Dört eski malûm bakan, Yüce Divan’a gönderilmediler.
Meclis Soruşturma Komisyonu’ndan “gitmesinler” kararı çıktı.
Meclis Soruşturma Komisyonu’nda 9 AKP’ li, 4 CHP’ li ve 1 MHP’li üye vardı. 
Matematiksel olarak 9+ 4+1 = 14 eder. Ya da 9+5= 14
Yani komisyondaki AKP’ li üye oranı yaklaşık yüzde 56…
Oylamaya konu olanlar ise AKP’nin eski bakanları…
Yani bu komisyonun alacağı kararın “Gitmesin” olacağı taaa en başından belli değil miydi?
Nitekim sonuca hiç kimse şaşırmadı. Hatta ben kendi adıma oylamayla hiç ilgilenmedim. Sonu başından belli bir oylama için harcayacak zamanım yoktu.
Sonuçta dört eski bakan Yüce Divan’a gitmedi.
İster AKP’ lilerin Anayasa Mahkemesi’ne güvenememesi, ister de eğer bu bakanlar Yüce Divan’a gönderilseydi ucu taaa en tepedekilere kadar uzanacaktı, bu nedenle oylamada sonuç bu şekilde çıktı diye düşünülsün, fark etmez.
Vatandaşın aklına; sıfırlanmış dolarlar, para kasaları, ayakkabı kutuları, pahalı bir saat ve o malum banka kazınmıştır bir kez, zinhar çıkartmak mümkün değildir.
Otobüsün üstünde birbirlerinin ellerini havaya kaldırarak sırıtan dört malûm yüzün yansıdığı o kareler yıllar geçse de unutulmayacaktır. Ve eminiz ki her hatırlanışlarında tıpkı bugün olduğu gibi o gün de, hafif bir mide bulantısı bu karelere eşlik etmeye devam edecektir.
Kim bilir belki bir gün devran dönecek, zamanı geldiğinde bu AK (!) oylama belki birileri tarafından tiyatro oyununa konu olacak, ya da orta oyuncularının İbiş’i tarafından gözümüze gözümüze sokulacak, filmi çekilecek, ciltler dolusu kitaplara malzeme olacaktır.
Kısaca bu “AK’ lama” asla ve kat’a unutulmayacak, unutturulmayacaktır.
*
Dini her seferinde siyasi malzeme olarak kullanan siyasi iradenin, adalete vurgu yapan onlarca Kur’an ayetinden bihaber olduklarını düşünmek biraz safdillik olur. Faydası olur mu bilinmez ama naçizane bir tanesini paylaşmak istedim. Sonuçta dindar (…) bir iktidar tarafından yönetiliyoruz.
“Onlar, yalanı çok dinleyen, haramı çok yiyenlerdir. Eğer sana gelirlerse ister aralarında hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Onlardan yüz çevirecek olursan sana asla hiçbir zarar veremezler. Eğer hükmedecek olursan aralarında adaletle hükmet. Çünkü Allah, âdil davrananları sever.  Maide, 42”
Ve bir hatırlatma daha;
Beşeri adaletin sona erdiği yerde İlâhi Adalet devreye girer. Yüce Yaratıcı, hesabı yarına bırakır ancak kimsenin yanına bırakmaz.
Bu böyle biline…
Tülay Hergünlü
İstanbul, 06.01.2015