stanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Taksim Gezi Parkı olayları sırasında devletin kullandığı hukuk dışı yöntemleri sorgularken, “Yakalanan veya gözaltına alınanlara üç ayrı yasaya göre suç isnadında bulunuluyor. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na aykırılık ve polise mukavemet, Terörle Mücadele Yasası ve organize suç örgütü kurmak” demiş ve bu arada ilgili yasa maddeleri hakkında da bilgi vermişti. Bazı sanıkların Terörle Mücadele Yasası çerçevesinde sorgulandığını belirten Kocasakal, bunun mümkün olmadığını, çünkü eylemlerin hiçbirinin yasadaki terör tanımına uymadığını söylemişti.
***
Kocasakal konuşurken, benim aklımdan başka şeyler geçiyordu…
Terörle Mücadele Yasası’nın birinci maddesi, “Terör tanımı” başlığı altında suçu şöyle tanımlıyor:
“Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasî, hukukî, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.”
***
Şimdi bu maddeyi tekrar tekrar okuyalım… Türkiye’de terör, cebir ve şiddet baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerini kim kullanıyor? “PKK” denilebilir ama o zaten bir terör örgütü… Orduyu, Ergenekon, Balyoz ve Casusluk davalarıyla sindirip, emniyet teşkilatını ve yargıyı ele geçirerek, bu sistemler üzerinden halkı korkutarak, sindirerek, tehdit ederek cumhuriyetin niteliklerini kim değiştirmeye çalışıyor? Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü kim bozmaya çalışıyor? Milli kimliği kim tartışmaya açtı? Türk Milleti gerçeğini kim reddediyor?
Türk devletinin ve cumhuriyetin varlığını kim tehlikeye düşürüyor? Temel hak ve hürriyetleri kim yok etti? Türkiye’yi komşularıyla savaş durumuna getirerek devletin iç ve dış güvenliğini kim bozdu? Bunlar, El Kaide, El Nusra gibi terör örgütlerine lojistik destek sağladıklarını da itiraf etmediler mi?
Türk halkına genetiği değiştirilmiş pirinç ve mısır yedirerek, mısır şurubundan elde edilmiş şeker kotasını artırarak kansere davet çıkaran böylece genel sağlığı da bozanlar kim?
***
Yasanın ikinci maddesi “terör suçlusu”nu şöyle tanımlıyor:
“Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş örgütlerin mensubu olup da bu amaçlar doğrultusunda diğerleri ile beraber veya tek başına suç işleyen veya amaçlanan suçu işlemese dahi örgütlerin mensubu olan kişi terör suçlusudur. Terör örgütüne mensup olmasa dahi örgüt adına suç işleyenler de terör suçlusu sayılır.”
Şimdi bu satırları okuyan herkes bir düşünsün. Birinci maddede belirlenen amaçlara ulaşmak için PKK dışında oluşturulmuş örgüt yok mudur? Üstelik bu örgüt, son zamanlarda PKK ile birlikte hareket etmiyor mu?
Biliyorum “Terör suçunun oluşması için cebir ve şiddet kullanma şartının oluşması gerekir”denilecektir. Evet ama Suriye’deki teröristlere silah veren kimdir? Protesto hakkını kullanan gençler üzerinde uygulanan cebir ve şiddet değil de nedir? Sivil polisleri, bu da yetmeyince mahalle çetelerini protestoculara saldırtan kimdir? Halkı sindirmek için tehditler savuran kimdir? Protestocu Ethem Sarısülük’ü ateş ederek öldürdüğü sabit olan memuru, kendilerine verilen hukuk dışı emirleri açıklar korkusu ile “eline taş değdi de tabanca ateş aldı” diye savunan kimdir?