23 Nisan 1920’de açılan TBMM ülkemizde yeni bir dönemin başlangıcın tarihi idi. Bu anlamlı Gün Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklara armağan edilen bir bayramla bütünleşti. 23 Nisan 1927’de Atatürk himayesinde Çocuk bayramı olarak kutlanmaya başladı.


Bayram ilk kutlandığında ulusal egemenliğin bayramı da ayrı ayrı kutlanırken 1935’den sonra tek bayramda buluşuldu. Çocuk Bayramı olarak devam eden Bayram 1980’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adı ile kutlanmaya başladı. 1933 yılında Atatürk’ün makamında çocukları kabul etme geleneği de o gün bugündür kimilerinin Cumhurbaşkanı, Başbakan, Vali v.b makamlarda bir günde olsa oturmalarına vesile oldu. Çocuklar bu yolla isteklerini yönetenlere de iletti. 1979 yılında TRT başlattığı Çocuk şenliği uluslar arası boyuta da erdi. Ulusal Egemenlik ve çocuk Bayramı adı ile kutlanan bayram bizlerin yaşamında güzel anıları ile anımsadığımız gündü. İlkokula giden her çocuğun bu bayram ile ilgili bir anısı da vardır. Günler önce okullar 23 Nisan için hazırlıklara başlardı. Giysiler, kıyafetlerle farklı görünümlerin canlandırılması sağlanırdı.  Okullar bu anlamda adeta birbiri ile yarışa girer ilginç giysiler renkler ile hazırlanan oyunlar tam bir festival havasını da beraberinde getirirdi.

 Çocukça duygularla bayramın güzelliği yanında sosyal bir etkinlik yaşarcasına halkta bayram alanlarına akın ederdi. İş yerlerine bayraklar asılır. Herkesim ve herkes bayramlarda çoşku yaşardı. Özellikle de bizim kuşak son gazileri gören kuşak olduğu için onların heyecanlar bayramlara iştiraki de ayrı anlamı bir güzellik yaratırdı.  Gece balolar gösteriler okullarca düzenlenir ve gün dolu dolu geçerdi. Bayramları ayrı bir özlemle beklerdik. Geçit törenleri, oyunlar, görsel gösterilerle her okulun hazırlığı bir birinden farklı olması ayrı bir zenginlikti.


Nereden ve niye düşünüldü ise bayramlarımızın özü özelliği ile de değişime gidildi. Resmi tören katılım etkinlik düzenlemesi gibi konularda dünden farklılaşma başladı.


 Oysa bu günü anlamlı kılan, ülkemizin mevcut  rejimin yapısının oluşması kadar kanları ile şehit olanları, gazi olanların çocukları da düşünülerek  bayramın doğmuş olmasıdır.. Dünyanın tek çocuk bayramı bizde idi. Çünkü  “100 yılda  dünyaya bir dahi gelir o da Türklere geldi”  diye Yabancıları kabul ettiği, hayranlık duyduğu, başardıkları,yaptıkları ve düşünceleri ile şaşırtan bir Mustafa Kemal Atatürk’ümüz vardı ve o çocukları bu bağlamda  düşünmemesi olası değildi.. Onun çocuklara, gençlere, kadınlara, sanatkârlara ve halkımıza söyledikleri her söz ve uygulamaya koyduğu her icraat tek başına anlamlı ve önemlidir ama bayramlarda ayrıca düşünülmesi gereken önemli günlerin günümüze yansıyan ışıklarıdır. Milli Bayramların hepsinde ayrıntı ve detayları ile Cumhuriyetin var oluşunun özelliklerini görmek olasıdır. Ülkenin geleceğini emanet ettiği gençlerin bayramından bir ay önce çocukların bayramının varlığı dahi bu bağlamda önemli bir detaydır. Çünkü Çocukların geleceğin gençleri, gençlerin geleceğin yöneticileri gören Atatürk herkes ve herkesime mesajları ile hep başöğretmen olmuş ve olmaya devam etmektedir.


23 Nisanları anlamlarına uygun sahiplenip yaşatmak ve kutlamak yurttaş bilincindeki herkes içinde bir görevdir.