Kaymakamı ve Bor sevilen ama görevden alınan Kaymakamı Kemal Sakin etkinlikte rastladıklarımdı. Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Serdar Ecemiş, Organize Sanayi Başkanı Şevket Katırcıoğlu standa konukları ağırlayıp Niğde tanıtımı adına emek harcadılar. Bor Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Emrah Çalapkulu Niğde günleri için Ankara’da idi. Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar, Tarım il Müdürü Nizamettin Bilhan eski Müdür Cemil Usanmaz’da orada idi.
Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Fahri Eker ve oda başkanları fuara gelmişlerdi.. Ama stantları yoktu Oysa Fahri Eker Niğde tanıtımı için çok emek veren başkanlardan. Kendisine soramadım ama umarım gelecek yıl odalarımızda fuarda olacaktır. Oda başkanlarımız, Niğde Muhtarlar yanında Bor nerede ise oda başkanları ile muhtarlar tam kadro fuara gelmişlerdi. Bor Belediyesi bu bağlamda bir bütünlük içinde kurum ve kuruluşları Ankara’da buluşturdu. Ankara günlerinde yerel müzik vardı ama organizasyonun aksayan bir yönü sanat ile ilgili kısımdı. Öncelikle yer yanlıştı. Gündüz programında güneşin alnında katılımcı çok az oldu. Ali Ercan dışında her etkinlik boş kaldı. Bu arada Niğde folkloru yansıtılamadı. Bu konuda Osman Üçer ve Sabri Özdağ ile iletişim sağlanıp gelecek yıl folklor ile ilgili kısım bir dönem var olan ama dağılan folklor derneği kurucular kuruluna emanet edilmelidir. Niğde daha çok bu etkinlikte sanatsal yönü ile de öne çıkabilirdi. Niğde halayından Bor dabaklarının tuluk ekibine değin yapılacak bir düzenleme ilgi bulacaktır.
Açılışın günü ve saati ile bu tür müzik, folklor etkinlikleri saatleri iyi ayarlanmalı ve tüm yerel sanatçılar sahne alması sağlanmalıdır. Yerel türkü ve sunum zorunlu kılınmalıdır. Niğde Başkent vakfı korusu da muhteşem bir girişim. Ayrıca o konuda da yazacağım. Bu günlük yazacaklarımı son sözü her şey güzeldi ah şu düzenlemelerde saatler, zaman ve mekânda aynı kıvamda olsa idi. Fuar düzenlenen yer bakımsız, düzensiz, çevre ise düşündürücü idi. Atatürk adına yakışmayacak kadar bakımsız bir yer Ankara göbeğinde demek ki olabiliyormuş.
