Bu satırların yazarı ömrü hayatında 30 dakikayı aşan bir süre kıraathanede bulunmamıştır. Ancak kahvehanelerin/kıraathanelerin toplum yaşantısındaki yeri ve önemini bilenlerdendir. Bu yazımın konusu Ömer Fethi Güler üstadın bilerek veya bilmeyerek es geçtiği Niğde Eğitimciler Kıraathanesi müdavimlerinden Ruhan Karagülle’yi  “Eğitimciler Kıraathanesi” başlıklı yazısında yer vermeyişi nedeniyledir.
 
      Eğitimciler Kıraathanesi üstadın yazısında yer verdiği gibi pek çok kez “ortak” değiştirmiş ancak ilk sahiplerinin “kurucularının” geleneğine sadık kalarak aydınlık yüzlü insanların uğrak yeri olmaya devam ede gelmiştir.  Uzun yılların getirdiği birlikteliğin sonucu olarak “kıraathane müdavimleri” kendi aralarında “telepatik” yöntemlerle anlaşır düzeye gelmişlerdir.
 
 
      Bu bilmelerim “kahve” müdavimliğinden değil elbet.  “Eğitimciler Kıraathanesini” yaz ayları  boyunca (Temmuz – Ağustos)  sabah yürüyüşleri bitimi aldığım gazeteleri gözden geçirip çay içerek soluklandığım, ilimizin gündeminde neler olup bittiğini öğrendiğim, İbrahim Eraslan gibi “domino” ustalarına takıldığım nitelikli bir dinlence yeri olmasının yanı sıra ülke gündeminde tartışılan konulara kendi özgün yorumlarını katan Enver Şimşek gibi ömrünü “sosyal demokrasi” mücadelesine vakfetmiş insanlarla “siyasal gündemi” tartıştığım “sokak üniversitesi”  olarak da görürüm.  
 
      Lakin yaz ayları boyunca gözlemlerime dayanarak “kıraathanenin”  olmazsa olmazı yani kelimenin tam anlamıyla “köşe taşı” gibi müdavimlerinden Ruhan KARAGÜLLE’ yi Ömer Fethi üstadın yazısında “es” geçişine  “pek bi” anlam veremedim! Şöyle ki; Enver Şimşeklerden, Atilla Hocalara, Atilla Hocalardan banka müdürü Veysi Beylere kadar onlarca kişi üstadın yazısında yer almasına rağmen “kıraathanenin” dayısı elbette benimde “manevi dayım” Ruhan Ağabeyden söz edilmemesi büyük bir eksiklik.
 
       O “Ruhan Dayı” ki işletmeye açıldığı günden bu güne kıraathanenin tüm gizli sırlarına vakıf, kahve müdavimlerinden yoklama alacak kadar tecrübeli ve müdavimlerin  “il dışındaki” yarenliklerine, yediklerine, içtiklerine bile hâkim bir konumdayken Ömer Fethi Üstadın yazısında hiç yer almayışı “araştırmacı gazetecilik” açısından düşündürücüdür. Üstat “kıraathanenin” konum ve işleyişi bakımından hak ettiği önemini belirtmiş! Ancak şehrin sinir uçlarının bağlandığı bir merkez olma özelliği ile  “ilimizle” ilgili gündemlerin konuşulup tartışılması ve hatta bir karara bağlanması noktasındaki önemli merkezlerden biri olma özelliğinin “teğet “geçmiş!
 
      Ömer Fethi Üstadı  “seçimin” civcivli zamanları dışında “kıraathanede” gören pek yok, oyun oynamışlığı da pek vaki değil. Eee! Bu bilgileri nerden alıyor? Yıların tecrübesi diyelim! Ruhan Dayıyı, Levent Kuyumcuyu, Tuğrul Ağabeyleri, Taner Topalları, Laz Ahmetleri, Şifai Turan Usluyu ve birçok “Eğitimcileri” eğitimciler yapan değerleri insanları neden “pas” geçiyor? Dedim ya pek anlam veremedim.
 
      Hadi diyelim ilk akla gelen “müdavimleri” yazısına konu etmiş! Lakin yazısında da haklı olarak belirttiği gibi bu  “kıraathane” şehrimizin birçok anlamda   “elitini, edipini, münevverini” kendine bağlamış bir merkez.
 
      Böylesi bir merkezde atladığın her bir isim en azından “gönül” koyar. Gönül koymakla kalmaz, “Hoca sende aynı yerel gazetede yazı yazıyorsun! Bizimde bu kıraathanenin müdavimi oluğumuzu yazı ver!” Diye “basınç” altında kalacağımızı ön görmediği de anlaşılıyor.
 
     Üstat kime ne kadar yazısında yer vereceğini mutlaka kendi bilir. Bir şey söylemek benim haddim değil.
 
       Benimde bu yazımda “Eğitimciler Kıraathanesi” müdavimi olan ancak “yer darlığından” yer vermediğim onlarca insan olmuş olabilir. Yazıyı kurgulayış biçimimiz olsun, yazının hedef kitlesini belirleme anlamında olsun elbet “köşe yazarının”  kendi tercihi belirleyici bir faktördür. Ve fakat bu köşe yazarı Niğde İli sosyal yaşamında siyaseten bir kanat önderi, elini taşın altına sokmuş bir aydın hatta ömrünü Niğde şehrine vakfetmiş bir yazın emekçisi olarak “köşe taşı” olarak bilinen “ Eğitimciler müdavimleri” pas geçmesini anlamlandıramıyorum.
 
         Bu vesile ile Eğitimciler  Kıraathanesi müdavimlerine ilimizin öne çıkmış kanaat önderlerinin nerede ne yaptıklarını “vekillerimizin” ne gibi “mühim” işlerle uğraştıklarını MOSSAD, CIA hatta MI 6 gibi haber alma teşkilatlarına parmak ısırtacak hassaslıkta ve çabuklukta bilgi toplayıp servis yaptıklarına “şapka” çıkarır,  Eğitimciler Kıraathanesinin uzun yıllar ilimizde çekim merkezi olmasını temenni ederim.