Lakin Ağrı Provokasyonunun ağırlığı altında kaldılar. Seçimlere yönelik giriştikleri kanlı tezgâh ellerine yüzlerine bulaştı. Muratları birkaç “şehitle” birden fazla kendilerine yazacak sonuç almaktı. Diyadin halkı ve Ağrı HDP örgütlülüğü oyunlarını bozdu. Ağrı’nın ağırlığını örgütlü olarak gösteren HDP’liler 7 Haziran seçimlerindeki çıkacak sonucu iktidar sahiplerinin suratına bu günden çarpmış oldular.
7 Haziran Seçimlerindeki en önemli rakibi HDP’yi barajın altında bırakmak için korkunç bir provokasyon girişimi olduğu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serilen siyasal iktidarın yalandan ve karalama dilinden başka söyleyecek sözü kalmadığı için papağan gibi ilk sözlerini tekrar tekrar ifade etmekle yetiniyorlar.
Bu gün gayet net bir biçimde anlaşıldığı üzere11 Nisan günü Tendürek dağına (3553 m.) Ağrı Valisinin emriyle gönderilen TSK birlikleri dağın 3000 li rakımlarında ateşkes pozisyonunu koruyan PKK’lilere ateş açtıktan sonra 10-15 kişilik bir askeri timi çatışma ortamının tam göbeğine bırakarak adeta askerlerin gerillalar tarafından “şehit” edilmesi için çanak tutucu pozisyon alması sonucu gerçekleşecek ölümler ve bu askerlerin cenazelerinin ülkemizin dört bir yanına gitmesiyle oluşacak infialden HDP il binalarına yönelik saldırıları murat ediyordu.. Bu canice planı, bedenlerini siper ederek askerleri kurtaran Ağrı’lı HDP’liler bozdu.
TSK’nın, Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, Başbakan Yardımcısı’nın ve il valisinin olaya ilişkin yaptığı açıklamalar provokasyon girişimini ele veriyor. Bakın açıklamalardan bir demet;
“11-12 Nisan 2015 tarihinde Ağrı İli Diyadin İlçesi Yukarıtütek Köyü bölgesinde Bölücü Terör Örgütü mensupları tarafından organize edilen ve ‘Bahar Şenliği’ olarak isimlendirilen etkinlikte Bölücü Terör Örgütü’nün propagandasının yapılacağı, vatandaşlarımıza seçimde destekledikleri adaylara oy vermeleri konusunda baskı uygulanacağı yönünde bilginin alınması üzerine…” (TSK).
"Kimse şüphe etmesin. İnsanlarımızın özgür iradeleriyle oy kullanacakları seçimin güvenliği mutlaka sağlanacaktır…” (Başbakan Davutoğlu).
"Siyasal rekabete baskı, şiddet ve silah karıştırmak, halkın iradesine zorla ipotek koymaya çalışmak kabul edilemez. Kamu düzenine, seçim güvenliğine ve millet huzuruna yönelik girişimlere müsamaha gösterilemez…" (Başbakan Yardımcısı Akdoğan).
Merak ettim baktım. Yukarıtütek köyünün seçmen sayısı 45. 17 kez seçimlere katılmışlar. 90’lı yılların o kaotik ortamında bile tercihlerini Kürt siyasal hareketinden yana net bir biçimde sandıkta da yaşamda da göstermişler. Lafı uzatmamayayım “silah zoruyla HDP kitlesine HDP’ye oy vermeleri yönünde baskı uygulamak!” Gibi zorlama formülle sergiledikleri provokasyona inanmamızı bekliyorlar. Daha çok beklerler.
Oysa yerel kaynaklar kimsenin kimseye baskı uygulamadığı tamamen STK ve Demokratik Kitle Örgütlerinin organize ettiği bir ağaç dikme şenliği sırasında askerlerin ateş açtığını, gerillaların buna karşılık verdiğini, gözden çıkarılan asker grubunun gerilla grubunun ortasına bırakıldığını, bölgede bulunan halkın askerleri korumak için canlı kalkan olduğunu, askeri helikopterlerin yaralı askerleri almak yerine canlı kalkan olan insanlara ateş açtığını, açılan ateşe rağmen halkın yaralı askerleri çatışma bölgesi dışına çıkardığını” canlı tanıklık edenler konuşuyor, video çekimleri haber sitelerinde elbette yer verenler de olanı bitenin ne olduğunu gösteriyor.
Bu görüntü ve tanıklıklar siyasi iktidarı ve sözcülerini yalanlıyor. Gerçekleştirilmek istenen korkunç kanlı tezgâhı gözler önüne seriyor. Belli ki 13 yıllık siyasi iktidar iktidarını devam ettirmek için kan dökmek dahil her türlü provokasyon girişimini artarak devam edecek. Evet, Ağrı halkının yaptığı gibi ağırlığımız koyup bu türden kirli oyunları bozmalı, sokakta ve sandıkta HDP etrafında kenetlendiğimizi dost düşman herkese göstermeliyiz.
