Yerel seçimlere bir yıl var ama adaylık için çok kişinin adı orta yerde dolanıyor.
Hangi şehrin yerel basınına bakarsanız bakın bir aday anketidir gidiyor.
Yerel basında İnternet medyası da işini yapıyor.
 Ne varki Adaylık için adı geçenlerin çoğunun aday olmak gibi bir derdi de yok.
Genelde il başkanlığı yapan yada bir dönem aday olmuş olanlar, siyasette adı geçenler  listeler de  var. Kiminde böylesi bir yarışta  adının geçtiğinden de haberi de  yok. Kimisi ise “aman adım var geride kalmayayım” diye aday olmayacağı yerde  oy için çabaya giriyor.
Geçmişte anketlerde kimi zaman çok oy alanlar aday dahi olmadı.
Hatta Genel seçim anketlerinde de çok farklı sonuçları gördük.
Özünde adaylık süreci açıldığında başvuru bedelini yatıran aday adayları içinden  anket yapılması belki daha sonuca yakın görüntü yaratabilir.
Her anket özünde bazı veriler içinde kaynaktır.
Kiminin oyu şişirme, kimi kendi adına nasıl çabalamış sonuçlardan fark edersiniz.
Dünde kalsada adaylık için geçmişte belli kriterler vardı
Günümüzde herkesin her yere aday olabilme olanağı doğan bir yapıya erildi.
 Siyaset dünden çok farklı konumda devam ediyor.
Kim kimdir değil, kim kime ne kadar ne çıkar sağlar ona bakanların sayısı arttı.
Dündeki gibi emeğe, çabaya, uğraşa da çok gerek yok.
Bir anda İnternet ve basın üzerinden gündem olunuveriyorlar.
İlişkilerini iyi kuranların öne çıkarıldığı bir süreç doğdu.
Bireye sağlanacak fayda öne çıkıyor. Toplumsal bakış gerilerde kaldı.
 Geçmişte farklı siyasî görüşler TV çıkar düşüncelerini söylerdi. O olanakta yok edildi.
TV de açık oturumlar önceden verilen sorularla seçilen gazetecilerle olmaya başladı.
  TV’de soru sormak ya da tartışmalı konulara girmekte yasak gibi.
Partilerde ön seçim en doğru yol ama orada da işler Demokrasinin gereği gibi şekillenmiyor
Partilerde üye yapılarıda, parti dokularıda kontrol altında.
Hısım, akraba, yakın komşu parti üyesi ola ki karar parti örgütüne kaldımı oylar kontrol edilsin. 
Partinin tüzüğünü, programını okumamış yüzlerce üye var.
Partinin düşüncesinden haberi kulaktan doyma dinlediği ya da TV duyduğu haberlerle şekilleniyor.
Partili için esas olan partinin programı ve tüzüğüdür. Orada yazılı olanlar parti anayasasıdır.
 Parti programı, tüzüğü okumuş, aidatını veren bir yapıda örgüt oluştuğunda o partinin yapısında geleceği de doğru şekillenir. Bilgi beceri içinde anahtardır.
Partisinin programına bireyin katacağı yetenek ve becerisidir.
O nedenle siyaset hangi partide olursa olsun gerçek değerlerine oturmadan şekillenme doğru gelişmez.
Demokrasi de istenen düzeye erememez.
Hatta Demokrasi başkanlık sistemi adı ile örtülü padişahlığa doğruda savrulur.
Bu süreçte önemli olan sorumluluk üstlenecek kişilerin ne yapacaklarını ve nasıl yapacaklarını bilmeleri gerekir.
Yerel seçimden önce “ iktidar ile belediye buluşturun, hizmet aksın” denen yerlerde iktidarın fazla katkısı olmadı, çünkü seçilenler işi öğreninceye kadar yeni seçim geldi.
Yerel seçimler yaklaştı. Kim hangi partiden aday olacak onu zaman gösterecek ama adayların  en azından merkezde  projelerini bir açık oturumda tartışacak hatta  salon toplantılarında karşılıklı düşünce açıklayacak kadar  yürekli olmaları gerekir. Halkın önünde her konu tartışlabilmeli.
Diyeceği olan bilgisi olan farklı parti adayları korkmadan ortak tartışmaya çıkabilmeli.
 Niğde’nin geleceği Niğdeli siyasetçilerden çok Niğde halkınında konuya ilgi duyması ile doğru yola gideceği mutlaktır, ama her parti adayınında tombaladan çıkar gibi değil  de  birikimi ile, bilgisi ile,  her partinin aday saptanması Niğde için kazanç olur.