Bugün Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışının 77. yıldönümü…
77 yıl sonra yine sirenler çalıyor, yollarda araçlar duruyor; insanlar evlerin de, işyerlerin de, okullar da, sokaklar da, inşaatlar da, hastaneler de hâsılı her yerde saygı duruşunda bulunuyorlar.
77 yıldır her 10 Kasım’da hayat milyonlarla birlikte 1 dakika duruyor…
Bayrağını eline alan Ankara’ya Anıtkabir’e ve İstanbul’a Dolmabahçe Sarayı’na koşuyor… Gözyaşı döküyor… Gidemeyenler ise bu görüntüler karşısında ekranlarının başında ağlıyor…
Yeryüzünde hangi ülke halkı vardır ki aradan 77 yıl geçmesine rağmen bir liderinin ölüm yıldönümünde hayatı durdursun ve kabrinin başına koşsun…
Olduğunu sanmıyorum...
Bu sadece biz de var; Türk Milleti’nde…
Çünkü o lider de sadece bizim bağrımızdan çıktı; Türk Milleti’nin bağrından…
Birinci Dünya Savaşı’nda ülkelerinin kaderinde söz sahibi olan liderlerden bir tanesinin bile bu kadar coşkuyla anıldığını duymadık… Böylesine muzaffer bir lider yok çünkü…
Atatürk dürüst, ülkesini ve milletini her şeyden özellikle de kendi ve başka grupların kişisel çıkarlarından üstün tutan bir liderdi.
Atatürk her zaman ortak akla danışan, hayalci politikalara asla pirim vermeyen, kesinlikle yasaların dışına çıkmayan, savaş ortamında dahi, Meclis’ten tam yetki alarak hareket eden, en önemlisi de arkasında milletin tamamının desteğini alabilen bir liderdi. 
Atatürk,  “Bağımsızlık benim karakterimdir” diyecek kadar özgürlüğe tutkun, hiç kimse ya da devletin önünde eğilmeyen, mensubu olduğu Türk Milleti’nin de eğilmesine asla izin vermeyen bir liderdi.
“Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fen’in dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır.”  sözleriyle Türk Milleti’ni muasır medeniyetler seviyesine hatta daha da üstüne çıkartacak olan gücün sadece ve sadece ilim ve fen olduğuna işaret eden gerçekçi bir liderdi…
Sadece O’nun izinden gitmek yetmez; O’nu ve fikirlerini anlamak, yarım kalan devrimlerini tamamlamak gerekir.
77 yıl değil 1077 yıl da geçse, bu millet her 10 Kasım’da hayatı bir dakika durdurduğu sürece, kurduğu Cumhuriyet ve devrimleri yaşayamaya devam edecektir…
Nurlar içinde yat, mekânın Cennet olsun Büyük Atatürk…