Ne savaşı? Nereden çıktı bu savaş konusu diyeceksiniz belki. Ama artık bir şeyler söylemek zamanı geldi de geçiyor diye düşünüyorum.
Din dersi için ilköğretim okullarında veli izin verecekmiş, alevî bir yurttaşımızın ilköğretimdeki kızına zorla din dersi öğretildi diye dava açmasının sonucu Danıştay zorunlu din dersini kaldırmış ve” laik devletin dini olmaz “hükmünü de koymuş. Helâl olsun be... Allah ile bir tek İblis savaşırdı diye bilirdim. Allah yolunda Muhammet Mustafa (S.A.V) Efendimiz ile birlikte İblis’e karşı savaşan (Hz. Ali radıyallahu anh) taraftarı olan,” ben aleviyim” diyen vatandaşlarımızın zorunlu din ve ahlak dersine karşı bu dik duruşunu, ayni zamanda bu Hasan adlı vatandaşımızın bu mücadelesine destek çıkan Kurum’u ayakta alkışlamak! lâzım. Bu memlekete böyle korkusuz kimseler çok gelmez. Fütursuz bir tavırla Allaha karşı, korkmadan savaş açan bu kişileri Allah bilmiyor mu? Tabii ki ayette bahsetmiş ve kim oldukları ve ne olacaklarını açıklamış da.
22 / HAC 8 -Ve minen nâsi men yucâdilu fîllâhi bi gayri ilmin ve lâ huden ve lâ kitâbin munîr(munîrin).
      Ve insanlardan (öyle) kimseler vardır ki; bir ilme, bir hidayetçiye ve nurlu (aydınlatıcı) bir kitaba sahip olmaksızın Allah hakkında mücâdele ederler.
22 / HAC 9 -Sâniye ıtfihî li yudılle an sebîlillâh(sebîlillâhi), lehu fid dunyâ hızyun ve nuzîkuhu yevmel kıyâmeti azâbel harîk(harîkı).
        Allah’ın yolundan saptırmak için onu (Allah’ın dînindeki esasları) eğip büker (değiştirir). Onun için dünyada rezillik vardır. Ve ona kıyâmet günü yakıcı bir azap tattıracağız.
Benim anlamadığım bir konu var: Hem Ali taraftarı olacaksın hem de Hz. Âli’nin verdiği mücadelenin yok edilmesi için ve Hz. Ali gibi yaşamamak için her türlü negatifliği yayacaksın. Sonra öğünerek” ben Ali taraftarıyım” diye o Resul-u  Ekrem’in damadına yakışmayan davranış içinde olacaksın.
İyi de “laik devletin dini olmaz” demek ne demek? Yani biz şimdi dinsiz miyiz? Yani Kur’an’da Allahın emrettiği ayetleri yaşamayacak ve de dinli olacağız! Ey diyanet ve ilahiyatın sâdatları! sizin fetvanız ile mi bu böyle oluyor? Ne de olsa laik bir devletin izni ile kurulmuş olduğunuza göre sâdâtların(din de ileri gelenleri) ve kuberaların(din büyükleri) çizdiği bu yol BİZİ NEREYE GÖTÜRÜYOR DERSİNİZ. BAKALIM Rabbim ne der?
33 / AHZAB 67 -Ve kâlû  rabbenâ innâ eta’nâ sâdetenâ ve kuberâenâ fe edallûnes sebîlâ(sebîlen).
         Ve Cehennemde olanlar derler ki: "Yarabbi, muhakkak ki biz, sâdatlarımıza (dînde ileri gidenlerimize) ve küberamıza (büyüklerimize) itaat ettik. Ve böylece Senin yolundan (Sıratı Mustakîmi’nden) saptık."
33 / AHZAB 68 -Rabbenâ âtihim dı’feyni minel azâbi vel anhum la’nen kebîrâ(kebîren).
          Rabbimiz, onlara iki kat azap ver ve onları büyük bir lânetle lânetle.
Bu ayetleri verince  bu kişilerin rahatsız olduğunu biliyorum. Duyumlarım öyle. Hâlbu ki bu ayetlerden sonra doğruyu görmeleri nedeni ile belki bir teşekkür ederler diye bir beklentim yok, ama doğruyu görmeleri değerlerin yerli yerine oturup elîm bir azaptan belki kurtuluruz diye düşünüyorum. Öyle inanmanız sonucu uydurduğunuz din gereği cennetin size açılacağını da sanmayın.
2 / BAKARA 78 -Ve minhum ummiyyûne lâ ya'lemunel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne).
          Onlardan bir kısmı ümmîlerdir. Onlar (Allah’ın) Kitabı’nı bilmezler, sadece emaniyyeyi (kişilerin yazdığı kitapları) bilirler. Ve onlar sadece zannediyorlar.
2 / BAKARA 79 -Fe veylun lillezîne yektubûnel kitâbe bi eydîhim summe yekûlûne hâzâ min indillâhi li yeşterû bihî semenen kalîlâ(kalîlen),  fe veylun lehum mimmâ ketebet eydîhim ve veylun lehum mimmâ yeksibûn(yeksibûne).
         Yazıklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazarlar, sonra da (emaniyye bilgiler içeren) bu yazdıklarını az bir bedel (para) karşılığında satmak için: “Bu, Allah’ın indindendir.” derler. Yazıklar olsun onlara, elleriyle yazdıkları şeylerden dolayı. Yazıklar olsun onlara, kazandıkları şeyler sebebiyle.
2 / BAKARA 80 -Ve kâlû len temessenen nâru illâ eyyâmen ma'dûdeh(ma'dûdete), kul ettehaztum indallâhi ahden fe len yuhlifallâhu ahdehu(ahdehû) em tekûlûne alâllâhi mâ lâ ta'lemûn(ta'lemûne).
        Ve (o emaniyyeye tâbî olanlar): “Ateş bize ancak sayılı birkaç gün dokunacak (günahlarımız kadar yanıp cennete gireceğiz).” dediler. De ki: “Allah katından bir ahd mi edindiniz?” (Eğer böyle bir ahd, almışsanız) Allah, ahdinden asla dönmez (Allah’ın ahdinde hilâf olmaz). Yoksa Allah’a karşı bilmediğiniz bir şey mi söylüyorsunuz?
Allah ile savaşmanın bir bedeli mutlaka vardır. Bu beni hiç ilgilendirmiyor Çünkü serbest irade ile insanlar istediklerini yaparlar diyeceğim de bir kıssa ile sözü varacağı yere gönderelim
Zamanın padişahı oğlunun dini görevlerini yerine getirmesini istemiş. Şehzâde de.” Baba her koyun kendi bacağından asılır” diye cevap verince Padişah da bir koyunun kellesini aldırıp derisini yüzdürmeden şehzâdenin kapısının önüne astırtmış.Kokuşuncaya kadar da indirilmesin emrini vermiş.Bir kaç günde kokudan rahatsız olan şehzâde babasının huzuruna çıkıp kokunun çok rahatsız ettiğini söyleyince, padişahın cevabı çok net olmuş:”Evet evlat, her koyun kendi bacağından asılır ama kokusu bizi de rahatsız eder”
Allaha emanet olun.