İstediğin kadar tahrik et…

Sen hiç elinde silah olan Alevi gördün mü?..
*
Onların sadece sözleri, şiirleri, türküleri, sazları vardı:
“Her nereye gitsem, yolum dumandır
Bizi böyle kılan, ahd-ü amandır
Zincir boynum sıktı hayli zamandır
Açılın kapılar şaha gideyim.”
*
Aleviler aydınlık ister…
Her karanlık çöktüğünde, Alevileri bastı Eşkıya…
On bin, elli bin, yüz bin Alevi katledildi, tarihin kan kırmızısı sayfalarında yazılıdır…
Yine de boynunu büküp “İncinsen de incitme” der Alevi…
Aç oku…
*
Odalara doldurulup yakıldıklarında ellerinde yine sazları vardı…
Yanmış bir sazın yarı parçası oradadır…
Yaşasalardı yine şiir okuyup, türkü söyleyip, saz çalacaklardı…
Ama onları yakanları milletvekili, bakan, hatta başbakan yaptınız ya…
Yanmayanlar da yandı…
*
Silin tarihimizden yüce Alevileri:
Fuzuli’yi, Pir Sultan Abdal’ı, Yunus Emre’yi, Karacaoğlan’ı, Ahmet Yesevi’yi, Dadaloğlu’nu,Hacı Bektaş-ı Veli’yi,
Hayyam’ı, Kaygusuz Abdal’ı, Veysel Karani’yi, Taptuk Emre’yi…
Âşık Veysel’i…
Mevlana’yı…
Bak bakalım, neyin kaldı geriye?..
*
Aleviler aydındır…
Yobazlık arama…
Merttir…
Dürüsttür…
Çalışkandır…
Cumhuriyetçidir…
Kadın-erkek eşittir Alevilerde…
Birlikte ağlayıp birlikte dans ederler…
Hâlâ biraz umut varsa, laik cumhuriyetin bekçisidir Aleviler…
Şükret…
*
Aç Alevi Neyzen’i oku:
“Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet…”