Akil, kelime olarak, «yiyen, yiyici» anlamına geliyor.
Günümüzde bu kelimeye adamlar eki ekleyenler Türk Milletini akılsız görmenin,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni dışlamanın öncülüğünü yapıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Hastanelerinden, kurumlardan,  Türkiye Cumhuriyeti ifadesini kaldıranların ihanetlerini okuyamayanlar ve akil adam nitelemesi altına girenler AKP karanlığına teslim olanlardır. Suç tezgâhlarında, zulüm meydanlarında Türk Milleti kimliğini yok etmeye çalışanlara destek olma kararlılığı barışla, demokrasi sevdasıyla, özgürlükle ve vatan sevgisiyle asla izah edilemez!
  
İkna odalarında artistler de var
 
Sizin ne işiniz var demiyorum size, bizim burada ne işimiz var deyin : Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Kadir İnanır?
Dökülen, kırılan, öldürülen, yok edilen, değerleri göre göre, sorgulayın, kendi kendileriyle çelişen çağdışı zihniyetleri ve önünüze düşenlerin kimliklerini
Huzuru budayan, ekonomiyi çökerten, dışa bağımlı, problem üreten, adaletsizliği, hukuksuzluğu içselleştiren bir iktidarın günahlarına yama olmayın!
 
Kâlp krizine bağlı ölümler 10 yılda %270 arttı
Son 10 yılda ilaç sarfiyatı %1150 arttı
Son 10 yılda hipertansiyon hastası %400 arttı. Yani her üç kişiden biri hipertansiyon hastası.
10 yıl önce 950 bin olan ameliyat sayısı 10 yıl sonra 4,5 milyona yükseldi
10 milyon şeker hastamız var!
 
Hiçbir  zaman «doğruları» eğrilerin; «sanatı, gerçekleri, barışı, demokrasiyi» çirkinliklerin içlerinde aramayın
 
Toprak isimli bir kedi ünlü cerrahlardan Kim’in yanına gider. Ona «Efendim ben kartal olmak istiyorum» der.
Kim : «Sevgili Toprak, niyetini çok iyi anlıyorum. Elbette kanatlı olmak kedi milletinin gücüne güç katacaktır. Ama elimdeki imkan ve formüllere göre bu iş oldukça zor,  sana bir ilaç karışımı vereceğim, bunu bir ay süreyle ve aç karnına iç... Bünyende ne gibi değişiklikler olacak, ne gibi hâllere dönüşeceksin, bunu zaman gösterecek...»
Kim birkaç saat süren bir çalışmayla ona bir ilaç hazırlar. Hangi ölçülerde ne zamanlar alınacağını da tarif eder.
On gün sonra Toprak’da fareyi andıran değişiklikler başlar. Ha yarını, ha bir hafta sonrayı bekleyeyim, Doktor Kim’in tavsiyesine uyayım der. Ve bir ay sonra, tam bir fareye dönüşür.  Koşa koşa Kim’ın yanına gider. Kim masası başında uyuklamaktadır. Masaya tırmanır ve tarla faresi gibi bir görüntüsüyle onu uyandırır : Bak beni ne hale soktun… Ben kanatlanıp kuşları kolayca avlayacak hale girmeyi, heybetli bir şekilde görünmeyi beklerken sen beni kendi milletim tarafından avlanacak hale dönüştürdün, diye çıkışır.
Kim kaşlarını çatar ve ona : «Bak Toprak, buraya kadar gelip kendi doğal halini değiştirmek isteyen sensin. Hâline şükredip, kedice yaşasaydın, fareye dönüşme riskine girmezdin. Bak daha fazla konuşursan boş ver kanatlanıp uçmayı, kedi gibikendini savunmak için tırmalamayı ya da kaçmayı bile beceremezsin. Süpürgeyle kafanı ezerim ha» der.
 
Tarih : 06.04.2013
Zonguldak’ta Türk Bayraklarıyla yürüyen gençlere Türk Bayrağı taşımak izine tabidir diye polis engel oluyor. PKK bayrağı taşıyanlara ses çıkartmayanlar Türk Bayrağı taşıyan gençlere engel oluyorlar! Şimdi anladınız mı şerefli Türk Subaylarının, vatanseverlerin ve kahramanların hangi gayelerle tutuklandıklarını?
 
Her şey Türk Milleti aleyhindeki kötü niyetleri, farklı kimlikleri, gizli emelleri, sinsi eylemleri, tehlikeli projeleri, yıkıcı tavırları, bölücü işbirlikçilikleri gizlemek için yapılıyor
 
Bazı Avrupa ülkelerinde Türk çocuklarına yetkililer tarafından el konulduğu ve ve çocukların ailelerinden koparıldıklarını duyuyoruz. Konu feryatlarla, çığlıklarla duyurulmasına rağmen AKP yöneticileri bu yönde gıklarını dahi çıkarmamaktadır. Hatta AKP yöneticilerinin bu el koyma işlerinde parmaklarının olduğu dahi  sorunlu bölgelerde konuşulmaktadır.
 
12 Türk adasının Yunanistan tarafından işgal edilmesine seslerini çıkarmayan AKP’li yöneticilerin yüzlerce Türk çocuğunun annelerinden ve babalarından koparılmalarına neden ses çıkarmadıklarını belki Ergün Poyraz’ın tutuklanmasına sebep olan «Takunyalı Führer» isimli kitabını okuyarak yorumlayabilirsiniz.
 
Türkiye’de kitap yazmak, gerçekleri ifade etmek, İslâm’ın kurallarını hatırlatmak, Müslüman maskeli yöneticilerden, inançlıyız demelerine rağmen yoldan, çizgiden çıkan yandaşlardan insanî ve İslâmî hassasiyetler beklemek mümkün değil. Aksine onlar silahsız insanlara silah çekmek, güçsüz insanlara güç gösterisinde bulunmak gibi, Türk Milletinin şanına uygun olmayan davranışlar sergilemekten çekinmiyorlar. Gerçi bu kişilerin Türklükle, Türkiye Cumhuriyetiyle, milliyetçilikle, ulusalcılıkla, vicdanla, Müslümanlıkla, Peygamberimizle (S.A.) araları da pek iyi değil. Zaman geliyor milliyetçiliği ayaklarının altlarına aldıklarını,  zaman geliyor vatansevgisini ezdiklerini - ezeceklerini soylüyorlar.
 
Irak'ta, Libya'da, Suriye'de ve Türkiye'de şehit edilen her Müslümanın şehadetinden AKP yöneticileri sorumludur. Bu gafillerin uzaktan kumanda edilenlerin günahlarına ortak olmayın. Eğer umursamazlıklarınız devam ederse Musubet sizin de üzerinize çöreklenebilir. Türkiye'yi Lübnan'laştırmayın, Irak’laştırmayın.  Kevser Suresi'nin mealini bile siz çarpıttırarak açıklayan Recep Tayyip Erdoğan'a ve dün söylediklerini bugün yalanlayan yandaşlara kesinlikle güvenmeyin ve inanmayın
 
Bugüne kadar girmedikleri yerlere gidiklerini söyleyerek, görmedikleri gerçekleri bildiklerini söyleyerek, sevmedikleri değerleri seviyormuş gibi yelpazelenerek,  size dindar olmadıkları hâlde dindar  gibi görünerek sizi, sizin gibi olanları,  ALLAH’a (C.C.) inananları aldattılar.
Yani on yıllık AKP iktidarının temelinde ihlâs yok, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın gözlerinin açık gitmesine sebep olan bir vefasızlık ve açık bir  ihanet var.
Milli Türk Talebe Birliği’nin kenarından geçemeyenler MTTB’lilik aldatmalarıyla siyaset dairelerini büyüttüklerine inandılar. Sizi bu şekilde de aldattılar. Bu kişilere sorun, MTTB Genel Başkanlarından Rüştü Ecevit, bu kuruluş bünyesindeki Sosyal İlimler Enstitüsü Müdürlüğünü yapan Ahmet Eskinus, Tiyatro Müdürü Abdüsselam Uluçam gibi o zamanın insanları bugün neden kendi aralarında değiller?
Merhum Necip Fazıl o zamanlar neden o kişilere tepki gösterdi? Dengesizliği, vefasızlığı kimler yapmışlardı. Necip Fazıl neden ülkücülerin arasına girerek O ve Ben isimli eserini Ortadoğu Gazetesi’nde yayınlama yoluna girdi? Bu sorulara verilecek cevaplar o zamanlarda  günümüzdeki yaşanılanların bir işareti idi.
 
13 Kasım 2006 tarihli Hürriyet gazetesinde kapatılan Refah Partisi'nin Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın, AKP’ye yeni bir benzetmede bulunarak, “İktidara geldiğinde Afyon Hindisi gibi kabarıyordu, dört yılda tüyleri döküldü altından leylek çıktı” demesi ve AKP'nin kurulmasında İsrail'in parmağı olduğunu öne sürmesi bugünkü karışık AKP  siyasetiyle de tescilleniyor!
 
Empertalist güdümlü olmak Müslüman olmamanın bir ifadesidir. Irak’ta, Libya’da Suriye’de Müsluman katliamlarına öncülük yapmak, çoluk çocuk demeden inanan insanları katlettirmek Müslüman olmamanın göstergesidir. Nato’nun Libya’da ne işi var demesine rağmen ertesi günü İzmir'den kaldırtılan Amerikan uçaklarıyla bombalattırarak,  Libya’ya saldırıya destek olmak hatta kan dökülmesine öncülük yapmak Müslüman olmamanın ifşa edilmesidir.
 
Fotograf 1 : MTTB Genel Merkezi, İstanbul, MTTB Genel Başkanlarından Rüştü Ecevit ve arkadaşları (1973)
Fotograf 2 : Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Paris, Couronnes,  Hazret-i  Ömer Mescidi
Fotograflar : Üzeyir Lokman ÇAYCI
 
Ankara, 14.04.2013

 

 






















MTTB GENEL BASKANI RUSTU ECEVIT 1973

 


























PROF DR NECMETTIN ERBAKAN PARIS 1 FOTO UZEYIR LOKMAN CAYCI 

 






















NECMETTIN ERBAKAN PARIS HZ OMER MESCIDI FOTO UZEYIR CAYCI 

 

 

 

















PROF DR NECMETTIN ERBAKAN PARIS FOTO UZEYIR LOKMAN CAYCI